PAVYONA DÜŞENE NAMUS SORULMAZ!
Değerli kardeşlerim:
İnsan var edildiği günden beri şeytan ve nefis onu aldatmak ve Rabbine isyan ettirmek için her fırsatı değerlendirme noktasında bütün imkânları kullanırken, insan Rabbinin ona sunduğu korunaklı alanları tercih etme noktasında çoğu zaman aldanma içinde olmuştur.
Rabbimiz kendine kul olarak yaşamayı emrettiği insanın aldanmaması için kitaplarını ve de o kitaplardaki emirlerin nasıl yaşanacağına dair örnek ve rehber olarak peygamberlerini gönderdiği halde, insan düşmanlarının tuzaklarına düşerek Rabbine isyan etmiş, kitaplarını inkâr edip, resullerine savaş açmış ancak her seferinde Rabbinin hükmüne boyun eğmek zorunda kalarak helak olmuştur.
Bugünde Rabbimizin bize verdiği aklı insanlığın yararına kullanmak ve kulluk bilincimizin daha artmasına vesile etmek için elde ettiğimiz imkânları Allah’a isyan etmek için kullandığımız hepimizce malum olan amma dikkate alınmayan bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.
İşin acı olan tarafı ise Rabbine iyi bir kul olma hedefi ile yola çıkanların ona isyan etmesi ki, Rabbim böyle olanları en acı azaba duçar edeceğini birçok delille ortaya koymaktadır. Bu delillerden en dikkat çekicisi ise şu cümlelerdir:
اِنَّ الَّذٖينَ يَكْتُمُونَ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِهٖ ثَمَناً قَلٖيلاًۙ اُو۬لٰٓئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فٖي بُطُونِهِمْ اِلَّا النَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَلَا يُزَكّٖيهِمْۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ
“ Allah’ın indirdiği kitabın bir bölümünü gizleyenler ve onu az bir şey karşılığında satanlar yok mu, onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onları arındırmayacak! Onlar için elem verici bir azap vardır.”
اُو۬لٰٓئِكَ الَّذٖينَ اشْتَرَوُا الضَّلَالَةَ بِالْهُدٰى وَالْعَذَابَ بِالْمَغْفِرَةِۚ فَمَٓا اَصْبَرَهُمْ عَلَى النَّارِ
“Onlar, doğru yol karşılığında sapkınlığı, mağfiret karşılığında azabı satın almış kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklılarmış!” [1]
Bugün maalesef Rabbimizin de buyurduğu üzere doğru yol karşılığında sapkınlığı satın alan kâfirler olduğu gibi sözüm ona kendini Müslüman olarak tanımlayan kişilerinde olduğunu gördükçe hem üzülüyoruz, hem de yaptıkları sebebiyle kahroluyoruz.
Düşünün! Bugün dünyanın her yerinde Müslümanlar katlediliyorken, bu sözde Müslümanlar onlarla beraber olmak ve onlara yardım etmek yerine kendilerine tabi olanları uyutmak ve nefisleri köle etmek için ele geçirdikleri bütün imkânları sonuna kadar kullanıyorlar.
Dün toplumu bozduğunu söyleyip de şeytan işi diye değerlendirdikleri bütün imkânları şimdi kendileri tamda tarif ettikleri şekilde kullanıyorlar ve namaz kılmakla Müslüman olunacağı zannına kapılıyorlar.
Dün bu kimselerin şeytan işi dedikleri araçlardan biri de ne idi? Medya!
Peki! Bugün gerek yazılı, gerek görsel, gerekse sanal medya kimin kontrolünde?
Bu sorunun peşinden şu soru ile devam etmek gerekiyor! Neden bugün medya iyiliğe ve güzele araç edilmeyip her türlü ahlaksızlığın ve pisliğin aracı ediliyor?
Bizler ne çabuk Rabbimizin şu hükmünü unuttuk:
اِنَّ الَّذٖينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَشٖيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِؕ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
“Müminler arasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve âhirette can yakıcı bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” [2]
Soralım! Her gün yeni bir skandal ile karşımıza çıkan dizilerin oynadığı kanallar kimin kontrolünde ve kime hizmet ediyor?
Her seferinde toplumun ahlakını hedef alıp, dini değerlerini aşağılayan bu yapımlar kimin desteği ile ortaya çıkıyor? Bu yapılan aymazlıklara neden ses çıkarılmıyor?
Televizyon ekranları iğrenç görüntülerle arzı endam ederken, sosyal medya denen alanda ise koca karısının müstehcen görüntüleri ile para kazanmayı, boynuzlarını parlatmayı normal karşılarken, çocuklar bile bu pisliğe alet edilirken bu platformlar neden hala kontrol altına alınmıyor?
Sorulacak çok soru olsa da maalesef hiçbiri için bir cevap alınamıyor! Neden? Çünkü sözde Müslümanlar şuanda küplerini doldurmakla meşguller.
Peki! Ama o küplerin mahşerde bir işe yaramayacağını hala farkında değiller mi?
Anladığımız kadar farkında değiller ki, hala bu ahlaksızlıklara karşı harekete geçmiş değiller. Öyle ki, dün toplum tarafından çirkin görülen yerler ve o yerlerde ortaya çıkan görüntüler bugün topluma örnek olarak sunuluyor ama kimsenin sesi çıkmıyor!
Hal böyle iken bizim hacı ve hocalar post kavgasına tutuşmuş birbirlerinin ayağını kaydırmak için birbirlerine reddiye yazma yarışındalar.
Uyanın beyler! Uyanmazsanız yarın çocuklarınızı pavyon köşelerinden toplayacaksınız!
Nerden çıktı bu söylem demeyin! Birileri siz post kavgası yaparken evinizdeki karınıza ve çocuklarınıza pavyon dansı öğretip mekânın reklamını yapıyor!
Her gün bir yeni skandal ile karşı karşıya kaldığımız televizyon ekranlarımızın son bombası eskiden beri toplumun ahlaksız bir yer olarak bildiği bir yeri “işi gücü toplumu bozmak olan vatan ve millet düşmanı” birisi çoğunluğunun Müslüman olması ile öğündüğümüz topluma şırınga ediliyor.
Beyler ! “Sü uyuyor ama düşman uyumuyor!”
Bu toplum eskiden beri pavyon denildiği zaman aklına gelen şey; içinde konsomatris kadınların olup masa masa dolaşıp mekân sahibine kirli para kazandırdığı şehvetin ve içkinin su gibi aktığı bir batakhane olarak bilinir.
Bugün ise sözde bizden adamların kontrolündeki bir kanalda bu ahlaksız sahnelerin sanki iyi bir şeymiş gibi pazarlanmasının sonucunda bazı şehirlerde pavyon dansı adı altında kadınların ders görmeye başladığını ve sonucunun nereye gideceği belli olan bir ahlaksızlığa karşı ne zaman harekete geçilecek diye beklemekten artık sıkıldık.
Hâlbuki bizlerin iman ettiği kitabımız bizlere şunu emretmekteydi;
وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًؕ وَسَٓاءَ سَبٖيلاً
“Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.” [3] ifadesini ne çabukta unuttuk!
Bizler Müslüman isek kimse bize ahlaksızlığı ve o ahlaksızlığın yapıldığı yeri güzel bir şeymiş gibi sunamaz!
Bize göre bilinen bir gerçek vardır ki,“ Pavyona düşene namus sorulmaz”
Bu ve benzeri ahlaksız görüntülerin trend olduğu bir ülkede bizde bekliyoruz ki, Müslümanlara yapılan zulme ses çıksın! Çıkmaz kardeşim böyle bir toplumdan hak ve hakikate karşı hiçbir şey çıkmaz!
Ne yapalım hocam! Umutsuz olup iyi Müslüman olmaktan ve onu yaymaktan vaz mı geçelim?
Asla! Bizler umutsuz olmayacağız, umudun yeşermesi için var gücümüzle savaşacağız ancak karşımızdaki palyaçoları da iyi tanıyacağız! Tanıyacağız ki, yüzlerindeki maskelerle bizleri tekrar tekrar aldatmasınlar!
Eşimize sahip çıkacağız, kendimize sahip çıkacağız, çocuklarımıza sahip çıkacağız ve toplumu bozan teknolojiye karşı tedbirler alacağız! Gerekirse kullanmayacağız, kullananlara karşı uyarıda bulunacağız ta ki istenilen formata gelinceye kadar!
Bizler her daim umut varız çünkü biliyoruz ki, Allah mutlaka nurunu tamamlayacak! Bize düşen Rabbimizin beyan ettiği şu topluluk olmaktır:
وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِؕ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” [4]
Evet! Zor bir yoldayız, ihanetlerle karşı karşıyayız ancak bizler Allah Resulü s.a.v’ in haber verdiği şu topluluk olma hedefinde olanlarız:
“İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki, dininin gereklerini yerine getirme konusunda sabırlı/dirençli davranıp Müslümanca yaşayan kimse, avucunda ateşten kor tutan kimse gibi olacaktır.” [5]
Onun içinde asla yılmayacağız! Kor olsa da o iman onu tutmaktan vazgeçmeyeceğiz! Taki hak vaki olup da bu can bu tenden çıkıncaya kadar!
Rabbim bizleri ahlaksızlıklara karşı mücadele edenlerden eylesin!
Rabbim bizleri ve neslimizi bu gibi tuzaklardan muhafaza eylesin!
Rabbim yoldan çıkanları ve çıkaranları da ıslah eylesin!
[1] Bakara 174 - 175
[2] Nur 19
[3] İsra 32
[4] Âl-i İmrân - 104
[5] Tirmizî, Fiten,73; Ebu Davud, Melahim,17