DUA OYUNCAK DEĞİL BEYLER
Değerli kardeşlerim:
Samimiyetin yerini gösterişin aldığı bir zamanda her alanda bir yozlaşmanın olduğunu görmekteyiz. Bahsettiğimiz bu yozlaşma öylesine çığırından çıkmış durumda ki, bu hayattan sonraki ebedi hayatımızı bile riske atacak noktaya gelmiştir. Allah c.c kitabında beyan ettiği; “De ki: 'Duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır.” Ayetine rağmen dünyalıkları elde etme adına dualarımızı bile oyuncağa çevirdik.
Beyler! Dua bir oyuncak değil!
Dua müminin Rabbine yaptığı itaatin meyvesinin alındığı kalpten Allah’a giden bir yoldur!
Peki! Ama kendilerini kişilere beğendirmek adına süslü cümlelerle dua ediyormuş gibi yapanlar ne olacak?
Rabbimiz duanın mahiyetini ve nasıl bir hal ile yapılması gerektiğini kerim kitabında şöyle beyan ediyor:
اُدْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعاً وَخُفْيَةًؕ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدٖينَۚ
“Rabbinize alçak gönüllülükle yalvararak ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.” [1]
Peki! Haddi aşmak nedir?
Dua ederken Rabbine değil de yarattığı insana iltica etmektir. Bu kimi zaman makam sahiplerini memnun etmek, kimi zaman tanınmak, kimi zamanda kibrini yüceltmek, kimi zamanda toplumları aldatmak adına yapılır. Bu durumda da o kimseler haddi aşanlar hükmü altına girmiş olurlar.
Bugün Müslümanlar zulüm görürken onlara elleri ile yardım edebilecek kimselerin zalimle iş tutup, Müslüman tebaaya da dua etmelerini tavsiye etmeleri de aynı şekilde haddi aşmaktır. Çünkü Allah Resulü s.a.v Müslüman’ın izleyeceği yolu açıkça ortaya koymuştur:
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” [2]
Efendim! Dua müminin silahıdır! Bu silahı kuşanmayalım mı?
Sütçü İmam; "Ya Rabb'i şu bacımın örtüsüne el uzatan Fransızları kahreyle" Diye dua etmedi! Silahını çekti Fransız askerini alnının çatından vurdu!
Sen ise dua ederek düşmanının kahrolacağını zannediyorsun öyle mi?
Böyle düşünüyorsan ya ahmaksın, ya da hain!
Çünkü Allah c.c sadece dua etmekle bu işlerin olmayacağını ayet-i celilesinde ortaya koyarak şöyle buyuruyor:
وَاَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهٖ عَدُوَّ اللّٰهِ وَعَدُوَّكُمْ وَاٰخَرٖينَ مِنْ دُونِهِمْۚ لَا تَعْلَمُونَهُمْۚ اَللّٰهُ يَعْلَمُهُمْؕ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ شَيْءٍ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ يُوَفَّ اِلَيْكُمْ وَاَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ
“Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir.” [3]
Sen hiçbir hazırlık yapma, İslam’ın emrettiği hiçbir hususu dikkate alma sonra kalkın kardeşlerimizin kurtuluşu için dua edelim de!
Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz beyler?
Bakın dibine kadar pisliğe batmış günümüzün sözde Müslümanlarına Allah Resulü s.a.v yaptıkları duaları ile alakalı ne buyuruyor:
“Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, ‘Yâ Rabbi, Yâ Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” [4]
Sen önce Müslüman’ın kanı üzerinden aldığın milyon, milyar dolarlarından bir vazgeç bakalım!
Sen önce Allah’a savaş açmak olan faizden bir vazgeç bakalım!
Sen önce kula kul olmaktan vazgeç bakalım!
Çünkü Dua dilin edebiyatı ile değil, edebi ile kabul olur!
Rabbimiz bu hususun doğru anlaşılması adına beyan ettiği şu ayet-i celileyi hepimizin iyi okuması ve anlaması gerekir:
اِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًاۜ وَكَانُوا لَنَا خَاشِع۪ينَ
“Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.” [5]
Ancak Rabbimizin bu beyanından o kadar uzağız ki;
“hocam bir dua et de amin diyelim”
Senin dilin yok mu? Dua bir sipariş mi? Kişileri memnun etmek için dua olur mu?
Ama üzülerek görüyoruz ki, kişileri memnun etmek için dua ediyoruz!
Kiminin siyasi kariyeri için, kiminin cemaatinin selameti için, kiminin müşterisinin çoğalması için, kiminin kariyerinin parlaması için!
İyi ama Allah rızası bunun neresinde?
Bakın! Rabbimiz insanları din ile kandıranlara nasıl hitapta bulunuyor:
اَلَا لِلّٰهِ الدّ۪ينُ الْخَالِصُۜ وَالَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَۢ مَا نَعْبُدُهُمْ اِلَّا لِيُقَرِّبُونَٓا اِلَى اللّٰهِ زُلْفٰىۜ اِنَّ اللّٰهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ ف۪ي مَا هُمْ ف۪يهِ يَخْتَلِفُونَۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْد۪ي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ
“Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez” [6]
Evet! Her zaman olduğu gibi ifade ettiklerimiz birileri rahatsız edecek belki ama bizler hakkı ve hakikati söylemekle mükellef kişileriz.
Yalnız Allah için yaşar, yalnız Allah için ölürüz!
Aynı Rabbimizin kerim kitabında ifade ettiği gibi;
قُلْ اِنَّ صَلَاتٖي وَنُسُكٖي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتٖي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَۙ
“De ki: “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir.” [7]
Şimdi artık birbirimizi kandırmayı bir kenara bırakıp ellerimizle yapacaklarımızı dualarımıza havale etmeyelim!
Bugün Gazze’nin kurtulmasını isityorsak, Doğu Türkistan’ın kurtulmasını istiyorsak, İslam beldelerine Allah’ın nizamının hakim olmasını istiyorsak elimizdeki gücü kullanmak zorundayız.
Zira Siyonist yapı ve piyonlarının anlayacağı ancak güçtür. Yok toplanıp dua edelim Allah bizim işimizi çözsün demek Rabbimizin hükmüne başkaldırmaktır.
Sizler gücünüzü ortaya koyun, ordularınızı seferber edin, oyun oynamayı bırakın, bizler sizin arkanızda dua ordusu olarak yerimizi alırız!
Ama sizler ordularınızı yola koymadan dua ile bu işler çözülecek demenizi de kabul etmeyiz!
Eğer denildiği gibi olsaydı Allah Resulü meydanlara inmez, Hz. Ebubekir mürtedlere savaş açmaz, ecdadımız da at sırtında ömür sürmezlerdi.
Rabbim bizleri Allah’ın emirlerine aykırı hareket içinde samimiyetsiz bir şekilde kendisine dua etmekten muhafaza eylesin!
Rabbim bizlere Müminin feraseti ile bakabilmeyi, cihadın gereklerini yerine getirebilmeyi, zaferlerle sevinebilmeyi nasip eylesin!
Rabbim hepimize gerçek iman ile kendisine varabilmeyi nasip eylesin!
[1] A'râf, 55
[2] Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17
[3] Enfal 60
[4] Müslim, Zekât, 65 [1015]
[5] Enbiyâ, 90
[6] Zümer 3
[7] En’am 162