Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

NE ZAMAN DURULACAKSIN MÜSLÜMAN?

Değerli kardeşlerim:

Hayatın anlamsızlaştığı, hislerin kaybolup, değerlerin yok olduğu bir zamanda hayat nedir sorusu hepimizin kafasında oluşan ama cevabını bulamadığımız bir çıkmaz sokağa dönüşmüş durumdadır.

Hâlbuki bu sorunun cevabı Rabbimiz tarafından basit ve açık bir şekilde şöyle ifade edilmektedir:

وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌؕ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۘ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ

“(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” [1]

Peki! Bizler Rabbimiz tarafından çok açık şekilde ifade edilen gerçeğin neresindeyiz?

Bu soruya cevap vermeden önce dünyanın Müslüman için ne ifade etmesi gerektiğine göz atmak gerekir. Allah Resulü s.a.v dünya hayatının Müslüman için ne ifade ettiğini şöyle özetliyor:

“Dünya mü’minin zindanı, kâfirin de cennetidir.” [2]

Allah Resulü s.a.v’ in bu ifadesi ile günümüz Müslümanlarını değerlendirdiğimiz zaman gördüğümüz manzara maalesef içler acısı bir durum olarak bizleri kahır ediyor.

Bugün bir takım Müslüman’ın gördüğü zulmün savunuculuğunu asırlarca yaşamlarını eleştirdiğimiz halklar yaparken, Müslüman idareci ve halkların dünyayı cennete, ahreti ise ötekileştirip unutmasını içimiz acıyarak seyretmek zorunda kalıyoruz.

Bu durum karşısında içimiz acıyarak soruyoruz! Dünden bugüne ne değişti?

Bu sorunun cevabı bize miras bırakılan iki emanette saklı!

Allah Resulü bu geçici hayattan ebedi hayata göçmeden önce insanlığa hitap ettiği veda hutbesinde biz Müslümanların kulağına küpe olacak o iki emaneti bizlere şöyle beyan etmişti:

“Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla delalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve sünnetimdir.” [3]

Peki! Biz bugün ne yapıyoruz?

Bu iki emanet önümüzde durduğu halde bir takım kendini bilmez sözde âlimin peşine takılarak asli kaynakları göz ardı ederek onların bize sundukları dini İslam diye yaşamaya kalkıyoruz. Bunun neticesinde bugün yaşadığımız trajikomik olaylarla karşıya kalarak kaybettiğimiz itibarımızla yarın cennete ulaşacağımız yanılgısı içine düşüyoruz!

Ama cennet bedava değil, cehennem de gereksiz değil!

Herkes yapıp ettiklerinden mutlaka hesaba çekileceği gün geldiğinde kendinden başkasına cennette yer sunmayanların nasılda yanıldıklarına hep birlikte şahitlik edeceğiz.

Bugün maalesef bizler ne kadar bağırırsak bağıralım bu gerçeği Müslümanım diyenlere anlatamıyoruz. Çünkü çoğu Müslüman kendisi için aslı kaynak olan kuran ve sünneti baz almak yerine kişilerin söylemlerini baz alıyor ve onların söylediklerini din olarak kabul ediyor.

Ancak Rabbimiz anlaşmazlığa düştüğümüz her hususta başvurulacak kaynağı açık şekilde şöyle ifade ediyor:

 فَاِنْ تَنَازَعْتُمْ فٖي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ اِلَى اللّٰهِ وَالرَّسُولِ اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِؕ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَاَحْسَنُ تَأْوٖيلاً

“Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir.” [4]

Bir sonraki ayet tamda bugün Müslümanların halini ifade ediyor:

اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ يَزْعُمُونَ اَنَّهُمْ اٰمَنُوا بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرٖيدُونَ اَنْ يَتَحَاكَمُٓوا اِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ اُمِرُٓوا اَنْ يَكْفُرُوا بِهٖؕ وَيُرٖيدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلَالاً بَعٖيداً

“Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Onu tanımamaları kendilerine emredildiği halde tâgūtun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları büsbütün saptırmanın yollarını arıyor.” [5]

Bugün dünyanın birçok yerinde Müslümanların kanları akıtılıp, kadınlarının ırzlarına geçilirken sözde Müslüman hareketler ve topluluklar kendilerince uydurdukları ritüellerle din adına hokkabazlık yaparken insanlığa huzur ve refah getirmek için gelen İslam’ı itibarsızlaştırıyor ve (işin acı tarafı ise) bunu yaparken de İslam adına yapıyorlar.

Rabbimiz bu sapkınlara seslenerek şu hitapta bulunuyor:

فَوَيْلٌ لِلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُمْ مِنْ ذِكْرِ اللّٰهِؕ اُو۬لٰٓئِكَ فٖي ضَلَالٍ مُبٖينٍ

“Allah´ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.” [6]

Şu hale bakın! İnsanlığın kurtuluşu için çalışması gereken İslami yapılar ucuz magazin programlarındaki palyaçolara dönmüş, İslam’ı çağdışı gören kimselerin oyuncağı haline gelmiş durumdadır.

Post kavgaları, kuran ve sünnetle alakası olmayan ibadet çeşitleri, lüks hayat içerisinde fakirlik edebiyatı, siyasetle iç içe geçmiş karmaşık ilişkiler ağı ve benzeri birçok İslam ile bağdaşmayan hallerle karşımıza çıkan bu yapılar insanlığa umut aşılamak yerine nefret aşılanmaktadırlar.

Bu zevk ve saltanat düşkünü zümreler belki farkında değiller ama Rabbimiz farkına varılacak o sonucu şöyle ortaya koyarak varılacak yeri bize hatırlatıyor:

اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللّٰهُ الَّذٖينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبٖينَ 

“Ant olsun biz, kendilerinden öncekileri de denemişken insanlar, ‘inandık’ deyince denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah, elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya koyacaktır.” [7]

Biz buradan kendini Müslüman olarak gören bütün kardeşlerimize sesleniyoruz!

Artık bırakın oculuğu veya buculuğuda bizi bir edecek olan Allah’ın kitabına ve Resulünün sünnetine gelin!

Yapılan kavgaların, söylenen yalanların, atılan iftiraların tarafı olmak yerine, Allah Resulü s.a.v’ in bizlere emaneti olan kuran ve sünnete taraf olun.

Dininizi öğrenirken de kitabınıza ve o kitabın bize ulaşmasına vesile olan Resulüne meseleleri getirmenin gerekliliğine bağlı kalın!

Aksi taktirde size cennet dağıtan ama kendileri dünyada cenneti yaşayanların ağında harap olup gidersiniz!

Şahsen bugün gerek ülkemizde ve de gerekse diğer Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde din adına yapılanları gördükçe utancımdan yerin dibine giriyorum.

Dikkatinizi çekerse Müslüman ülkeler demedim, Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler dedim!

Zira gerçekten Müslüman ülkeler söz konusu olsaydı bugün ne Gazze’ de, ne de Doğu Türkistan’da bu zulümler olurdu!

Tabi ama bugün bizim oradaki Müslümanlardan daha önemli meselelerimiz var!

Ah ki ne ah! Allah’tan ahret ve mizan var! İmanı ortaya çıkartacak defterler var! Adaletle sorulacak sualler var!

Bizler eğer gerçekten iman etmişsek bugün İslam ve Müslümanlıktan soyutlanmış yapılar yerine Rabbimiz belirttiği şu hükme kulak vermek zorundayız:

اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ وَرَسُولِه۪ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ اَنْ يَقُولُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَاۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللّٰهَ وَيَتَّقْهِ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَٓائِزُونَ

 “Aralarında hüküm vermesi için Allah´a ve resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak ‘İşittik ve itaat ettik.’ demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. Her kim Allah´a ve resulüne itaat eder, Allah´a saygı duyar ve ondan sakınırsa işte asıl bunlar mutluluğa erenlerdir.” [8]

Rabbim hükmü karşısında işittik ve itaat ettik diyenlerden olmayı hepimize nasip eylesin!

Rabbim bizleri İslam adına kendi heva ve heveslerine kapılanlarla beraber olmaktan muhafaza eylesin!

Rabbin her daim doğru yol üzere yaşayan ve bu hal üzere kendine varanlardan eylesin!

 

 


[1] Ankebut 64

[2] Müslim, Zühd 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd l6; İbni Mâce, Zühd 3

[3]  Tirmizî, Menâkıb: 31; Müsned, 3:14, 17, 26

[4]  Nisa 59

[5]  Nisa 60

[6] Zümer 22

[7] Ankebut 2-3

[8] Nur 51-52

Dosyalar

NE ZAMAN DURULACAKSIN MÜSLÜMAN
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş