DÜĞÜN SOHBETİ

DÜĞÜN SOHBETİ

Allah’ın emri, peygamberin sünneti olan evlilik kervanına katılan kardeşlerimize iki cihan mutluluğu diliyorum. Rabbim yuvalarını mutlu ve mesut eylesin!

Değerli misafirler:

Rabbimizin bize en güzel ikramı olan ve peygamber efendimizin sünneti olan bir güzel olaya şahitlik ediyoruz. Bu güzel olaya şahitlik eden bizler evliliği güzelce düşünsek içinde ne olağan üstü güzelliklerin olduğuna şahitlik ederiz.

Peki! Nedir o olağan üstü güzellikler?

Şöyle bir tefekkür edelim! Daha önce hiç birbirini görmemiş, aynı örf ve ananeleri yaşamamış iki yabancı bir araya geliyor ve ömür boyu sürecek bir mutluluğa imza atıyor. Öyle ki kardeşler birbiri ile geçinemezken, evlatlar anne ve babası ile geçinemezken, iki yabancı bir araya geliyor ve bir yastıkta yaşlanıyor, sizce de böylesine bir birliktelik muazzam bir şey değil midir?

Nitekim Rabbimiz bu muazzam olaya atıfta bulunarak şöyle buyuruyor:

وَمِنْ اٰيَاتِهٖٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًؕ اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

 Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.[1]

Bizler biliyoruz ki! Rabbimiz insanı yani Âdem a.s yarattıktan hemen sonra Havva annemizi onun kaburga kemiğinden var etti. Rabbim dileseydi Havva annemizi de topraktan var ederdi! Ancak Rabbimiz erkek ile kadını birbirini tamamlayan bir bütünün parçaları olarak yarattı.

Bunu da Rabbimiz kitabında şöyle ifade etmektedir:

وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ اَزْوَاجِكُمْ بَنٖينَ وَحَفَدَةً وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِؕ اَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَتِ اللّٰهِ هُمْ يَكْفُرُونَۙ

Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla rızıklandırdı. Onlar hala batıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar? [2]

 İşte bugün Müslümanlar bunu kavrasalar, dışarıdan bize ithal gelen akımlara ve saçma sapan algılara kapılıp aile kurumunu bu denli zedelemezlerdi.

Bizler evlikte ki hikmetleri anlarken aynı zamanda bunun bir ibadet olduğunu da kavramak zorundayız. Allah Resulünün şu ifadesi bize bunu net şekilde ifade ediyor:

Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse, benden değildir. Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim. Kimin maddî imkânı varsa, hemen evlensin. [3]

Peki! Evlilik yapılacağı zaman bir eşte arayacağımız en önemli özellik nedir?

Bu sorunun cevabını Allah Resulü s.a.v şöyle veriyor:

Kadın dört sebepten biri için nikâhlanır: Malı, nesebi, güzelliği ve dindarlığı. Sen dindar olanı seç ki hayır ve bereket göresin![4]

Ancak bizler gerek kız alırken, gerekse verirken hep dünyalıkları sorguluyoruz. Hiç kimse sormuyor?

-İmanı var mı?

-Namaz kılar mı?

-Kötü alışkanlıkları var mı?

İşi, evi, arabası oldu mu gerisini sorma gereği bile duymuyoruz.

Ancak dünyalıklar üzerine kurduğumuz birlikteliklerde menfaat bitince maalesef bitme durumu ile karşı karşıya kalıyor.

Hâlbuki en değerli eş Allah Resulünün ifadeleri ile şöyle olanlardır:

Sahip olunan şeylerin en kıymetlisi; zikreden bir dil, şükreden bir kalp, kocasının imanına yardımcı olan Saliha bir eştir.[5]

Bugün birbirine sadık eşlere ne kadar da hasretiz. Dizilerle, sosyal medya ile, sokaklar ile bu güzelliği ne yazık ki bizden çaldılar.

Allah Resulün örnek verdiği şu eş resmine bir bakın hele!

Geceleyin kalkıp namaz kılan, hanımını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah rahmet etsin! Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah rahmet etsin![6]

Allah hepimize böyle eşler nasip eylesin! Bizlere de hidayet nasip eylesin!

Bir de Allah Resulü kadınlarımıza şöyle bir müjde veriyor:

Kocası kendisinden razı olarak vefat eden kadın, cennete gider.[7]

Şu bir gerçektir ki Rabbimiz bizi arzu ve isteklerimizle var etti ve bu isteklerimiz için helal ve haram yolları gösterdi. Kim helali tercih ederse Rabbinin rızasını kazanır, kim de haramı tercih ederse Rabbinin gazabını çektiği gibi, dünyada da başı dertten kurtulmaz.

Baktığımız da görüyoruz ki Rabbimiz: Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz [8] ifadesi ile eşlerimizi bizler için bir koruma ve korunak yapmıştır.

Aynı zaman da Rabbimiz evliliği imanımızın korunması için bir vesile kıldığını Allah Resulünün şu ifadesi ortaya koymaktadır:

Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun! [9]

Rabbimizin ve Resulünün ifadelerinden sonra şu uyarı ile bitirelim. Bizler Rabbimizin emirlerine ve Resulünün sünnetine uygun hareket ettiğimiz halde eşimiz bizim için bir imtihan olabilir. Unutmayalım! Ailede sabır gösterip bu kurumu ayakta tutmaya çalışmak cennete giriş anahtarlarından biridir.

Ne olur! Olayları büyütüp aileleri dağıtmayalım! Eğer ki taraflardan biri esnek olur ve alttan alırsa mutluluk Rabbimin bir bereketi olur.

Rabbim hepimize mutlu ve mesut aileler nasip eylesin! Hayırlı nesiller yetiştirebilmeyi nasip etsin!

Evlenen kardeşlerimizi de iki cihanda bahtiyar eylesin!

 

 

 

 

---

[1] Rum 21

[2] Nahl 72

[3] İbn-i Mâce, Nikâh, 1/1846

[4] Buhârî, Nikâh, 15, Müslim, Radâ, 53)

[5] Tirmizî, Tefsir 9/9

[6] Ebû Dâvûd, Tatavvû 18, Vitir 13

[7] Tirmizî, Radâ, 10; Ayrıca bkz. İbn-i Mâce, Nikâh, 4

[8] Bakara, 187

[9] Heysemî, IV, 252