KURBAN ET BAYRAMI DEĞİLDİR
Değerli kardeşlerim:
Rabbimiz kâinatta hiçbir şeyi sebepsiz ve gereksiz yaratmamıştır. İnsan yaratılan bir varlığın gereksizliğini düşünebilir ancak bu durum insanın o varlığın henüz önemini kavrayamamış veya bulamamış olmasından kaynaklıdır.
İşte bu noktada insan yaratılış gayesini düşünmeli ve var oluş sebebi olan kulluğa odaklanmalıdır. Kul olmaya odaklanırken de kendisine hüküm olarak belirtilen emirlerin şeklinden ziyade manasına vakıf olma çabası içinde olmalıdır. İşte insan bu çaba içerisinde olursa Müslüman olma şerefine nail olur ve İslam’ın özüne erişmiş olur.
Ancak gördüğümüz odur ki, Müslümanların çoğu Rabbimiz tarafından kendilerine emir buyrulan görevleri ya yapmıyor, ya da şekline kapılıp özünü unutuyor. Hâlbuki Rabbimiz bizi yaratırken üstün varlık olmamamıza vesile olacak aklımızla var etti ki, kendisini bulalım ve bulacak vesilelere sarılalım. Bunun içinde aklımıza hitap edecek birçok vesileyi önümüze koydu.
İşte bu vesilelerin en can alıcı ifadesi de Rabbimizin şu beyanıdır:
اَوَلَا يَذْكُرُ الْاِنْسَانُ اَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ يَكُ شَيْـًٔا
“İnsan düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır? “ [1]
Bizi yoktan var eden Rabbimize şükrümüzün edası olarak kurban keserken okuduğumuz şu dua ile karşılık vermeliyiz:
قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ
Ey Muhammed! De ki: “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” [2]
Evet! Müslüman bu dua ile Rabbine mukabelede bulunacak ancak bundan daha önemlisi ifade ettiği cümlelerin özünde ki manaya da kulak verecek ki, Allah katında bir değer bulsun!
Onun katında değer bulmamıza vesile olan ibadetlerden biri olan kurban ibadetini de bu minvalde değerlendirmek ve Rabbimizin şu beyanına kulak vermek bizim için ecre vesile olacaktır:
لَنْ يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوَىٰ مِنْكُمْ ۚ كَذَٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَاكُمْ ۗ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ
Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele! [3]
Peki! Soralım kendimizi önümüzde ki günlerde keseceğimiz kurbanı hangi mana ile keseceğiz?
Bu soruya Müslümanların cevabı “Allah için kesiyoruz tabı ki” demek olacak ama asıl olan fiilin nasıl gerçekleştiğidir!
Bu noktada ki en önemli kaide niyetlerin ne üzerine olduğudur!
Kurban için ortak olan kimselerin tamamının ibadet niyeti taşıması en önemli husustur. İbadetten kasıt ise sadece kurban bayramı niyeti değil, adak, akika ve diğer niyetlerle Allah adına kesilmeye karar verilmiş bütün haller bu kastın içine girer.
Ortaklardan biri bile et alma niyeti taşısa diğer bütün ortakların kurbanı geçersiz olur!
Bu minvalde günümüzde yapılan birkaç hataya değinmek ibadetin özüne ters düşmemek açısından önem arz etmektedir:
- Market zincirlerinden alınan hisseler kurban hükmü açısından caiz değildir.
- Bilmediğiniz bir yerde gireceğiniz bir ortaklıkta hisse sahiplerinin durumunu bilemeyeceğinizden dolayı risk taşımaktadır.
- Kurbanlık hayvanın tamamı üzerinden ortaklık kurmak yerine etin kilosuna takılı kalınması ibadetin özüne aykırı olacaktır.
- Kurban edilen hayvanın sakatat ve derisinin ticari amaçla satılması da hisse sahipleri için vebal teşkil edecektir.
- Kurban etinden gelir elde edilmesi amacı ile kurbanı ticari amaçla kullanması da caiz değildir.
İbadet amacı ile yapılan her fiilde aynı zamanda onu sunduğumuz Rabbimize karşın bazı gerekliliklerimiz olduğunu da aklımızdan çıkarmamak gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında kurban edilecek hayvanlarda dikkat edilmesi gereken hususlar vardır:
- Büyükbaş hayvanlarda 2 yaşını doldurmuş veya kapak atmış olmalı
- Küçükbaş hayvanlarda keçi için 1 yaş, koyun için 1 yaş veya besili ise 6 aylık olmalı
- Kurban edilecek hayvanın hastalığı olmamalı, uzuvları da tam olmalı
Kurban edilecek hayvanların kurban ibadetin parçası olduğu bilinci ile onlara eziyet verecek her husustan kaçınılmalı ve onlara merhametli davranılmalı. Çünkü onlar insanın kurban edilmesine karşın Rabbimiz tarafından bir vesile kılınmışlardır.
Kurban edilen her hayvan Hz. İbrahim’in vaadini, Hz. İsmail’in teslimiyetini ifade eder.
Aynı zaman da Allah Resulünün sünnetini ifade eder ki peygamber efendimiz bunu şöyle ifade etmektedir:
"Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur." [4]
Allah Resulünün sünneti olup Hanefi mezhebince Müslümanlar için vacip kabul edilen kurban ibadetinde kurbanı bizatihi kesmeyip vekâlet yolu ile de bunu yapma hakkı dinen caizdir. Ancak bu noktada dikkate alınması gereken bazı hususlar vardır:
- Kurban kesmek yerine parasını bazı kurum ve kuruluşlara bağışlamak yolu ile yapılacak bir fiilin ibadet manası taşımayacağını kesin ve net ifadeler ile ortaya koymak gereklidir.
Bu noktada kurban ibadetinde en uygun olanın kişinin kurbanı bizatihi kendisinin de bulunduğu bir ortamda kesilmesi ve kesilen kurbanın üç parçaya bölünerek bir kısmının kesenin hanesine, bir kısmının fakirlere, bir kısmının da ikram edilmek üzere ayrılması Allah Resulünün sünnetidir. Kişi dilerse kurum veya kuruluşlara sadaka olarak para verebilir ancak bu kurban yerine geçmez.
- Vekâlet yolu ile kurban bağışında bulunacak kimselerin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri de verilecek kurumun ibadeti yerine getirebilecek güvene sahip olmasıdır
Öyle hileler kulağımıza geliyor ki, insanlığımızdan utanacak noktaya geliyoruz!
İfade ettiğimiz bu hususların yanında bir de kişinin kurban kesmesi için gerekli olan koşullar var ki, oda kişinin asli ihtiyaçlarının dışında kalan malının nisap miktarı bir varlığa ulaşması gerekliliğidir. Ancak gelinen süreçte bu miktara ulaşmanın zorluğu sebebi ile bizim tavsiyemiz borcu olmayan, kendine yetecek kadar imkânı olan kimselerin Allah rızası için kurban kesmeleridir. Böylelikle kişi Allah katında güzel bir ecre ulaşma imkânını elde etmiş olur.
Bu hatırlatmanın yanında yapılan başka bir yanlışa da ifade etmek isteriz ki, buda borç ile kurban kesme hususudur. Hele kredi gibi Allah’ın kesin olarak haram kıldığı bir para ile kurban kesmek en büyük gafletlerden biridir.
Değerli dostlar! Zorlukların olduğu bir zamanı yaşarken ibadetler için kendimize bahaneler bulup onları yapmamak için kendimize telkinlerde bulunabiliriz. Ancak görüyoruz ki, arkasına sığındığımız bahaneler bizleri ibadetlerden uzaklaştırıp bir Müslüman gibi olmaktan alıkoyuyor. Onun için kurban kesme hususun da Allah Resulünün şu beyanına kulak vermek bizim Allah katındaki değerimiz artmasına vesile olacaktır:
“Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla (sevap olarak) gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kurban kesme konusunda gönlünüz hoş olsun, (bu iş size zor gelmesin).” [5]
Rabbim keseceğimiz kurbanlarımızı ilahi dergâhında kabul olan ibadetlere dâhil eylesin!
Rabbim bizleri Hz. İbrahim gibi ahdine sadık, Hz. İsmail gibi teslim olan kullarından eylesin!
[1] Meryem 67
[2] En’am 162
[3] Hac 37
[4] Buhari, İdeyn, 3
[5] Tirmizî, Edâhî, 1