İSLAM GEÇMİŞE HAKARET ETMEYİ HOŞ KARŞILAMAZ

Değerli Müslümanlar:

Biz öyle bir dinin mensuplarıyız ki, ahlak, edep, hayâ ve anlayış noktasında en üstün meziyetlerle donatılmış bir peygamberin ümmeti olarak onun örnekliğinde yetişen ashabın mirasçılarıyız.

Peki! Mirasçısı olduğumuz sahabe efendilerimizin örnekliğini üzerimizde taşıyor muyuz?

Bizler ki Rabbimizin ifadesi ile:

وَكَذٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ اُمَّةً وَسَطًا لِتَكُونُوا شُهَدَٓاءَ عَلَى النَّاسِ

Böylece sizi ortada yürüyen bir ümmet kıldık ki, siz bütün insanlar üzerine adalet örneği ve hakkın şahitleri olasınız.[1]

Ayet-i celilesine muhatap olurken, ortaya koyduğumuz aşırılıklarımız bizi tehlikeye attığını acaba farkında mıyız?

Bu noktadaki halimiz öylesine tehlikeli bir hal almış durumda ki, menfaat ve çıkarlarımız için İslam’ı kullanmaktan kaçınmadığımız gibi, karşımızda yer alanlara da hakaret etmeyi dinin bir gereğiymiş gibi lanse etmekten de geri durmamaktayız.

Hâlbuki Allah Resulü s.a.v’ in ifadeleri açıktır:

“Söz ve davranışlarında ileri gidip haddi aşanlar helâk oldular.”[2]

Allah Resulünün beyanı açıkça önümüzde durduğu halde, günlük çıkarlarımızı korumak adına, karşımızdaki kişilerin düşüncelerine, inançlarına ve de en kötüsü geçmişlerine hakaret edip, bunun üzerinden nemalanmaya çalışıyoruz.

“Maalesef küçük adamların büyük laflar konuştuğu ve de peşinden büyük kalabalıkları sürüklediği bir zamanı yaşıyoruz.”

Ancak şu bilinmeli ki, insanların düşüncelerini ve inançlarını aşağılamak yolu ile elde edeceğiniz sadece zillettir. Hele ölüp bu dünyadan gitmiş, kendini savunma imkânı kalmamış kimseler üzerinden çıkar edinme yarışına girmek “çöplükten altın bulacağını zannetmekten” başka bir mana ifade etmeyecektir.

“Geçmişin çöplüğünde bulduğu un ile ekmek yapanların kavuşacakları sonuç da sadece karın ağrısı olacaktır.”

Yaptıkları karşısında siz Müslüman değil misiniz? Sorusuna Elhamdulillah tabi ki Müslümanız diyen kimseler, acaba Allah Resulünün hayatı ile ilgili hiçbir kitap okumuşlukları var mı?

Allah Resulünün hayatına baktığımızda, kendisine ve ashabına yapılan onca hakarete karşılık ne kendisi hakaret etmiş, nede ashabının etmesine izin vermiştir.

Çünkü Rabbimiz biz Müslümanları şu ayet-i celile ile bundan men etmiştir:

وَلَا تَسُبُّوا الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَيَسُبُّوا اللّٰهَ عَدْوًا بِغَيْرِ عِلْمٍۜ

Onların Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek sınırı aşıp Allah'a sövmesinler. [3]

Rabbimiz her hususta bizlere doğru yolu gösterirken, maalesef içimiz de şanlı geçmişinden utanan bazı saplantılı insanların olduğunu da görmek gerekiyor. Öyle ki bir tarafta ölmüş kimselerin hayaletleri ile yaşayıp yaşadığı zamana ulaşamamış aciz kimseler, diğer yanda ortaya koyacakları iyi bir icraatleri olmadığı için atalarının geçmişte yaptıkları ile kendilerini avutan başarısız kimseler.

Bu kimselerin durumu ile ilgili en yerinde ifade şu olacaktır diye düşünüyorum!

Katıra sormuşlar baban kim diye?

Katırda eşek demeye utanmış at dayım olur demiş!

İnsanlar hata ve sevapları ile beşer olmuş varlıklardır. Tabi ki ibretler alacağız ama geriye bakarak ileriye gidilmeyeceğimiz de açıktır.

Biz boş işler için birbirimizle uğraşırken, birileri gelip bizi geçmişimizin yanına gömüp tarih sahnesinden siler de farkında bile olmayız.

Şu hususu da belirtmek gerekiyor ki, geçmişi ile övünüp onu kavmiyetçiliğin aracı yapmakta İslam’ın yasakladığı bir husustur. Nitekim İslam’ın ilk zamanları müşriklerin mezardaki büyükleri ile övündüklerinden dolayı Müslümanların kabirleri ziyaret etmesi yasaklanmıştır. Daha sonra İslam’ın kalplere yerleşmesi ile birlikte ibret alınmasına vesile olması amacı ile kabir ziyareti Müslümanlara emir buyrulmuştur.

Sorulduğunda herkesin kendini Müslüman olarak konumlandırdığı bir ortamda, İslam’ın hayat veren hükümleri için ağza alınmayacak ifadeler kullanan, her gördüğüne hain yaftası vuran, İslam adına hayatında hiçbir şey olmayan veya olsa da icraatlerine yansımayan kişileri gördükçe kahroluyoruz!

Öylesine yozlaştık ki, en basit işlerde bile karşımızdakine hain yaftası vurup insanları lekelemeyi doğal görür olduk.

Peki! Hain ne demek biliyor muyuz?

Türk Dil Kurumuna göre Hain:

- Hıyanet eden, zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan kötü niyeti olan kimse

Peki! Ama kime göre ihanet, kime göre kötülük?

Kimisinin siyasi görüşüne göre, kimisinin kavmine göre, kimisinin rengine göre…

Biz Müslümanız bizim terazimiz Allah’ın kitabı, peygamberin sünnetidir.

Allah’ın kitabında ise hainliğin tarifi şöyle yapılmaktadır:

فَبِمَا نَقْضِهِمْ م۪يثَاقَهُمْ لَعَنَّاهُمْ وَجَعَلْنَا قُلُوبَهُمْ قَاسِيَةًۚ يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِه۪ۙ وَنَسُوا حَظًّا مِمَّا ذُكِّرُوا بِه۪ۚ وَلَا تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلٰى خَٓائِنَةٍ مِنْهُمْ اِلَّا قَل۪يلًا مِنْهُمْ

Fakat verdikleri sözden dönmeleri yüzünden onları lânetledik ve kalplerini kaskatı yaptık. Onlar Tevrat’ın kelimelerini, kastedilen manayı bozacak şekilde yerlerinden oynatıp değiştiriyorlar. Kendilerine bildirilen ilâhî hükümlerin büyük bir kısmını da unuttular. İçlerinden pek azı dışında onlardan daima hainlik görürsün. [4]

Ayet-i kerimenin ışığında hain kimdir dediğimiz zaman Allah’ın hükmünü değiştiren, onu görmezden gelen, onu uygulamayan herkes…

İyi ama bu kurallara uyan kaç kişi kaldı? Bu hükme göre birbirini hainlikle suçlayanlar acaba kendilerine aynada baksa hangi vasıfta çıkarlar?

Aslında ayetin en can alıcı kısmı en sona saklanmış!

Müslüman bu durumda ne yapmalının tamda cevabı olacak olan bir ifade:

فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاصْفَحْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ

Yine de sen onları affet ve yaptıklarına aldırış etme, katlan! Şüphesiz Allah, iyilik ve ihsan sahiplerini sever.[5]

Karşımızdakiler hangi arsızlığı ve yüzsüzlüğü yaparsa yapsınlar bizler sırf Rabbimizin rızasını kazanmak adına, bunu çatışmaya çevirmemek için çaba sarf edenler olmak zorundayız.

Dünya bir imtihan yeri ise haliyle kimileri kaybedecek, kimileri kazanacak!

Bizim çabamız ise kazananlardan olma çabasıdır.

Altın çamura düşmekle değer kaybetmeyeceği gibi, tenekenin de sarayda bulunması onu değerli kılmaz.

Rabbim bizlere İslam ile yoğrulmuş şanlı atalarımızın mirasına sahip çıkabilmeyi nasip eylesin!

Rabbim bizleri İslam’ın hoş görmediği kimselerle beraber olmaktan muhafaza eylesin!

 

---

[1] Bakara 143

[2] Müslim, İlim 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 5

[3] En-am 108

[4] Maide 13

[5] Maide 13