Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

GÜZEL SÖZ VE BAĞIŞLAMA

Değerli Kardeşlerim:

Rabbimiz biz insanı en güzel şekilde yarattık buyurduktan sonra insan kalabilmesinin de ancak ona uymakla, güzel huylu olmakla ve güzel hitapla mümkün olduğunu bize haber vermektedir.

Rabbimiz kitabında Müslüman'ın bu özelliklerinden şöyle bahsetmektedir:

وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلاً مِمَّنْ دَعَٓا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحاً وَقَالَ اِنَّنٖي مِنَ الْمُسْلِمٖينَ

Allah'a davet eden, salih amel işleyen ve ben gerçekten Müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir? [1]

 Nitekim bunu gerçek manada anlayan ve yaşayan Müslüman'da bu güzel hasletleri görmekteyiz.

Eğer ki, mümin kul kimliğini unutup şeytana uyacak olursa, ona da Rabbimiz şu tavsiyeyi veriyor:

وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِؕ اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْعَلٖيمُ

Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O her şeyi işiten ve bilendir. [2]

 Bizler Allah'a sığınmazsak şeytan bizi yaptıklarımızla vurur. Öyle ki, yaptığımız güzel amelleri başa kalkmamıza sebep vererek bizleri kibre kaptırır.

Rabbimiz bu hususu şöyle dile getiriyor:

قَوْلٌ مَعْرُوفٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْرٌ مِنْ صَدَقَةٍ يَتْبَعُهَٓا اَذًىۜ وَاللّٰهُ غَنِيٌّ حَل۪يمٌ

Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, acelesi de yoktur. [3]

Rabbimiz bizim sadakalarımıza ihtiyacı olmadığı gibi, kendini verdiği sadaka sebebi ile fakirin sahibi zannedenlere karşı da acelesi yoktur. Ancak Allah yapılan günahın hesabını sorma hususunda da sağlam bir kudrete sahiptir.

Güzel bir söz, hoş bir ahlak için, en güzel örneğimiz Allah Resulüdür.

Nitekim Rabbimiz Resulünden bahsederken şu ifadeyi kullanıyor:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فٖي رَسُولِ اللّٰهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَ وَذَكَرَ اللّٰهَ كَثٖيراًؕ

İçinizden Allah’ın rahmetine ve ahret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Allah Resulünde güzel bir örneklik vardır. [4]

Kâinatın efendisi Peygamber efendimizin hayatından güzel bir örnek verelim:

Zahir, çölde yaşayan Müslümanlardandır. Çölden Hz. Muhammed (a.s.v)'in siparişlerini getirir ve Hz. Muhammed (a.s.v) de onun şehirden yaptığı alışverişine yardımcı olur. Aralarındaki ilişkinin bu boyutuna dikkat çekerek:

"Zahir bizim çölümüzdür, biz de onun şehriyiz." der.

Fakat Zahir'in ciddi bir sorunu vardır. Doğuştan gelen bazı fiziki kusurları nedeniyle insanlar arasında görünmek istememekte, mecburen topluma karıştığı zamanlarda ise "Herkes bana bakıyor!" evhamı ile ezilmekte, sıkıntı çekmektedir, Hz. Muhammed (a.s.v) de Zahir'in bu sorununun farkındadır. Ve bir gün onu rahatlatmanın fırsatını da yakalar.

Zahir, Medine çarşısının en kalabalık olduğu bir saatte alışveriş yapmaktadır. Hz. Muhammed (a.s.v) sessizce arkasından sokulur, elleriyle Zahir'in gözlerini yumarak bedenini kendisine çeker. Kendisine bu şakayı yapanın, kokusundan Hz. Muhammed (a.s.v) olduğunu tanıyan Zahir ise, duyduğu mutluluktan adeta kendinden geçmiş olarak bütün vücuduyla Hz. Muhammed (a.s.v)'e yaslanır. Peygamberlerinin o güne kadar hiç kimseye bu denli mesafesiz davranmadığını bilen Müslümanlar hayretten büyüyen gözleri ile etrafına yığılırlar. Hz. Muhammed (a.s.v) tebessümle seslenir:

"Bir kölem var. Satıyorum. Onu benden kim alır?"

Zahir bir yandan yaşadığı sürpriz iltifatın şokuyla, diğer yandan ise ömrü boyunca bütün bilincini doldurmuş olan o kompleksin etkisiyle, peygamberinin şakasına biraz acılık karışmış bir şakayla cevap verir.

"Yemin olsun ki, ey Allah'ın Elçisi, beş para etmez bir köleyi satmaya çalışıyorsun."

