Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

HARAM HELAL VER ALLAH’IM GARİP KULUN YER ALLAH’IM

Değerli kardeşlerim:

İnsanoğlu yaratılış itibari ile yemeye, içmeye, giyinmeye ve barınmaya ihtiyacı olan bir varlık olarak bunları elde etme adına çaba sarf etmesi gereken bir varlıktır. Bu noktada insanoğlunun kazancını hangi yollarla elde etmesi gerektiği ve hangi şekilde harcaması gerektiği de en az bu ihtiyaçların karşılanması kadar önem arz etmektedir. Bunun içindir ki Rabbimiz biz insanoğluna hitaben şöyle buyurmaktadır:

كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا ف۪يهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَب۪يۚ وَمَنْ يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَب۪ي فَقَدْ هَوٰى

“Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helâl olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine inerse, o muhakkak helâk olmuş demektir.” [1]

Rabbimiz eşrefi mahlûk olarak yarattığı biz insanoğlunun temiz kalabilmesinin yolunu ortaya koyduğu ayet-i celilesinin yanında Allah Resulü s.a.v’ in şu beyanı sadece temiz ve helal olanları seçmekle kalmamamız gerektiğini aynı zamanda şüphe duyulan şeylerden de uzak durulması gerektiğine açık bir delili ifade etmektedir:

"Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir." [2]

Bugünü anlamaya çalışan Müslümanlar için nokta atışı iki beyan! Bizlerin kalpleri boğazlarımızdan geçenler yüzünden öylesine bozuldu ki, kandan beslenen vampirler veya leşlere üşüşen akbabalar gibi olduk. Öyle ki, düşen kardeşini yemeyi bir yasa olarak görmeye başlayan bunu da marifetmiş gibi yakasına rozet olarak takmaya kalkanlarımız var.

Yüzde bilmem kaçı Müslüman olan ülkemin, yüzde bilmem kaçı Müslüman olan dünyanın bağrında ateşler yanarken etrafında tamtam dansı yapan sözde süslümanlar var.

Böylesine yozlaşmış bir toplumda bizlere cambaza bak dercesine bugünlerde domuz etinden bahsedenlerin faizi reel gerçek gördükleri, kamu malını yemeyeni keriz saydıkları, kardeşinin kanı üzerinden ticareti gereklilik olarak ifade ettiklerini gizlemek için bunu kullandıklarını anlamamamızı istiyorlar.

Allah sanki sadece domuz etini haram kılmışta diğerlerini helal kılmış gibi bir algı yapanlara Rabbimiz net bir ifade ile şöyle karşılık veriyor:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” [3]

فَاِنْ لَمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِنَ اللّٰهِ وَرَسُولِهٖۚ

“ Bunu yapmazsanız (faizi bırakmazsanız ) Allah ve resulü tarafından size bir savaş açıldığını bilin.” [4]

Allah Resulü s.a.v’ de en az bunlar kadar önem arz eden kardeşliğe vurgu yaparak haram olan bir hususa daha değiniyor:

“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona hiyanet etmez, onu düşaman teslim etmez, yalan söylemez ve yardımı terk etmez. Her Müslümanın, diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.” [5]

Ancak ne hikmetse bunların hiçbiri domuz eti kadar gündem olmuyor! İşin daha acı tarafı ise gündem yapılan bu hususun samimiyetten değil ihtiyaçtan gündemde tutulmasıdır. Zira Müslümanlar gerçekten domuz eti yemekten rahatsızlık duyuyor olsalardı ülkemizde domuz çiftlikleri olmaz yurt dışından da tonlarca domuz, eşek ve at eti ithal edilmez, at ve eşek eti kesenler idari para cezası ile cezalandırılması yerine hapisle karşı karşıya kalırlardı.

İnsanların dikkatini zulüm gören İslam coğrafyalarından uzaklaştırmak adına türlü oyunlar oynayan Siyonist yapı ve piyonları, kardeşlerimizi kasaplık et gibi kesip doğrarken biz falanca firmada, filanca kasapta domuz eti çıktı diye oyalanıyoruz.

Affedersiniz ama sokaklarımız o bahsedilen hayvanın içgüdülerini taşıyan iki ayaklılar ile dolu iken kökü çürümüş ağacın yaprağıyla uğraşmanın neresi samimi?

Yine bir firma üzerinden helal ve haram tartışması yapanlar acaba Siyonist yapının içinde ne olduğu belli olmayan fast food zincirleri için veya içecek firmaları için neden harekete geçmiyor.

Daha samimi olarak kendimize de bir soru soralım! Acaba biz helal ve haramı ne kadar önemsiyoruz?

Bugün zincir marketlerden veya benzeri yerlerden et ürünleri, içecekler ve de yiyecekler alan sözüm ona Müslümanlar önce etikete mi bakıyor yoksa helalliğine mi?

Ne olduğu belli olmayan o kadar çok yiyecek ve içeceği midemize sokuyoruz ki, midemize arıtma tesisi kurulsa bunları arıtması mümkün olmaz.

Kesiminde Allah anılmayan, kesilmesi caiz olmayan ve de neyin ne ile karıştırıldığı belli olmayan o kadar çok şey midemizde yer buluyor ki, bizden yetişen neslin düzgün olması beklemek zaten ahmaklık olur.

Acaba diyorum işine geldiğinde haramları zaruret kavramı içine sokanlar yediklerini de böyle mi değerlendiriyor?

Oysa zaruretler çok dar kapsamlı olduğunu Rabbimiz şu ayetinde açıkça beyan ediyor:

اِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنْزٖيرِ وَمَٓا اُهِلَّ بِهٖ لِغَيْرِ اللّٰهِۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِؕ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَحٖيمٌ

“Allah size yalnızca murdar eti, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkasının adına kesilmiş olanı haram kıldı. Ama biri zorda kalırsa, haksızlığa sapmadıkça, sınırı aşmadıkça kendisine günah yoktur. Biliniz ki Allah bağışlayan ve esirgeyendir.” [6]

Hal böyle iken kendisine kılıf bulmada gayet başarılı olan bazılarına bir siyasetçinin meşhur olmuş sözü ile karşılık vermek gerekiyor herhalde;

“Hadi oradan domuz uşağı sende.”

Maalesef geldiğimiz noktada eskilerin meşhur olmuş şu sözünü canlı canlı yaşıyoruz:

“Haram helal ver Allah’ım, garip kulun yer Allah’ım”

Bu öyle bir hal almış ki, madden yediklerimizin yanında algıları da, operasyonları da, tezgâhları da bir güzel yiyoruz!

Hani bir hikaye vardır ya;

“Tilkiyi kümese bekçi yapmışlar. Ne kadar maaş istersin diye sormuşlar. Tilki gülmekten cevap verememiş ardından da; Ne verirseniz demiş”

Bizler tavukları tilkilere, koyunları kurtlara, dostluğu ayılara bırakırsak daha başımıza çoook iş gelir.

Bizler eğer gerçekten Müslümanlar isek Rabbimizin koyduğu kurallara uymak ve Müminin bakışı ile her şeye bakmak zorundayız!

Müminin bakışı nasıl olmalı diye merak ediyorsak da Allah Resulünün şu beyanına bakmamız yeterli olacaktır:

“Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o, Allah"ın nuruyla bakar.” buyurdu ve ardından, “Elbette bunda feraset sahipleri için ibretler vardır.” (Hicr, 75) âyetini okudu.” [7]

Rabbim helal haram dairesine dikkat edebilmeyi, olaylara Müminin feraseti ile bakabilmeyi hepimize nasip eylesin!

Rabbim kendine asi olmaktan, asi bir nesil yetiştirmekten, düşmana meyil etmekten hepimizi muhafaza eylesin!

 


[1] Taha 81

[2] Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Büyû 1, (1205); Nesâî, Büyû 2, (7, 241).

[3] Maide 90

[4] Bakara 279

[5] Tirmizî, Birr 18

[6] Bakara 173

[7] Tirmizî, Tefsîru"l-Kur"ân, 15

Dosyalar

HARAM HELAL VER ALLAHIM GARİP KULUN YER ALLAHIM
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş