LUT PEYGAMBER SODOM VE GOMORE ŞEHİRLERİNİN HELAKI

Değerli Müminler:

İnsan şerefli bir varlıktır. Onu şerefli kılan ise düşünebilme yeteneğidir. Düşünmek ise doğru ile yanlışı ayırt edebilmektir. Doğru hakkı ifade ederken, yanlış batılı ortaya koymaktadır. Doğru Allah'ın kitabı ve sünneti ile ortaya konulurken yanlış ise nefsin ve şeytanın kölesi olmakla ifade edilmektedir.

Ama şu bir gerçektir ki, bizler nefislerinizle var edildik, şeytan gibi bir düşmanla da karşı karşıya kaldık. İşte imtihanda tam bu noktada başlamaktadır.

Bu imtihan içerisinde Rabbimiz insanı helal ve haramlarla sınırlandırılmış Arzu ve isteklerimize bir sınır koymuştur.

İnsan dünyada var olmak ve neslini devam ettirmek, birbiriyle tanışıp kaynaşmak ve çoğalmak için ihtiyaç duyduğumuz helal çizgileri Rabbimiz ortaya koyarak bizler için eşler var etti ve onun yolunun da evlilik olduğunu ortaya koydu.

 Hal böyleyken insan fıtratında olana değil de nefsinde olana meyil böylelikle Allah’ın gazap ettiği hayvanlardan daha aşağı varlık olmaya sebep verecek halleri ortaya çıkartır.

 İşte bugün size tarihte yaptıkları kötü işle en kötü yolu açan hayvandan daha aşağı hale gelen bir topluluktan bahsedeceğiz:

Bunlar milattan 1800 yıl önce yaşadıkları varsayılan Sodom ve Gomore şehirlerinin halkları olan ve kuran-ı Kerim'de Lud kavmi olarak geçen kavimdir.

Bunlar sapıklıkta öyle ileri gittiler ki, kadınları bırakıp erkeklere yanaştılar, öldürmek istediklerinin livata ile işkence ederek öldürdüler ve tarihin gördüğü en iğrenç toplumlardan biri oldular.

Bugünkü yerini belirtmek gerekirse herkesin bildiği Lud gölü'nün olduğu yerdir. Rabbimiz Filistin ile Ürdün arasında kalan yerde yaşayan bu sapkın kavmin sapkınlığı ile mücadele etmesi için Hz İbrahim'in amcasının oğlu olan Lud peygamberi görevlendirmiş o da bu sapkın toplulukla 40 sene boyunca mücadele etmiştir. Lud peygamber elçilik görevini yerine getirirken rızkını da elinin emeği ile kazanmış ve çiftçilik yapmıştır.

Bu dönem öyle bir dönemdir ki, hem sapkın Lud kavmi'nin yaşadığı, hem de Nemrut'un hüküm sürdüğü bir dönemdir.

Lud peygamber kavmini uyarmak için nasıl çırpındığını Rabbim şöyle ifade ediyor:

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍۨ الْمُرْسَلٖينَۚ

 Lud kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladı.

اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوهُمْ لُوطٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ

Kardeşleri Lud onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?

اِنّٖي لَكُمْ رَسُولٌ اَمٖينٌۙ

 Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.

فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَطٖيعُونِۚ

 Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَمٖينَؕ

Bunun için sizden karşılık beklemiyorum. Benim ecrimi vermek yalnız âlemlerin Rabbine aittir.

اَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَمٖينَۙوَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ اَزْوَاجِكُمْؕ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ

Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da insanlar arasından erkeklerle mi beraber oluyorsunuz? Doğrusu siz haddini aşan bir kavimsiniz!”[1]

وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِهٖٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَمٖينَ

Lud’u da (peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: “Sizden önceki topluluklardan hiçbirinin (bu ölçüde) yapmadığı iğrençliği mi işliyorsunuz!”[2]

Lud peygamberin tebliğe karşılık olarak onlar şöyle dediler: “ temiz olanlar bizden uzaklaşsın ”.

Bu tavır yetmezmiş gibi her peygambere yapılan Lud peygambere de yapılarak şöyle tehditler savurdular:

“Ey Lud bu tebliğden vazgeçmezsen seni buradan süreriz”

Çünkü onlara göre temiz ve iffetli olmak bir suçtu.

Öylesine ileri gittiler ki:

Şayet doğru söyleyenlerden isen bize Allah'ın azabını getir. [3] dediler.

Burada bir parantez açmak gerekir ki, anlattığımız olaylarda ki yaşananların bugün kat kat daha fazlasının günümüzde yaşadığını görürüz.

