İLİMSIZ AMEL OLMAZ
Değerli Müminler:
İnsanoğlunun en büyük nimeti aklıdır. Ancak düşünmek ve hakkı bulmak için verilen akıl, çoğu zaman şeytana ve nefse giden yolda bir araç olurken, İslam bunu hakka yöneltmek için bize yollar sunar. Bunların en başında ise dünyaya geliş sebebini anlamaya ve kavramaya yardımcı olan ilim gelir.
Dinimiz İslam ilmin Müslüman açısından ne kadar önemli olduğunu Allah Resulünün dili ile ortaya koyuyor:
İlim talep etmek, öğrenmek her Müslüman’a farzdır. [1]
Peki! Bugün kendimiz ve ailemiz için aldığımız eğitim ve öğretim de amacımız ne?
Üzülerek görüyoruz ki, bugün aldığımız ilmin amacı sadece dünya çıkarı.
Soralım kendimize hani bizi ahrette mutlu edecek ve cennete ulaştıracak amaçlarımız?
Rızık korkusu bizi öyle sarmış ki, rızkı Allah'ın verdiğine olan inancımız darma duman olmuş, korkumuzdan bulunduğumuz konumlarda hakkı söylemekten imtina eder hale gelmişiz.
Hani ilimsiz amel olmazdı?
Bugün hedeflerimiz değiştiği için, önceliklerimiz de değişti! İlmi bir araştırma yapma gereği duymadan kulaktan dolma bilgilerle hayatı yaşamaya çalışıyoruz.
Peki! Kulaktan dolma bilgilerle dinimizin ve hayatımızın nasılda yoldan çıktığını farkında mıyız?
Hâlbuki Rabbimiz bize hatırlatıyor:
وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهٖ عِلْمٌؕ اِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤٰادَ كُلُّ اُو۬لٰٓئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُ۫لاً
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. [2]
Eğer sorumluluklarımızı unutursak, bize sorumluluklarımız hatırlatıldığında çok geç kalmış oluruz.
Peki! Doğru bilgiye nerden ulaşacağız?
Doğru bilgi kaynağı ancak kitabımız kuranla mümkündür.
Allah Resulü s.a.v bizlere asıl kaynağı hatırlatıp, onu öğrenmeyi şöyle tavsiye ediyor:
خيركم من تعلم القرآن وعلمه
Sizin en hayırlınız kuranı öğreten ve öğrenendir. [3]
Kimi zaman şu sorulara muhatap oluyoruz; İslam dünyevi bilgiye karşımıdır?
Bizler ilim Çin'de dahi olsa alınmasının gerektiğine inanan bir ümmetiz. Nitekim İslam tarihi büyük keşiflerle ve buluşlarla dolu olması bunun bir gerçeğidir.
Burada kavranması gereken asıl mesele ilgilendiğimiz ilmi konudan Rabbimizin yaratışı ile ilgili ibretler çıkarıyor muyuz, yoksa sadece dünyevi çıkarlarımı gözetiyoruz?
Dünya tarihinde birçok keşfe imza atan Müslüman ilim adamları hep bu gerçeğin peşinde olmuşlardır.
Peki'! Neden bugün Müslümanlar eziklik içinde? Acaba Müslümanlar kitabını hiç mi okumuyor?
Bu sorunun cevabının ne olduğunu hepimiz aslında biliyoruz ama hiçbirimiz bunu kendine bile itiraf etmek istemiyor.
Rabbimizin bu husustaki beyanı İslam'ın ilme nasıl baktığının açık delili niteliğindedir.
الَّذٖينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذٖينَ لَا يَعْلَمُونَؕ اِنَّمَا يَتَذَكَّرُ اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ
(Resulüm!) De ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür. [4]
Bilginin öneminden bahseden Rabbimiz aynı zaman da Müslüman'a şu emri veriyor:
فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْجَاهِلٖينَ
O halde, sakın cahillerden olma. [5]
Peki! Cahillik ilmi birikime sahip olmamak mıdır?
Nice unvanlı ama cahil insanın olduğu bir çağı yaşamaktayız. Cahillik bilmemek değil, hakkı görmemektir.
Rabbimiz ilmi kendisine ışık olmayan cahilleri şöyle nitelendiriyor:
مَثَلُ الَّذٖينَ حُمِّلُوا التَّوْرٰيةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ اَسْفَاراًؕ بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذٖينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِؕ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ
Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür. Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. [6]
Değerli dostlar! Bilgiyi yük olarak değil hakka giden yola ışık olarak kullanmak gerekir.
Bu yolda çaba sarf eden kardeşlerimizden kimi zaman şu sızlanmayı duyuyoruz; İlmimizi hak için kullanmak için çaba sarf ediyoruz ama anlamıyorlar.
Unutmayalım kardeşlerim! Bizler hidayetten mesul değiliz, anlatmakla mükellefiz.
Çünkü Rabbimiz anlamama hususunda ısrarcı olanlara karşı bize emri şöyledir:
خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلٖينَ
Sen af yolunu tut; iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir! [7]
Unutmayalım değerli Müslümanlar! Bizler tebliği hak için yapıyoruz. Niyetimizi halis tutar Hakkı gözetirsek Rabbimizde bize ikramı ile karşılık verir.
Nitekim Allah Resulünün şu ifadesi de bunun delili mahiyetindedir:
Allah, hakkında hayır dilediği kimseye din hususunda büyük bir anlayış verir. [8]
Bizler tabi ki zorlanacağız, sıkıntılar çekeceğiz ama Rabbimizden hayırlı olanı istemekten vazgeçmeyeceğiz ve şöyle diyeceğiz:
وَقُلْ رَبِّ زِدْنٖي عِلْماً
Rabbim, benim ilmimi arttır. [9]
Değerli din kardeşlerim!
İlim öyle bir hazinedir ki; krallar halka hükmeder, âlimlerde krallara hükmeder.
Bugün net bir şekilde görüyoruz ki, ilimsiz amel olmuyor. İlim olmayınca sosyal medyanın çukurunda, sapkın hocaların gölgesinde, ne olduğu belli olmayan düşüncelerin içinde yok olup gidiyoruz.
Ömür denen sermeye gelip geçerken gelecek nesle bırakacağımız en büyük miras şu olmalı:
Hiçbir anne-baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır. [10]
Değerli şairimiz Yunus Emre ile de son noktayı koyalım:
Gezdim Halep Şam,
Eyledim ilmi talep,
Meğer ilim bir hiçmiş,
İlla edep illa edep
Rabbim bizleri Allah için ilmi öğrenen ve öğretenlerden eylesin!
Rabbim ilmin kapısı olan kuranı ve onun örneği olan sünneti her daim başköşeye oturtan gerçek müminlerden olabilmeyi bizlere nasip eylesin!
[1] İbn Mace,Mukaddime, 17
[2] İsra 36
[3] Buhari, Fizalulkuran, 21
[4] Zümer 9
[5] Enam 35
[6] Cuma 5
[7] Araf 199
[8] Buhârî, İlim 10, Humus 7, İ'tisâm 10
[9] Taha 114
[10] Tirmizî, Birr, 33