Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

İLİM İMANLA DEĞER BULUR

Değerli Müslümanlar:

İlk emri oku olan bir dinin mensupları olarak Rabbimizin emrini ne kadar anladık sorusuna cevap bulmamız yaşamımızın en önemli amacı olmalıdır.

Zira insan başıboş yaratılmış bir varlık değildir. Kâinattaki her canlının bir görevi olduğu gibi insanında bir görevi vardır ve bu görevin adı da KUL olmaktır.

Nasıl kul olunması gerektiğini bilmek içinse ilim sahibi olmak gereklidir.

Peki! Nasıl bir ilim olmalı ki, bizi Allah’a yaklaştırsın, tağutlardan uzaklaştırsın?

Bunun en çarpıcı örneği iblisin şeytana dönüşmesini sağlayan kibridir.

Bizler zannederiz ki, şeytan üstünlüğünü ateşten yaratıldığı için tasladı, aslında kendisini üstün görmeye sürükleyen meleklere bile hocalık yapabilecek ilme sahip olmasıydı.

Öyleyse ilim odur ki, kulluğu zirveye çıkaracak alçak gönüllüğü, kalbine yerleştirmeli.

Rabbimiz Müslüman’ı şöyle tarif ediyor:

وَعِبَادُ الرَّحْمٰنِ الَّذ۪ينَ يَمْشُونَ عَلَى الْاَرْضِ هَوْناً

Rahmanın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen kimselerdir. [1]

Bugün bizlere ilimleriyle ışık tutması beklenen insanların kibri; şeytanı bile kıskandıracak derecede büyük ve ekoları can yakacak kadar acı olduğunu üzülerek seyretmekteyiz.

Hâlbuki! İlim sahibi olan kimse Allah Resulünün şu duasını kendisine şiar edinmeli:

Allah’ım, bana öğrettiğin ilimden beni yararlandır, yararlı olacak ilmi bana öğret. [2]

Şu soruyu kendimize sormak zorundayız: Bugün pek çok branşta Müslüman âlimlerimiz ve uzmanlarımız varken neden bizler Rabbimize yaklaşmak yerine ondan uzaklaşıyoruz?

Müslüman bir Kimyager Rabbinin yarattığı eşsiz nitelikteki güzellikleri idrak edemiyorsa,

Mümin bir Hâkim Rabbinin ortaya koyduğu adalet anlayışını anlayamıyorsa,

İnançlı bir Doktor Rabbinin yarattığı organizmaları görüp de onu daha çok anmıyorsa,

Toplumun önderi konumunda ki bir hoca kitabındaki eşsiz ifadelerden etkilenmiyor ve bozuk bir hayat sürüyorsa,

Bu aldıkları ilmin onlara ne faydası var?

Hani demişler ya; “İlim cehaleti alır eşeklik baki kalır” diye

Öğrendikleri kendini değiştirmiyorsa, ilk emri oku olan kitabını anlamıyor ve sallamıyorsa o zaman bu kimsenin insan olma vasfı nerdedir?

Hâlbuki Rabbimiz bilenleri şöyle değerlendirmektedir:

قُلْ هَلْ يَسْتَوِى الَّذٖينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذٖينَ لَا يَعْلَمُونَ اِنَّمَا يَتَذَكَّرُ اُولُوا الْاَلْبَابِ

De ki: ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar. [3]

Ancak son zamanlarda öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki, insanları iyiye, güzele ve yararlı olana yönlendirmesi gerekenlerin, insanları Allah’ın emrine aykırı, insanlığın kimyasına uzak şeylere yönlendirdiklerine şahit oluyoruz.

Tevazudan uzak, tepeden bakan, ilmiyle insanları yaralayan, görüntüsü insan ama o vasıftan çok uzak kimselerle karşı karşıya kalıyoruz.

İlim dediğimiz şey sadece öğrenmek midir? Eğer ki öğrendikleri ona değer katmıyorsa bu nasıl bir ilimdir.

Hani bir hikâye var ya ‘’oğlum ben sana makam sahibi olamazsın demedim adam olamazsın dedim’’sözü tamda bugün yaşadığımız zamanı yansıtıyor beklide…

Gerçekten İslam’ı özümsemiş bir Müslüman âlimde olması gereken vasfı Rabbimiz şöyle ifade ediyor:

اِنَّمَا يَخْشَى اللّٰهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمٰؤُا

Allah’a karşı ancak; kulları içinden bilgin olanlar derin saygı duyarlar. [4]

Bugünümüzün sözde âlim ve hocalarına bir büyüğümüz ifadesi ile seslenmek istiyorum: ’’yeşil sarıklı ulu ulu hocalar gökyüzünden yeryüzüne inin’’

Bizler buradan haykırıyoruz, ey ilim sahipleri, ey ilmiyle iş görenler ne olur artık kendi menfaatlerinizden biraz geri durunda, Allah için topluma ışık tutun!

Ne olur hakkı gizlemeyin! Makamlarınıza aldanmayın ve ölüm gerçeğini unutmayın!

Geç olmadan insanlığın yararına Allah için faydalı işler yapın ve insanları ufak görmekten vazgeçin!

Rabbim bizleri ilmi ile amel eden kulların zümresine dâhil eylesin!

Rabbim bizleri şeytan gibi ilmi ile kibre kapılmaktan muhafaza eylesin!

 

 


[1] Furkan 63

[2] İbn Mâce, Dua, 2 (Hadis no: 3833); Tirmizi, Daavât, 129 (Hadis no: 3599).

[3] zümer 9

[4] Fatır 28

Dosyalar

ilim imanla deger bulur
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş