Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

GİYİNİK ÇIPLAKLAR

Değerli kardeşlerim:

Rabbimiz insanı değerli kılmış ve onu aklı ile yaratılmışların en üstünü haline getirmiştir. Ancak insan ona bu nimeti veren Rabbine kulluk yapmak yerine nefsine ve şeytana kul olmaya kalkarsa da onu aşağıların aşağısına vardıracağını açık bir şekilde beyan etmiştir.

İnsan için iki yol vardır. O iki yolun ne olduğunu da Rabbimiz kerim kitabınca açıkça ortaya koymuştur:

اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوٰيهُؕ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكٖيلاًۙ

“Bayağı arzularını tanrılaştıran kişiyi gördün mü? Şimdi sen, bu adamı da doğru yola getirmekle yükümlü olabilir misin?”

اَمْ تَحْسَبُ اَنَّ اَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ اَوْ يَعْقِلُونَؕ اِنْ هُمْ اِلَّا كَالْاَنْـعَامِ بَلْ هُمْ اَضَلُّ سَبٖيلاً

“Yoksa sen, onların büyük çoğunluğunun gerçekten senin davetine kulak verdiklerini yahut doğru dürüst düşündüklerini mi sanıyorsun? Aksine onlar, başka değil, bir hayvan sürüsü gibidirler, hatta tuttukları yol bakımından daha da sapkındırlar.” [1]

Peki! İnsan fıtratından gelen asil ve onurlu yaratılışını nasıl koruyabilir?

Bu soruya cevap bulmak istiyorsak insanın var edilişine göz atmak gerekir! Hani Âdem babamız ile Havva annemiz cennette nimetlerle mutlu ve mesut yaşarken Rabbimizin bir imtihan vesilesi olarak kendilerine yasakladığı ağaca şeytanın kandırması ile yaklaşmalarının sonucunda yaşanan çıplaklık ve ondan arınmaya çalışmaları bizler için en önemli kavramın imandan sonra ahlaki değer olan utanma duygusunun olduğunu göstermektedir.

Ancak gelinen nokta da görüyoruz ki, açılan bedenlerini yaprakla kapatmaya çalışan baba ve annenin çıplak kalmakla övünen evlatları durumuna geldik. Öyle ki, utanma duygusu; insanlıktan uzaklaşmış kimselerin değerlerine sahip çıkanları aşağıladıkları bir hakaret haline dönüştü.

İnsanlık onuru için hareket eden ve Rabbinin rızasına uygun yaşamaya çalışanlar yine kendileri gibi onurlu olduklarını söyleyen, başı kapalı ancak hayası yok olmuş, ar damarı çatlamış kişiler tarafından baskı ve tahakküm altına alınmak istenmektedir.

İnsan düşündükçe kahrolası geliyor; başı kapalı, ancak eşcinsel bir filmi izlemekle öğünen, faizin haramlığını ortaya koyanlara savaş açan, kadınları özgürlük naraları altında fıtratlarından uzaklaştıran, erkeği düşman ilan eden kimselerin el üstünde tutulup söz sahibi yapıldığı bir zamanda bizler İslam’ı Müslümanım diyenlere anlatmaya çalışıyoruz!

Bu durum bize şunu göstermekte ki, mesele başı örtmek değil, kalbi Allah’a yöneltmekle imanın ortaya çıkacağı gerçeğidir.

Peki! Rabbimiz hayâsızca yapılan bu günahlara karşı Müslüman’a ne emir buyurmaktadır?

قُلْ لِلْمُؤْمِنٖينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْؕ

“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar.”

وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ اَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ

“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar.” [2]

Rabbimiz her iki ayette de erkek ve kadın için gözlerimizi haramdan sakınmaktan bahsederken karşı cinsi algılamak için bakmayı yasaklıyor, ardından da iffetlerini korumakla da çıplaklığı ve şehveti ön plana çıkaran her hareketi yasaklıyor.

Efendim! Özgülüğüme kimseyi karıştırmam! Diyenlere Allah Resulü şöyle hitap ediyor:

“Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: bunlardan birisi giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü  gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Hâlbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur.” [3]

Tabi ki insan özgürdür. İster bu dünyada nefsinin ve şeytanın isteklerine karşı durarak arzularının yangınında kavrulur, ister dünyada şehvetinin peşine düşüp ahrette yanar. Biz kimsenin tercihine karışacak değiliz ancak ben müslümanım diyen kimselerin sorumluluklarını da hatırlatmak zorundayız. Zira bugün sokaklarda gezenler bizim çocuklarımız.