40 sene süren bir tebliğden sonra Hz. Lud:  “Ya rabbi beni ve ailemi onların sapkınlığından kurtar” diye dua etti.

Hz Nuh’un iki kızı ve çok az sayıda iman edeni vardı.

Düşünün kendi karısı bile iman etmedi k, helak esnasında ki olayda nasıl başrol oynadığını az sonra ortaya koyacağız.

Not olarak şunu da belirtelim: İhanet eden eşinin rivayetlerde ikinci evliliği olan eşinin olduğu söylenmektedir.

Rabbimiz azgınlıktan ve sapkınlıktan vazgeçmeyen Lud kavmi’nin helakını gerçekleştirmek üzere üç meleği görevlendirdi.

Bu meleklerin Cebrail, Mikail, İsrafil olduğunu rivayet olunmaktadır.

Melekler Lud kavmini helak etmeye giderken onların zafiyetini celp edecek olan güzel ve kalıplı erkekler suretinde yeryüzüne indiler.

Bu üç melek Lud kavmi helak etmeden önce Hz. İbrahim’e uğrayarak ona Hz. İshak'ı müjdelediler.

Onların Lud kavmini helak için geldiğini öğrenen Hz. İbrahim merhameti ile onlara acımış ve Allah’a münacatta bulunmuş olsa da Rabbimiz emir buyurduğunda her şey biter.

Sodam şehrin girişinde Hz Lud’un kızına rastlayan melekler Tanrı misafiri olarak kalabilecekleri yer var mı diye sordular.

Hz Lud’un kızı misafirlerin başına bir şey gelir korkusuyla onları babasına getirdi.

Lud peygamber gördüğü suretler karşısında korkuya kapıldı. Çünkü sapkın kavmi bu erkekleri görürse onlara kötülük yapar korkusu içine düştü.

Lud peygamber bu korkuyu yaşarken karısı evdeki erkekleri kavminin sapkın zümresine haber verdi.

Haberi alan sapkınların önde gelenleri Lud peygamberin kapısına dayandılar.

Lud peygamber onlara “ bunlar benim misafirlerim illa da bu işi yapmak istiyorsanız kavmimin kızlara ile evlenin “dedi ise de buna karşın onlar Lud peygambere şöyle dediler:

“Ey Lud bizim ne istediğimizi sen çok iyi biliyorsun.”

Düştüğü zor durumda Lud peygamber ellerini açarak: “ Ey Rabbim bugün çok çetin bir gündür” diye Rabbine münacat da bulundu.

Bunun üzerine melekler kendilerini tanıtarak durumu Lud peygambere haber verdiler ve ona sabah kendine inananlarla beraber arkasına bakmadan şehri terk etmesini söylediler.

Azgın kavim Lud peygamber’in kapısını zorlarken isteklerine kavuşmanın sevincini yaşayarak erkek suretindeki meleklere dokunmak istedikçe felç olup yere yığılırken,   Rabbimiz üzerlerine ebabillerin fil vakasında yağdırdığı pişirilmiş taşlar indirerek vücutlarını paramparça etti.

Cebrail Aleyhisselam bu iki şehri 7 kat sema’ya çıkartıp yere çaldı ve bugün hepimizin bildiğim Lut gölü’nün oluşmasına sebep oldu

Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, dünyanın en alçak yeri Lut gölü’nün olduğu yerdir. Bu da yapılan işin ne kadar alçakça olduğunu ortaya koyan açık bir delildir.

Bu kıssadan alacağımız ibret şudur ki, günümüzde yaşanan sapkınlıklar karşısında ses çıkarmayan Müslümanların muhakkak hüsrana uğrayacaklarının bir göstergesidir. Öyle ki Ramazan ayında “Recep ile Şaban aşkına Ramazan engel olamaz “pankartlarıyla sokaklarımızı dolduran bu sapkınların yaptıkları işler karşısında sesi çıkmayan biz sözde Müslümanların bu halleri sebebiyle başımıza bela gelmesi kaçınılmaz bir sondur.

Başımıza gelen musibetlerin müsebbibi bizleriz. Çünkü Müslüman kötülüğü gördüğü zaman eliyle diliyle düzelten olması gerekirken sessiz kalması en büyük beladır.

Öyle ki yapılanlar arşı titretirken, biz artık her şeyi normal görür hale geldik.

Rabbim bu ve benzeri kötülüklere karşı mücadele edenlerden olabilmeyi bizlere nasip eylesin!

Rabim bizleri de, neslimizi de ve de tüm Ümmeti Muhammed’i böyle sapkınca işlere bulaşmaktan muhafaza eylesin!

 

 

 

 

 

 

---

[1] Şuara 161- 166

[2] Araf 80

[3] ankebut 29