ZİNAYI NORMAL GÖREN BİR TOPLUM YOK OLUR
Değerli Müslümanlar:
Allah ’a ve Resulüne inanmış bizler için helal ve haramlar bellidir. Kim helal ve haramların hükmünü kabul ederse imanını korumuş olur. Kimde inkâr ederse kâfir olur.
Bazen insanoğlu söz ile değilse de, tavrı ile haram ve helali basite alır.
Peki! Bir kimse helal ve haram hükümleri basite alırsa ne olur?
اَنْ تَقُولَ نَفْسٌ يَا حَسْرَتٰى عَلٰى مَا فَرَّطْتُ فٖي جَنْبِ اللّٰهِ وَاِنْ كُنْتُ لَمِنَ السَّاخِرٖينَۙ
Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, “Allah’ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay halime! Gerçekten ben alay edenlerden idim” demesin. [1]
Kâfir'in Allah'ın hükmünü ve Peygamberinin sünnetini alaya almasını anlıyoruz da, bir Müslüman'ın Allah‘in emrini alaya alıp, hükmünü basite almasını anlayamıyoruz.
Müslüman sadece helal ve haram çizgisine dikkat etmekle görevini yerine getirmiş olmaz, aynı zamanda bu çizgilerin korunması adına da mücadele etmesi gerekir.
Bizler bazen " Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşarsın " deyip Allah'ın hükmünü geriye atacak noktaya geliriz. İşte o zaman insan Allah’ın dininden uzaklaşır ve onu basite almakla dinin dışına çıkmış olur.
Peki! Bugün bunun örnekleri var mı? diye baktığımızda birçok örnek sayabiliriz:
İçkinin artması, yeme içmede dikkatsizlik, kul hakkına riayetsizlik v.s gibi örnekleri verebiliriz.
Ancak bunların en tehlikelisi toplumu perişan eden zina ve zinaya giden yollara sessiz kalınmasıdır.
Bu Müslüman bir topluluk için en büyük beladır.
Maalesef üzülerek görüyoruz ki, her ortamda zinaya giden yolların açılmasına rağmen Müslümanların buna sesiz kalması bizim için en büyük handikaptır.
Rabbimiz meselenin önemini anlamamız için kitabında lud kavminin helakı ile bunu bize örneklendirir ama birçok kimse bunu dikkate almaz.
Hâlbuki Allah (c.c ) zinayı ve ona götüren bütün yoları şöyle yasaklıyor:
وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًؕ وَسَٓاءَ سَبٖيلاً
Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur. [2]
Dikkat ettiniz mi değerli kardeşlerim! Rabbimiz bırakın zina yapmayı, yaklaşmayı bile haram kılıyor!
Peki! Bugün zinaya giden yollar açık mı?
Bu sorunun cevabı içimizi acıtsa da maalesef zinaya giden bütün yolar açık.
Baktığımız zaman bugün bütün televizyon dizilerinde, görsel ve yazılı basında gayri ahlakiliğin her boyutunun topluma empoze edildiğini görüyoruz.
Bunu yapanlar öylesine ahlaksız bir yapılar ki, bu ahlaksızlığa ecdadımızı alet edecek kadar bu işi adice yapmaktalar.
İnsanların inanç değerlerini koruması gereken kanunlar, toplumun ahlak yapısını bozanları koruyor. Bunun adına da din ve vicdan özgürlüğü diyorlar.
Bu durumun ne denli sıkıntılı olduğunu bugün çeşitli adlar altında faaliyet gösteren ev ve işyerlerinde alenen yapılan fuhuşta görmekteyiz.
Yaşanan bu ahlaksızlığa karşı toplumun tepki vermesi gerekirken, yapılana ses çıkarmayıp normal görmesi, bir gün helak olan kavimlerin durumuna düşme tehlikesi ile bizleri karşı karşıya bırakıyor.
Hele birde Müslüman bu ahlaksızlığı normal bir durum görüp, kalpte tamamen kabul etmesi durumunda iman’ı tehlikeye sokmakla karşı karşıya kalır.
Birde bu ahlaksızlığı para kazanma aracı olarak gören ve evlerini yüksek meblağlara fuhuşa kiraya verenler var ki, bunlara söyleyecek bir kelime bulamıyoruz.
Yaşadığımız çağın zorluklarına aldanıp kendi bedenini pazarlayanların günahı kadar, buna sebep olanlarda vebal altında olduklarını da hatırlatmak gerekiyor.
Bizler Müslüman toplum olarak zinaya getirecek her yolu kapatmakla yükümlüyüz. Onun için karşı cinsi zinaya sürükleyecek giyim ve konuşmaların toplumda karşılık bulmasının engellenmesi gerekir.
Şimdi kendimize bir soralım!
Bu kadar kötülüğün yaşandığı bir toplumun başına ne gibi belalar gelebilir?
Allah Resulü bu hususta şöyle buyuruyor:
Bir şehirde zina ve riba (faiz) yaygınlaşırsa, onlar Allah’ın azabını kendilerine hak etmiş olurlar. [3]
Toplumda yaşanan kötülüklerin bir imtihan olduğunu sadece kendini korumakla görevini yaptığını zanneden kardeşlerimiz var!
Bu olayların yapmayanlarla ne alakası var! diyemeyiz. Çünkü bela genele gelir.
Çünkü rabbimiz şöyle buyuruyor:
وَمَٓا اَصَابَكُمْ مِنْ مُصٖيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ اَيْدٖيكُمْ وَيَعْفُوا عَنْ كَثٖيرٍؕ
Başınıza her ne musibet gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder. [4]
Öyleyse kendimize çekin düzen vermek için gayret göstereceğiz. Hem kendimizi hem de etrafımızı şu hadisi şerifle uyaracağız.
Mümin zina ettiğinde, iman ondan çıkar. Onun üzerinde bulut gibi durur. Onu bıraktığında iman ona geri döner. [5]
Allah Resulünün bu beyanı her an ölümle karşı karşıya olan biz insanoğlu için imansız gitmeye sebep olacağı korkusuyla kendimizi frenlememiz gerekir.
Bizler hata ve kusurda işlesek Müslümanız, bize düşen geç olmadan günahlarımıza tövbe edip, kalan ömrümüzü Rabbimizin rızasına uygun yaşamaktır.
[1] Zümer 56
[2] İsra 32
[3] Hakim, Müstedrek, 2/37
[4] Şura 30
[5] Ebu Davud, Sünnet 16, (4690); Tirmizî, İman 11, (2627)