Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

RAMAZAN’IN MANASINA VARMAK!

Değerli kardeşlerim:

İnsanoğlu olarak birçok hususta önümüze uzun uzun tanımlar çıksa da bizler yinede onun altındaki manayı arayarak asıl anlatılmak istenenin ne olduğunu kavrama yolunu tutarız.

İnsanın doğasında olan bu doğruyu arama ve kavrama içgüdüsü Rabbimiz tarafından kullarına verilmiş bir özellik olarak var edilme sebebine ulaşma amacını taşıyan kutsal arayışdır.

Nitekim Hz. İbrahim’in Rabbini arama içgüdüsü de bunun bir göstergesidir. Rabbimiz Kerim kitabında:

  • Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
  • Üzerine gece bastırınca, bir yıldız gördü: "Rabb'im budur." dedi. Yıldız batınca da: "Ben batanları sevmem." dedi.
  • Ay'ı doğarken gördü: "Rabb'im budur." dedi. O da batınca: "Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapıklığa düşen topluluktan olurdum." dedi.
  • Güneş'i doğarken görünce: "Rabb'im budur, bu hepsinden büyük." dedi. O da batınca dedi ki: "Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."
  • "Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben asla Allah'a ortak koşanlardan değilim." [1]

Aslında burada Hz. İbrahim Rabbini bildiği halde Rabbini bilmeme hususunda inat eden kavmine yol göstermek adına asıl manayı ortaya koymaktadır.

Bizlerinde bugün asıl manayı kavramak adına Hz. İbrahim gibi anlamaya ve anlamlandırmaya ihtiyacımız var. Maalesef bugün sorumluluklarımızı ve onlara bağlı olayları değerlendirme noktasında tanımlar arasında kaybolup giderken asıl olan manayı kaybettiğimiz çok açıktır.

Asıl manadan bahsettiğimiz bu girişgahtan sonra içine girmek üzere olduğumuz Ramazan ayına da bu pencereden bakmak gerekir. Zira bizler Ramazan ayını değerlendirirken daha çok bedeni ibadetleri baz alıyor ancak asıl manayı kaçırıyoruz.

Tabi ki ibadette şekilde önemlidir ki, Rabbimiz her ibadet için bir ifa şekli ortaya koymuş ve kabulü için bunu şart koşmuştur ama içten bir şekilde yapılmayan ibadetleri de kabule şayan olmayacağını ortaya koymuştur. Bu ifademize bir gösterge olarak da kerim kitabımızda şu ifadeyi görmekteyiz:

لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ

“Unutmayın ki, o kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Sizden Allah’a ulaşacak olan tek şey takvânızdır.” [2]

Asıl olanın şekilden ibaret olan bir ibadet olmayıp samimiyet ile teslim olmak olduğunu ifade eden bu ayette bize gösteriyor ki, manaya varmayan her amel insan için zarar hanesine yazılan bir kayıp olacaktır.

Allah Resulü s.a.v’ in; “Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.” [3] ifadesinin bizler açısından değer kazanıp sonuca bağlanmasının yolu da Ramazanın özünde ki manayı kavramaktan geçtiğini anlamamız gerekir!

Ancak bu manayı kavramaktan uzak olan birçok Müslüman Ramazan ayını aç ve susuz kalmaktan ibaret görürken, kendi üzerinde Allah’ın hoşlanmayacağı fiilleri barındırmaya devam etmektedir.

Hâlbuki Allah Resulü s.a.v  “Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi ve cehâleti terk etmezse, Allah'ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur.” [4] ifadesi ile ibadetin özüne yakışmayan davranışların Allah katında bir değer bulmayacağını bize açıkça ortaya koymaktadır.

İbadetin esasında kulluk, kulluğun özünde ise alçak gönüllü olmak, tevazuyu takınmak, Rabbimizin yarattığı her şeye onun rızası için merhamette bulunmaktan geçer.

Nitekim Allah Resulü s.a.v’ in şu ifadesi de bunun bir göstergesidir:

 “Merhamet edene Allah da merhamet eder; siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin” [5]

Merhametin en güzel tezahürlerinden biri ise aç ve açıkta olanı kovlamak, kendini onların yerine koymak, yaptığını başa kalkamamaktan geçer.

“Yarım hurma ile de olsa ateşten korunun. Bunu da bulamayan, güzel ve hoş sözle korunsun.” [6] sözü de Ramazanın manasını kavramak isteyenler için çok net bir göstergedir.

Bizler aç ve susuz kalmayı kabulleniyoruz da maalesef aç kalanlara karşı gereği gibi hareket edemiyoruz. Hâlbuki Rabbimizin rızasını kazanmanın yolunun kalpleri kazanmaktan geçtiğini unutuyoruz.

Kalpleri kazanmanın yollarından birisi ise insanların ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu Allah Resulü s.a.v şöyle ifade ediyor:

“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” [7]

Kim Ramazan ayının manasını anlamak istiyorsa bu ayın aç kalmak, kuran okumak, nefsin isteklerine gem vurmaktan ibaret olmadığını asıl olanın bir olmak, beraber olmak, kardeşliği pekiştirmek, tek yumruk, tek ses olmak olduğunu anlaması gerekir.

Bu ifade ettiğimiz gerçeği ortaya koymak adına Allah Resulü s.a.v “Sadaka, Rabb’in öfkesini söndürür ve kişiyi kötü ölümden uzaklaştırır.” [8] beyanı ile kendimiz için istediğimizi kardeşlerimiz içinde istememiz gerektiğine vurgu yaparak diğergamlığı bizlere tavsiye etmektedir.

Onun içindir ki; “Hz. Peygamber fıtır sadakasını (fitreyi) köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.” [9]

Bugün dünya üzerinde başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere İslam coğrafyasının kanayan yaralarına merhem olmak için çaba sarf edilmeden, etrafımızda, yanı başımızda aç ve açıkta olanları görmeden geçirilecek bir Ramazanın bize kazandıracağı hiçbir şey olmayacağını kesinkes ortaya koymak gerekiyor.

Bugüne kadar cehaletle ve de vurdumduymazlıkla yaptığımız işleri bir kenara bırakıp, dinimiz ve inancımızın gereği olarak tarihteki şanlı kimliğimize geri dönmemiz gerekmektedir. Ancak o zaman içine girmekte olduğumuz Ramazan bizler için bir mana ifade edecektir.

Atalarımızın da ifade ettiği;  “Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok, nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.” Dediği o elbiselerin içini doldurmak ve adam gibi adam olmak için çaba serf etmemiz gerekiyor.

İşte o zaman; “Gönülden inanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Ramazan’ı ibadetle geçiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.”[10] müjdesine nail oluruz.

Rabbim ramazanın manasını kavramayı, ona göre davranmayı, sonunda kazananlardan olmayı hepimize nasip eylesin!

Rabbim bizleri içine girmek üzere olduğuz Ramazan ayından gafil olanlardan olmaktan muhafaza eylesin!

 

 

 

 

 


[1] En'am suresi 74-79

[2] Hac 37

[3] Buhârî, Savm 5

[4] Buhârî, hadis no: 1903

[5] Ebû Dâvûd, Edeb, 58

[6] Buhârî, Edeb, 34

[7] Tirmizî, Savm 82

[8] Tirmizî, Zekât, 28/664

[9] Buhârî, Zekât, 76; Müslim, Zekât, 12 .

[10] Buhârî, İman, 27.

Dosyalar

RAMAZANIN MANASINA VARMAK
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş