Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

32. DERS | HENDEK SAVAŞI 1.BÖLÜM

Değerli kardeşlerim:

Müslüman her daim düşmanına karşı uyanık olması gerekir. Batılda olanlar Hakkı boğmak için her zaman fırsat kollar ve hile yapar.

Şurası da muhakkaktır ki batılda olanların neye inandıklarının önemi yoktur. Yeri geldiğinde ihtilaflarını bir kenara bırakarak İslam’a karşı tek bir bayrak altında toplanmaktan çekinmezler.

İslam’ın gün geçtikçe güç kazanması, içeride ve dışarıdaki düşmanlarını akamete uğratması Medine ile önemli ilişkileri olan Yahudileri endişelendiriyordu.

Canların son anda kurtaran ve Medine’den sürülen Beni Nadir’in reislerinden Huyay Bin Hattab, Sellam Bin Hukayk ve Kinâne Müslümanların tehlikesini bertaraf edip yurtlarına tekrar dönebilmek için temaslara başladılar.

Mekke’ye gelerek Ebu Süfyan ile görüşerek onların inancının daha üstün olduğunu, inanç ve değerleri için savaşmaları gerektiğini, Müslümanların zafer elde etmesinin sadece rastlantı olduğu şaiyasını yaydılar.

Onları iyice ikna eden Yahudi ekip Mekkeli müşriklerle ittifak yaptılar.

Mekke’den sonra diğer Arap kabilelerine giderek aynı şaiyaları onlara da anlattılar ve ikna ettiler.

Güçlü bir kabile olan Gatafana’da Hayber’in hurma mahsulünün yarısını teklif ederek onları da ikna ettiler böylelikle 10.000 civarında bir Ordu teşkil edildi.

Ordunun yapısına baktığımız zaman şu şekilde bir düzen söz konusuydu:

Kureyş 4000 ( 300 Süvari 1500 Deve )

Fezareoğulları ( 1000 deve ve birçok piyade )

Eşça ve Mürre ( 400’er Kişi )

Süleym ( 700 )

Sad ve Esedoğulları dahil 10.000 kişilik bir ordu

Bu ordunun komutası Ebu Süfyan’a verildi.

Hicret'in 5.yılı zilkade ayında yola çıkan ordudan haber alan Allah Resulü s.a.v istişarede bulunmak için önde gelen sahabelerle toplantı yaptı.

Gelen ordunun büyüklüğü Müslümanları endişeye sevk etmişti. Zira düşman varıyla yoğuyla İslam’ı yok etmek için geliyordu.

Savaşın nerede yapılacağı belliydi ama nasıl yapılacağı konusu tartışılıyordu.

Savaş Medine içinde savunma şeklinde olacaktı, nasıl yapılacağı ise Selman Bin

Farisi’nin görüşüyle ortaya çıkıyordu.

Selman İran asıllı olan ve hakikati ararken Şam’a oradan da İslam’ı duyarak Medine’ye gelen ama arkadaşları tarafından ihanete uğrayıp bir Yahudi’ye satılan, sonrasında Müslüman olması sebebiyle bir sahabe efendimiz tarafından satın alınan ve sonrasında da azad edilen birisiydi ve söz sırası ondaydı.

Selman Mecusilerin harpte kullandıkları hendek kazma meselesini açarak bu tekniğin başarısından bahsedince ittifakla bu görüş kabul edildi.

Medine konum olarak üç tarafı dağlar ve bitişik evlerle Kale gibiydi. Düşmana açık olan Suriye tarafına hendek kazılmasına karar verildi.

Kendilerinde olan ve o anda müttefik konumunda olan Beni Kureyza’dan hendek kazmak için araçlar temin edildi.

Atların geçemeyeceği kadar geniş ve insan boyunu aşacak kadar derin kazılmasına karar verildi.

Mevsim kış ve havalar soğuktu buna rağmen Ensar ve Muhacir canla başla hendek kazıyordu.

İmkanlar kısıtlı ve açlık hat safhadaydı.

Açlıktan karnına taş bağlayan bir sahabe efendimiz Allah Resulü s.a.v’in yanına gelerek “Ya Resulallah açım” demesi üzerine Allah Resulünün kendi kuşağını açıp içinden iki taş düşmesi ile ümmetinin bir parçası olduğunu gösteren hali kalbi ile düşünen insanlar için büyük bir ibret, Müslümanlar için güzel bir göstergedir.

Yaşanan olay üzerine Cabir Bin Abdullah müsaade isteyip eve geldi ve yiyecek bir şey var mı diye hanımına sordu.

Hanımı:

Biraz arpa ve bir de Oğlak var dedi.

Cabir oğlağı kesti, arpayı öğütüp un etti.

Cabir’in eşi onu ekmek edip fırına koydu, oğlağı da tencereye koydu.

Cabir Allah Resulüne gelerek:

“Ya Resulallah biraz yemeğim var siz ve 2 kişi buyurun gelin!”Dedi.

Allah Resulü yemeğin ne olduğunu sordu.

Cabir yemeğin ne olduğunu söyleyince Allah Resulü:

“Eşine söyle ekmeği fırından çıkarmasın tencerenin de kapağını açmasın!” Emrini verdi.

Sonrasında Allah Resulü Ensar ve Muhacire dönerek

“-Ey hendek ahalisi Cabir bize ziyafet verecekmiş!” Deyince Cabir telaşla eve geldi.

Cabir eşine:

“Hatun Allah Resulü Ensar ve Muhaciri yemeğe davet etti”

Eşi:

Korkma Allah resulünün bir bildiği vardır!” Cevabını verdi.

Allah Resulü gelenleri on’ar on’ar eve aldı ve kendi mübarek eliyle ekmekten bir parça koparıp üzerine bir parça et koyup bu şekilde hem fırının kapağını, hem de tencerenin kapağını kapatarak ikram etmeye başladı.

Hendek ailesinin tamamı doyduktan sonra Allah Resulü Cabir'e “komşularına da ikram et!” emrini verdi.

6 gün gibi kısa bir sürede hendek kazılırken ortaya büyükçe bir kaya çıktı ve kimse kırmayı başaramadı bunun üzerine Allah Resulüne haber verildi.

Allah Resulü kayayı üç seferde parçalarken her seferinde kayadan kıvılcım çıktı. Bunun hikmetini soran sahabe efendilerimize Allah Resulü 1. vuruşta Şam’ın kırmızı köşklerini, 2. vuruşta Kisra’nın beyaz sarayını, 3. vuruşta ise Sana’nın yani Yemen’in kapılarını görürüm diye ifade etti ve fetihlerini müjdeledi.

Münafıklar ise bu müjde ile alay ederek “açlıktan kırılıyoruz, hendek’in içinde hapsolmuşuz adam Kayser’den Kisra’dan bahsediyor” diye konuşmaya başladılar.

Hendek kazılmış, Hendeğin dışında kalan evler boşaltılmış, Düşmanı açık kalan evlerin duvarları güçlendirmişti. Evlerin iç tarafı taşlarla doldurulmuştu.

Düşman Medine’ye ulaşınca daha önce görmediği bir durumla karşılaşınca neye uğradığını şaşırdı.

Hendek savaşının devamını bir sonraki dersimizde devam edeceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dosyalar

32. DERS HENDEK SAVAŞI 1.BÖLÜM
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş