DÜNYA HIRSI İÇİN ÖLDÜRMEYİ GÖZE ALMAK
Muhterem Müslümanlar:
Dünya hayatı her ne kadar geçici bir yaşam alanı olsa da insanoğlu buraya o kadar önem verir ki, buradaki zevkleri için kendi cinsi olan insanları harcamaktan çekinmez. Bu aslında ona nefsinin ve şeytanın verdiği bir vesvese olduğunu bildiği halde yinede bu hırsa kapılmaktan kaçamaz. Nitekim şeytan Âdem a.s‘in oğullarını da böyle karşı karşıya getirmiş birinin diğerini öldürmesine ve ilk kanın dökülmesine sebep olmuştur.
O günden bugüne insanlar arasındaki düşmanlıklarda şekil değiştirmiş, mert düşmanın yerini namert dostlar almıştır. Yaşanan kargaşalarda dost bildiklerimizin ihanetleri ile düşmanın mücadelesi arasında kalarak kim vurdu ya gider hale geldik.
Ancak! Her ne şekilde olursa olsun bir Müslüman’ın ölümüne sebep olanların Allah katındaki karşılığını Rabbimiz şöyle ifade ediyor:
وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِناً مُتَعَمِّداً فَجَزَٓاؤُ۬هُ جَهَنَّمُ خَالِداً فٖيهَا وَغَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَاَعَدَّ لَهُ عَذَاباً عَظٖيماً
Kim de bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. [1]
Unutulmaması gerekir ki! Cinayet işlemek veya ölüme sebebiyet vermek nasıl cezaya çarptırılacaksa, insanların sağlığıyla ve yaşam koşullarıyla oynayarak ölümlerine sebebiyet vermekte aynı şekilde karşılık bulacaktır.
Örnek vermek gerekirse mesela bir hekim menfaat için eğer ki hastasına bile bile bir ilacı yazacak olsa veya sırf menfaat elde etmek için ameliyat olmayacak kimseyi ameliyat edecek olsa bunun bedelini muhakkak öder. Bunun bedeli olarak da dünyada bela ve musibetle karşı karşıya kalacağı gibi ahrette de çok ağır bir azap ile bedel ödemek zorunda kalır.
Hele birde menfaat için yaptığı işin sonunda ölüme sebebiyet verecek olursa Allah Resulünün ifade ettiği şu karşılıkla kıyamette karşılık bulur:
Kıyamet günü insanlar arasında ilk görülecek dava, kan dökmekle ilgili olanlardır. [2]
Bir başka örnek olarak işyerinde veya sokakta bir kimse psikolojik olarak baskıya maruz bırakılması sonucunda cana kıymaya varacak bir intiharda bulunursa, kişinin kendisi azap ile karşı karşıya kalacağı gibi sebep olanlarda aynı ceza ile karşı karşıya kalır.
Çünkü Rabbimiz kitabında bu hususu şöyle ifade etmektedir:
مَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُنْ لَهُ نَصٖيبٌ مِنْهَاۚ وَمَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُنْ لَهُ كِفْلٌ مِنْهَاؕ
Kim güzel bir işe aracılık ederse ondan kendisi için bir nasip olur; kim de kötü bir işe aracılık ederse bundan da bir nasibi olur. [3]
Bu kötülükleri yapanlar yaptıklarını süslemeye çalışsalar da sonuç değişmeyeceğini Allah Resulü s.a.v şöyle ifade etmektedir:
Bize silah çeken bizden değildir. Bize hile yapıp aldatan da bizden değildir. [4]
Menfaat ve çıkarları için insanları aldatmaya kalkanlar yaptıklarında başarılı olamayınca, kendilerine inanmayanları yok etme ve küçük düşürme çabası içine girerler.
Kâinatı ve bizleri yoktan var eden Allah (c.c) bile insanı kendisine inanmama hususunda serbest bırakırken, kendini Allah’tan büyük gören insanoğlu kendi dediğinden başkasının kabul edilmesini hoş karşılamayıp büyüklendiğinde bilsin ki, her Nemrud’un bir İbrahim’i, her Firavun’un bir Musa’sı vardır.
Unutma ey büyüklenen insan!
Firavunu boğan Kızıldeniz, Nemrud’u yok eden bir topal sinekti.
Bir su damlasından meydana gelip ceset olacak olan sen sor kendine; hala büyüklenecek misin?
Dünyanın çıkarları kendini aldatan insanoğlu, bilmelisin ki! Bu hayat bitecek ve çıkarların için insanları aldatmayı ve öldürmeyi göze aldığın her kötülük yakana yapışacaktır.
Rabbimiz bu durumu kitabında şöyle ifade ediyor:
Defteri sağdan verilenler cennetler içindedirler. Günahkârlara:
–Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar. Suçlular derler ki:
–Biz namaz kılanlardan değildik, fakire yemek yedirmezdik, batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık, ceza gününü de yalanlardık. O hâldeyken ölüm bize gelip çattı. Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. [5]
Öyle ise kendini Müslüman olarak konumlandıran sorumluluk sahibi olan kimseler yarın karşılaşacağınız zorlu hesabı düşünün ve gitmekte olduğunuz yoldan vazgeçin!
Bu yol çıkmaz bir sokak! Sonu hüsran ve pişmanlık
Allah Resulünün şu ifadesini unutmayın! “bizi aldatan bizden değildir”
Bütün dünya sizin olsa bir delikli çorap dahi getiremeyeceğiniz bir rüya için ebedi hayatınızı karartacak yollara başvurmaktan vazgeçin!
Unutmayın! Hata ve kusur insanoğlu içinse de, tövbe de Müslüman içindir.
Geç olmadan hatalarımıza tövbe edelim ve hak için risk almaya çaba sarf edelim.
[1] Nisa 93
[2] Buhârî, Diyât, 1; Müslim, Kasâme, 28
[3] Nisa 85
[4] Müslim, Îmân 164, Fiten 16.
[5] Müddessir, 39-48