Sokaklarımız öyle bir hale geldi ki: geçmişte televizyon ekranlarında belgesellerde izlediğimiz ilkel kabilelerin giyindiği gibi giyinmeye, daha doğrusu giyinmekten uzaklaşmaya başladık.

İnsan sormadan edemiyor, acaba bugün ki giyim tarzı çağdaşlıksa, o ilkel diye yaftaladıklarımız bizden daha ilerici ve çağdaş kişiler miydiler?

İstiklal şairimiz Mehmet Akif ne de güzel ifade etmiş:

“Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!”

İşin daha garip olanı İslam’ın değerli kıldığı kadını bir meta haline getirip onu cinsel bir obje haline getiren sistemin devam etmesi için çabalayanlar; kâfirlerden daha çok Müslümanım diyen sözde inançlı kimseler olması.

Toplumun bozulması için her türlü uygulama ve imkânları seferber edenler, kadını özgürleştirmek adına erkeği ikinci sınıf haline getirirken kadınla kadını, erkek ile erkeği bir araya getirip insan ırkını akamete uğratmak için var gücü ile mücadele veriyorlar.

Hâlbuki Allah ahlaksızlığın yayılmasını savunan, önünü açan, onu normal görenlere şöyle hitapta bulunuyor:

اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

“İman edenler arasında hayâsızlığın ve çirkin işlerin yayılmasını isteyenlere dünya ve âhirette can yakıcı bir azap vardır. İşin iç yüzünü Allah bilir, siz bilmezsiniz.” [4]

Rabbimizin beyanı açıkken kadının cinselliğini öne çıkaranlar ve bunu uygulayanlar ona dünyanın metası olan para ve altın kadar değer vermediklerini görüyoruz. Bunun bir göstergesi olarak bu kimseler değerli olan parasını ve altınını kasalarda saklıyorken Kadının iffetini ortaya saçmakta bir beis görmüyorlar.

Hâlbuki İslam kadını değerli ve özel kıldığı için ona tesettürü emretmiş, böylelikle de onun incinmesinin önüne geçerek onu değerli kılmıştır.

Bugün yaşanan sapkınlıkların, cinayetlerin, gayri ahlaki olayların hepsinin arkasında yatan asıl gerçek İslam’ın emrettiği hükümlerin yaşanmamasıdır.

Maalesef sokaklarımız öyle bir hal aldaki erkekler avret yerleri örtülü bir halde gezdikleri sokaklarda, kadınlar evlerinde dahi giyemeyecekleri iç çamaşırları ile arzı endam etmekteler.

Bugün kadınların sokakta gezdiği çamaşırlarla erkekler sokakta gezecek olsa aynı kadınların vereceği tepki; “ Sapık mısın sen?” tepkisi olacaktır.

İşte bu tam bir akıl tutulmasıdır!

Yaşanan bu toplumsal travmanın en can yakıcı tarafı ise tesettürlü annelerin ve sakallı babaların evlatlarının da aynı durumda olması ve de ailelerinin bu durumlarından zerrece rahatsız olmamasıdır.

Buradan bizler Allah rızası için uyarıyoruz! Eğer ki yaşanan bu sürece engel olup toplumsal yaşamımızı tekrar dini ve toplumsal ahlaka uygun hale getirilmezsek yarın karşılaşacağımız durumlar daha da vahim olacaktır. Nitekim Rabbimiz bu hususu hatırlatırcasına bizleri şöyle uyarıyor:

اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْؕ

“Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez.” [5]

Rabbim bizlere, ailemize ve toplumumuza hidayet nasip eylesin!

Rabbim bizleri şeytanın izleri takip edenlerle, şehvetine yenilenlerle, şehvetini ortaya serenlerle yol yürümekten muhafaza eylesin!

Rabbim bizlere iman, neslimize şuur ihsan eylesin!

 


[1] Furkan 43 - 44

[2] Nur 30 - 31

[3] Müslim, Cennet  53, (2857), 52, (2128)

[4] Nur 19

[5] Rad 11

Dosyalar

GİYİNİK ÇIPLAKLAR
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş