SABRI VE ŞÜKRÜ KUŞANARAK MÜCADELE ETMEK
Değerli Müminler:
Dünya var edildiğinden beri insanlar zaman zaman sıkıntılı ve zor süreçler geçirmişlerdir. İçinde bulunduğumuz zamanda sıkıntıların baş gösterdiği, insanlığın yok olduğu, hepsinden önemlisi kulluğun unutulduğu bir ortamdan geçiyoruz.
Bu zor zamanlarda Müslümanlar olarak izlememiz gereken yol:” sabrı ve şükrü kuşanarak Allah için mücadele” olmalıdır.
Bu mücadelenin en önemli ayaklarından biri sabırdır.
Sabır denilince ise aklımıza her şeyden elini eteğini çekmek olarak algılanmaması gerekir. Aksine sabır mücadeledeki kararlılığın adıdır.
Peki! Hangi alanlarda mücadele verirken sabrı kuşanacağız?
Üç yerde sabrı kuşanacağız: Musibetlere karşı sabır, kullukta sabır, günah işlememekte sabır.
Musibetlere karşı göstereceğimiz sabır nasıl olmalı?
Rabbimiz bizleri bu dünyaya imtihan için gönderdiğini bizlere bildirirken, neler ile imtihan olacağımız hususunu da bizlere haber veriyor:
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِؕ وَبَشِّرِ الصَّابِرٖينَۙ
Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. [1]
Rabbimin ifade ettiği bu korkuların hepsini yaşadığımız yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda durmakta.
Peki ama! Bu durumda nasıl hareket edeceğiz?
Rabbimiz izleyeceğimiz yolu şöyle beyan ediyor:
وَاسْتَعٖينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِؕ وَاِنَّهَا لَكَبٖيرَةٌ اِلَّا عَلَى الْخَاشِعٖينَۙ
Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşu duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır. [2]
Şüphesiz bizlere Rabbimizden hiçbir şey ağır gelmez çünkü bizler biliriz ki:
اَمْ حَسِبْتُمْ اَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّٰهُ الَّذٖينَ جَاهَدُوا مِنْكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرٖينَ
Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? [3]
Bu ayet bize açıkça zorlu bir imtihanı haber veriyor. Bizler musibetlerle imtihan olup kulluğumuzla Rabbimiz indinde yükseleceğiz. İmtihan ne kadar zor ise mükâfatı da o kadar büyük olacaktır:
Mükâfatın büyüklüğü, sıkıntının büyüklüğü nispetindedir. Allah Teâlâ bir topluluğu severse onları sıkıntıya uğratır. Kim hâline razı olursa Allah da ondan razı olur. Kim de başına gelenden dolayı öfkelenirse gazaba uğrar. [4]
Allah Resulü kulluğu şöyle ifade ediyor:
Müminin durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevinecek bir hâl geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına sıkıntı gelecek olursa ona da sabreder; bu da onun için hayır olur. [5]
Başımıza bunca şey geliyor artık kaldıramıyoruz dediğimiz zamanlar oluyor. Allah Resulü de işte bu noktada şu ifade ile karşımıza çıkıyor:
Güçlü kimse, insanları güreşte yenen değil, bilakis öfke anında kendisine hâkim olandır. [6]
Eğer ki aramızda kardeşlik bağları inşa etmezsek, o zaman Rabbimiz bizim kuvvetimizi alacağını şöyle ifade ediyor:
وَاَطٖيعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رٖيحُكُمْ وَاصْبِرُواؕ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَۚ
Allah'a ve Resulü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. [7]
Unutmayalım Kardeşlerim!
Bu hayat çetin bir imtihan yeridir. Kim Rabbinin rızasını isterse ancak ona varır.
Nitekim Rabbimiz bunu şöyle ifade ediyor:
وَالَّذٖينَ جَاهَدُوا فٖينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَاؕ وَاِنَّ اللّٰهَ لَمَعَ الْمُحْسِنٖينَ
Uğrumuzda mücadele edenleri yollarımıza iletiriz. Gerçekten Allah iyilik edenlerle beraberdir. [8]
Hüsrana uğramamak ve kazanmak için şu formülü uygulamak zorundayız
İnsanlar hüsrana uğramıştır Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. [9]
Hüsrana uğramaktan kurtulmak için aynı zamanda Allah Resulünün şu emirlerini de yerine getirmek gereklidir:
Haramdan sakın! İnsanların en çok ibadet edeni olursun. Allah-u Teâlâ’nın sana ayırdığına razı ol! İnsanların en zengini olursun. Komşuna iyilik et! (Gerçek) Mümin olursun. Kendin için sevdiğini, insanlar için de sev! (Hakiki) Müslüman olursun. Çok gülme! Çünkü fazla gülmek, kalbi öldürür [10]
Rabbimizin beyanları, Peygamber efendimizin sünneti bizim için yolumuzu aydınlatan birer fener gibidir.
Bu yolda ilerleyebilmek içinse; sabır ve azimle yol alıp, Rabbimizin bize sunduğu her güzellik için şükreden kullar olarak menzile varmaktır.
Sonunda Rabbimize ve Resulü Muhammed Mustafa s.a.v ulaşan yol ise en güzel yoldur.
[1] Bakara, 155
[2] Bakara, 45
[3] Al-i İmran, 142
[4] . Tirmizî, Zühd, 56
[5] Müslim, Zühd, 64
[6] Müslim, Birr, 107
[7] Enfal Suresi, 46
[8] Ankebut 69
[9] Ars süresi
[10] Tirmizî, Zühd, 2, IV, 551