4.DERS | İLK VAHİY
Değerli kardeşlerim:
Dünya karanlığa gömüldüğü her dönemde onları aydınlığa çıkarmak için Allah c.c elçilerini göndermiş ve insanlığı tevhide davet etmiştir.
İşte böylesine bir karanlığın yaşandığı bir dönemde Rabbimiz Allah Resulünü insanlığa saadet ve huzur getirip onları cahiliye den kurtarmak için gönderdi.
Zaten Arap toplumu bir peygamberin teşrif edeceğine dair sözleri işitmişlerdi.
Çünkü Yahudiler Araplarla olan her anlaşmazlıklarında gelecek son peygamberden bahsederek Arapları tehdit ediyorlardı.
Bunun yanında toplumda az sayıda bulunan âlimlerden olan iki isimde Allah Resulünü müjdelemişti:
Bunlardan biri meşhur şair Kuss bin Sâide idi. Bu meşhur şair Ukaz panayırında yaşlı haline rağmen kırmızı bir devenin üstünde yaptığı konuşmasında;
Ey İnsanlar! Geliniz ve dinleyiniz, ibret alınız!
Kulak tutunuz! Dikkat getiriniz! Gökte haber, yerde ibret alınacak şeyler var!
Yemin ederim ki, Allah indinde bir din vardır ki, şimdi içinde bulunduğunuz dinden daha sevgilidir.
Ve Allah'ın gelecek bir peygamberi vardır ki, gelmesi pek yakındır! Gölgesi başınızın üstüne geldi. Ne mutlu o kimseye ki ona iman eder!
Ne gariptir ki, bu hitabı dinleyenlerden biri de, kendisinin haber verildiğini bilmeden dinleyen Allah Resulü s.a.v idi.
Daha sonraları Allah Resulü s.a.v Kuss Bin Saide’nin tek bir ümmet olarak haşr edileceğini umarım diyerek onu övmüştür.
Bir diğer âlim ise Varaka bin Nevfel'di.
Varaka bin Nevfel'de Allah Resulü nü bilenlerdendi. Nitekim ilk vahyin ardından yaşanan olaylarda bu konuya değineceğiz.
Beklenen peygamber olan Allah Resulü s.a.v 40 yaşına geldiğimde hallerinde değişmeler olmaya başladı.
Gece rüyasında gördüğü olayların aynısı hayatın içerisinde karşısına çıkıyordu. Bu elçilik görevini alacak peygamberlerin vahye alıştırılması safhasıydı.
Sonrasında yalnız kalmak, yani halvet Allah Resulüne sevdirildi. Allah Resulü s.a.v Mekke yakınlarında olan Hira dağı’na çekilir uzun süre orada tefekkür ederdi.
Bazen eve gelir dinlenir erzak alır sonra tekrar mağaraya çekilirdi, bazen de Hz Hatice validemiz ona erzak getirdi.
Tarihler 27 Ramazan 610 yılını gösterdiğinde ilk vahiy geliyordu!
Cebrail a.s Allah Resulüne kendi suretinde gözükerek onu sıktı ve oku dedi. Allah Resulü ben okuma bilmem diye cevap verdi. Bu üç sefer tekrar etti ve üçüncü de ne okuyayım diye sordu ve Cebrail a.s İkra suresinin ilk 5 ayetini olan şu ayetleri ona vahyetti:
اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذٖي خَلَقَۚ خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍۚ اِقْرَأْ وَرَبُّكَ الْاَكْرَمُۙ اَلَّذٖي عَلَّمَ بِالْقَلَمِۙ عَلَّمَ الْاِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْؕ
Yaratan rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.[1]
Yaşadığı olağanüstü hal sebebiyle korkuya kapılan Peygamberimiz evine dönerek” beni örtün beni örtün “diyerek Hz Hatice validemize şu hitapta bulundu;” ben kendimden korkuyorum”.
Allah Resul'ünün bu hitabı üzerine Hz. Hatice validemiz onu şöyle teskin etti;
Hayır! Allah'a yemin olsun! Allah seni asla bırakmaz! Çünkü sen sıla’yı rahim de bulunursun, zayıf, yetim ve çoluk çocuğa infakta bulursun. Yanında bir şey bulunmayanlara yardım edersin. Misafiri ağırlasın. Felakete uğrayana yardım edersin.
Bu hitaptan da görüyoruz ki, saliha bir eşin tebliğ görevinde kocasına ne denli destek olabileceğinin en net örneğini ortaya koymaktadır.
Allah Resulü s.a.v yaşadığı olayları şöyle ifade ediyor;
Hatice amcasının oğlu olan, İncil ve Tevrat'a vakıf olan Varaka Bin Nevfel ‘e Hz.Ali ile haber göndererek onu eve davet etti.
Allah Resulü yaşadığı olayları Varakaya anlatınca o şöyle dedi;
“Bu hazreti Musa'ya vahiy getiren Ruhu'l-Kudüs tur. Senin kavmin seni buradan çıkardıklarında keşke ben genç ve kuvvetli olsaydım ve sağ olsaydım da sana yardım etseydim”
Allah resulü bu ifadeleri şaşkınlıkla karşılayarak şöyle karşılık verdi;
Onlar beni buradan çıkacaklar mı?
Evet! Senin geldiğin şeyle gelen her adama düşmanlık yapılmıştır. Eğer o güne yetişirsem çok güçlü bir şekilde sana yardım edeceğim.
Ama kaderin bir cilvesi olarak Varaka bin Nevfel tebliğ emri gelmeden vefat etti.
Allah c.c vahiy kesintiye uğratarak Allah Resulü'nün kalbinin sekinete erişip vahiye alışması için ona zaman verdi.
Bu noktada vahyin geliş şekillerinde ortaya koymak gerekir;
- Sadık rüyalar ki, rüyada görünen olayların gerçek hayatta ortaya çıkması şeklinde meydana gelir.
- İlham (kalbe ilka etme)
- Çıngırak sesine benzer bir sesle gelmesi ki, bu vahyin en zor şeklidir.
- İnsan suretinde gelmesi (sahabe efendilerimizden dıhyetül kelb’in suretinde gelmesi.)
-Cebrail a.s'ın kendi suretinde gelmesi ki, ilk vahiyde ve Miraç hadisesinde vuku bulmuştur.
-İbretler-
-Vahyin ağırlığın anlaşılması gereklidir;
Bir kimse Kuran'ın emirlerini gerçekten uygularsa o ağırlık sebebi ile ezilir ve günaha girmekten kaçar.
- Peygamber de olsa insanın danışacak danışmanlarının olması önemlidir.
- Kendisini teskin edecek kimselere olan ihtiyaç
[1][1] İkra 1-5