İşte Hz. Muhammed (a.s.v)'in beklediği fırsatta budur. "Herkes bana bakıyor" kompleksinin sahibine "herkes" in içinde öyle bir tedavi uygulayacaktır ki, o andan itibaren Zahir, hiç kimse karşısında en küçük bir sıkıntı hissetmeden, rahat ve başı dik olarak yaşayacaktır. Bu tam taşı gediğine koyma fırsatıdır. Hz. Muhammed (a.s.v) o anda şakayı keser. Ciddileşir. Zahir'i göstererek ve kendilerini sarmış olan kalabalığa seslenerek:

"Hayır; andolsun ki, Allah ve Allah'ın Elçisi katında senin değerine paha biçilmez" der

O gün Zahir'in, hayatının bayram günüdür. [5]

Bize düşen insanları Zahir r.a in durumuna düşürmek değil, aksine onlara Allah Resulünün şefkatini göstermektir.

Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur. [6]

İnsanoğlu hata yapabilir mi?

Evet! İnsanoğlu hata yapan bir varlıktır, Müslüman’a düşense Allah Resulünün şu tavsiyesine kulak vermektir:

Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’tan kork. Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. [7]

Kardeşlerimize kin ve nefretle değil, güler yüz ve güzel bir ifade ile yaklaşmak gerekir.

Bu güzelliği Allah Resulünün hayatında net bir şekilde görmekteyiz. Öyle ki, Allah Resulü zaman zaman Sahabe efendilerimizle şakalaşmış ve onların gönüllerini kazanmıştır.

Şu örnekler bizler için nice dersler içermektedir:

Dişi DEVENİN YAVRUSU

Bir arkadaşı kendisinden bir binek devesi ister. O (s.a.v).....

"Olur, seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim."der. Arkadaşı şaşırarak, itiraz eder " iyi ama ey Allah'ın Elçisi, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım. Bir işime yaramaz ki!

Allah Resulü s.a.v:

" Bütün develer bir dişi devenin yavrusu değil midir. ”

Bizler Allah resulünün ümmeti olduğumuzu iddia ederiz de, imamlarda dâhil yüzümüz hep sirke satar, yerinde bir şakayı bile acizlik görürüz.

 ZEYTİN ÇEKİRDEKLERİ

Hz. Peygamber Hz. Ali (r.a) ile beraber kahvaltı etmektedirler. Hz. Muhammed s.a.v yüzünde bir gülümseme... Hissettirmeden, yediği zeytinlerin çekirdeklerini Hz. Ali (r.a)'in önüne yığar... Sonunda Hz. Ali (r.a)'ye önündeki zeytin çekirdeklerini göstererek:

"Ey Ali, ne kadar da çok zeytin yemişsin?." der

Hz. Ali (r.a), görünümü son derece ciddi, cevap verir.

"Evet, ey Allah'ın Elçisi! Fakat siz de çekirdekleriyle beraber yemişsiniz. Baksanıza önünüzde hiç çekirdek yok.

CENNETTEKİ GENÇ KIZ

Yaşlı bir kadın mescide, Hz. Muhammed (a.s.v)'in yanına gelir ve

"Ey Allah'ın Elçisi! Benim için dua et de Allah beni cennetine koysun." der.

Allah Resulü:

"Yaşlı kadınlar cennete giremez."

Kadın üzülür, ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (a.s.v)'in yüzünde bir tebessüm yayılır.

"Üzülme, yani yaşlı değil genç kız olarak cennete gireceksin" der. [8]

Gerçek Müslüman kardeşini Allah için sevendir.

 Allah Teâlâ kıyamet gününde benim için birbirlerini sevenler nerede? Onlar gölgemden başka gölge bulunmayan bu günde Arşın gölgesinde gölgelendireceğim buyurur. [9]

Fındıkkabuğunu doldurmayan hususlar için kalp kıran Müslüman, senin imanının göstergesi nerede?

Siyaset yapmasan, gıybet etmesen, iftira atmasan, yalan konuşmasan ne kaybedersin?

Belki farkında değiliz ama! Gün geçtikçe kardeşliğimizi, dostluğumuzu ve de insanlığımızı kaybediyoruz.

Kimliğimizi bulmak istiyor ve iyi bir Müslüman olmak istiyorsak, Allah Resulünün örnekliğini kendimize rehber ederek, güzel ahlakını kuşanmak zorundayız.

Rabbim insanlara karşı güzel ahlakı kuşanıp, Allah Resulünün yolunu izleyebilmeyi bizlere nasip eylesin!

 

 


[1] Fussilet  33

[2] Fussilet  36

[3] Bakara 263

[4] Ahzap 21

[5] Tirmizi, şemail-i şerif, s257

[6] Tirmizi, Birr, 20

[7] Tirmizî, Birr 55

[8] Tirmizi, Şemail-Şerif, s.258

[9] Müslim, Birr, ve sıla , 161

Dosyalar

guzel soz ve bagislanma
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş