Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

İSLAM'A GÖRE TEBLİĞ NASIL OLMALI?

Değerli kardeşlerim:

Din, insanların yaşantılarını düzenleyen kurallar bütünüdür. Kurallar bütünü olan dinin iyi anlaşılması için ise onu topluma aktaran kimselerin, insanların anlayabileceği bir üslup ve kalplere hitap eden bir davranış sergilemeleri, dinin emirlerinin daha fazla kimseye ulaşması ve yaşanması açısından hayati önem taşımaktadır.

Bizi var eden Rabbimiz, kalplerimize hitap etmenin yolunu Allah Resulüne şöyle haber vermektedir:

اُدْعُ اِلٰى سَبٖيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّتٖي هِيَ اَحْسَنُؕ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَبٖيلِهٖ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَدٖينَ

"(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir. [1]

Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere İslam'ın emirlerini anlatanlar dinin çizgilerini aşacak hareketlerden kaçınmak zorundadır.

Nitekim Allah Resulünün hayatına baktığımız zaman; kendisine yapılan birçok kötülüğe karşın, o karşısındakilere asla kötü davranmamış, alçak gönüllü bir davranış sergilemiştir.

Ancak bizler doğruyu anlatırken haddi aşarak, karşımızdakine diktaya kalkışarak, sünnetin dışına çıkmaktayız.

Rabbimiz Müslüman'ın izlemesi gereken yolu Allah Resulü s.a.v üzerinden şöyle örneklendiriyor:

فَبِمَا رَحْمَةٍ مِنَ اللّٰهِ لِنْتَ لَهُمْۚ وَلَوْ كُنْتَ فَظًّا غَلٖيظَ الْقَلْبِ لَانْفَضُّوا مِنْ حَوْلِكَ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الْاَمْرِۚ فَاِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلٖينَ

Allah'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdin mi Allah'a güven, doğrusu Allah güvenenleri sever. [2]

Eğer ki! Allah Resulünün tebliğ metodunu uygulamak yerine, arzu ve isteklerimize göre konuşup, kabalaşırsak Rabbimizin şu hitabını hatırlayalım:

وَقُلْ لِعِبَادٖي يَقُولُوا الَّتٖي هِيَ اَحْسَنُؕ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْزَغُ بَيْنَهُمْؕ اِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلْاِنْسَانِ عَدُواًّ مُبٖيناً

İnanan kullarıma söyle, en güzel şekilde mücadele edip, konuşsunlar. Doğrusu şeytan aralarını bozmak ister. Şeytan şüphesiz insanın apaçık düşmanıdır. [3]

Şu bir gerçektir ki, Allah Resulü daha peygamberlik gelmeden önceki " Emin " lakabı ile insanlığa güven aşılarken, vahyin kabulünün en önemli alt yapısını yapıyordu.

Bizler tebliğ yapmadan önce kendimizdeki eksiklikleri tamamlayacağız ki, Rabbimizin şu hitabına muhatap olmayalım:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ

Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır. [4]

Şu husus biz Müslümanlar için çok önemlidir. O hususta Yaşantımız ile neye vesile olduğumuz meselesidir.

Vesile olmanın ne mana taşıdığını Allah Resulü s.a.v şöyle ifade etmektedir:

İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de, kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez. [5]

İnandım diye birçok kimse şu hataya düşüyor! Eğer karşısındakini ikna edemediyse onun inancını, değerlerini alaya alıyor veya hakaret ediyor. Hâlbuki Rabbimiz böyle davrananları kesin bir dille uyarıyor:

وَلَا تَسُبُّوا الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَيَسُبُّوا اللّٰهَ عَدْوًا بِغَيْرِ عِلْمٍۜ

Onların Allah'ı bir tarafa bırakarak taptıklarına (putlarına) sövmeyin; sonra, onlar da bilmeyerek Allah'a söverler. [6]

Bize düşen görev;

وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰى وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُوا اللّٰهَؕ اِنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعِقَابِ

...İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddetlidir. [7]

Sınırlara riayet etmemizin ne denli önemli olduğunu Allah Resulü s.a.v de şöyle bir örnekle ortaya koyuyor:

Allah'ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlâl edenler, bir gemiye binmek üzere kur'a çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar:

Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz, dediler.

Şayet üstte oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alttakileri serbest bırakırlarsa, hepsi birlikte batar helâk olurlar. Eğer bunu önlerlerse, hem kendileri kurtulur, hem de onları kurtarmış olurlar. [8]

Allah Resulünün ifadesinden de anlaşılacağı üzere, hepimiz bir gemideyiz, ya batacağız, ya da çıkacağız.

Eğer ki, "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dersek" o yılan eninde sonunda bizim koynumuza da gireceğini bilelim. Bizler bir arada yaşamak üzere var edilen varlıklar olarak, Rabbimizin bize emrettiği şekilde bir hayat sürmeye çalışırken, aynı zaman da etrafımızdakilerin yaşaması içinde gayret göstereceğiz. Bunu yaparken de asla sınırları aşmayacağız!

Rabbim sınırları aşmadan İslam'ın güzelliğini üzerinde barındırmayı ve başkalarına da vesile olmayı bizlere nasip eylesin!

Rabbim bizleri yapmadığımız şeyleri söylemekten muhafaza eylesin!

 

 

 


[1] Nahl 125

[2] Âl-i İmrân  159

[3] İsra 53

[4] Saff 2-3

[5] Riyazü's-Salihin, Hadis No: 176

[6] En'âm, 108

[7] Maide 2

[8] Buhari, Sirket 6

Dosyalar

islama gore teblig nasil olmali
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş