KADIN SESİ HARAM MIDIR?

Değerli kardeşlerim:

İslam tarihi boyunca kadının sesinin haram olup olmadığı, namahrem olan erkeklerle aynı mekânda bulunup, bulunamayacağı ve çalışma hayatı içerisinde namahremlik konusuna dikkat edilmesi gibi hususları toplum içerisindeki birçok çevrede asırlardır tartışma meselesi olmuştur.

Bizler ise her meselemizde olduğu gibi bu konuda da bakacağımız kıstaslar Kuran ve sünnet ışığında olacaktır.

Her Müslüman bilmeli ki, İslamiyet kişiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranış ve hallere karşı koruyucu tedbirler alır.  Çünkü İslam'da insanın ırzının ve namusunun muhafazası esastır. Bu amaçla alınan tedbir ve koruma hem erkek için, hem de kadın için eşit seviyede düşünülür.

Esas itibariyle başta insan olmak üzere hiç bir varlığın sesi mutlak olarak haram ve günah sınıfına sokulamaz. Hiçbir ayet ve hadis kadının sesini haram kılıcı bir hüküm bildirmez. Gerek Allah Resulünün zamanında, gerekse dört halife zamanına baktığımızda böyle bir yasak olmadığı gibi, sahabe hanımlarının, Allah Resulüne ve sonrasındaki Allah Resulünün halifeleri olan Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali efendilerimize soru sordukları rivayet edilmektedir.

Peki! Kadının sesini ne zaman haram olur?

Rabbimiz kadının sesinin ne zaman haram olacağını bizler için müstesna bir yeri olan Peygamber efendimizin hanımları üzerinden şöyle beyan etmektedir:

يَا نِسَٓاءَ النَّبِيِّ لَسْتُنَّ كَاَحَدٍ مِنَ النِّسَٓاءِ اِنِ اتَّقَيْتُنَّ فَلَا تَخْضَعْنَ بِالْقَوْلِ فَيَطْمَعَ الَّذٖي فٖي قَلْبِهٖ مَرَضٌ وَقُلْنَ قَوْلاً مَعْرُوفاًۚ

Ey peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer günahtan sakınmak istiyorsanız sözü edalı bir tavırla söylemeyin ki, kalbinde çürüklük olan kimse ümide kapılmasın. Ayrıca düzgün söz söyleyin. [1]

وَقَرْنَ فٖي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْاُو۫لٰى

 Evlerinizde oturun ve daha önce Cahiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın.. [2]

Çünkü bu gibi hususlara dikkat edilmediği durumlarda İslam toplumunda fitne ateşinin ortaya çıkmasına sebep olur.

Peki! Fitne nedir?

Fitne; Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmak demektir.

Fitnenin ne kadar büyük bir tehlike arz ettiğini Rabbimiz şöyle dile getiriyor:

وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصٖيبَنَّ الَّذٖينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَٓاصَّةًۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعِقَابِ

Sadece içinizden zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan fitneden sakının ve bilin ki Allah’ın cezası şiddetlidir. [3]

Deliller ışığında anlattığımız kadının sesinin haram mı, helal mi meselesinde şunu görüyoruz ki;  Günümüz şartlarında kadının şehevi arzulara açılan yol için kullanıldığını, bu sebep ile de toplum içinde zaruri durumlar (Alışveriş veya kişisel işler) dışında kadının bir kürsüden veya mahremi olmayan erkeklerin bulunduğu bir ortamda konuşması fitneye yol açma ihtimali sebebi ile haram olur.

Burada şu soru akla gelebilir! Evimize gelen misafire de hoş geldin demeyecekler mi?

Burada dikkat edilmesi gereken giyim ve resmiyetin dışına çıkacak bir konuşmamanın yapılmamasıdır.

Bu kaide çarşı, pazarda ve benzeri her yerde olması gereken bir emirdir. Ancak görüyoruz ki, mahremi olmayan erkeklerle malayani konuşmayı gayet normal gören kimselerin olduğu bir zamanı yaşıyoruz. Bunun neticesi olarak da nefislerin kabarması ve hoş olmayan durumların ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır.

Hâlbuki Rabbimizin ifadesi çok açık şekilde karşımızda durmaktadır:

وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ اَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدٖينَ زٖينَتَهُنَّ اِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلٰى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدٖينَ زٖينَتَهُنَّ اِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّوَلَا يَضْرِبْنَ بِاَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفٖينَ مِنْ زٖينَتِهِنَّؕ

 Mümin kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görünen (el ve yüz) yerler bundan müstesnadır. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. [4]

Peki! Bu hususta görev sadece kadınlarımıza mı düşmektedir?

Rabbimiz kitabında bu hususta kadın kadar erkeğinde sorumlu olduğunu şöyle beyan ediyor:

وَاِذَا سَاَلْتُمُوهُنَّ مَتَاعاً فَسْـَٔلُوهُنَّ مِنْ وَرَٓاءِ حِجَابٍؕ ذٰلِكُمْ اَطْهَرُ لِقُلُوبِكُمْ وَقُلُوبِهِنَّؕ وَمَا كَانَ لَكُمْ اَنْ تُؤْذُوا رَسُولَ اللّٰهِ وَلَٓا اَنْ تَنْكِحُٓوا اَزْوَاجَهُ مِنْ بَعْدِهٖٓ اَبَداًؕ اِنَّ ذٰلِكُمْ كَانَ عِنْـدَ اللّٰهِ عَظٖيـماً

Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın Resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.[5]

Allah Resulünün hanımlarına nikâh kıymak haram, kendilerine hürmet etmek farzdır. Bunun dışındaki hususlarda ise Allah Resulünün hanımları öteki yabancı kadınlar gibidirler.

Bu anlattığımız meseleler dinimizin bize emirleridir. Bizler kimsenin hayatına tabi ki müdahale etmek durumunda da değiliz.

Sonuç olarak her birey kendi yaptığı işlerden sorumludur. Bize düşen hak olanı yaşamak ve yaşanması için mücadele etmektir.

Kadınlarımız Rabbimizin vahyi ile insanlığın neslinin devamını sağlayan anneler olarak cennetin ayaklarının altına serildiği kutsal varlıklar haline getirilmiştir.

Bizim bütün meselemiz, Rabbimizin böylesine değer verdiği kadınlarımızı Allah'ın gazabını üzerlerine çekecek hal ve tavırlardan uzak tutmak için uyarmaktır.

Rabbim bizlere hayırlı eşler, evlatlarımıza fatihler yetiştirecek kabiliyette anneler nasip eylesin!

 

 

 

---

[1] Ahzap 32

[2] Ahzap 33

[3] Enfal 25

[4] Nur 31

[5] Ahzap 53