Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

ONLAR SANIYORLAR Kİ BİZ SUSSAK MESELE KALMAYACAK!

Değerli kardeşlerim:

Tarih nice yiğitlerin inandığı davası uğruna gösterdiği fedakârlıklarla ulaşılan şanlı destanlara doludur. Çünkü onlar dava şuuru ile yola çıkmış inanmış insanlardır. Onlar güce, kuvvete, silaha veya bir topluluğa değil, her şeyin üstünde olan Rabbine dayanarak yola çıkarlar ve bu yolda olanların asla kaybetmediklerine olan sarsılmaz imanları ile her durumda kazanırlar.

Çünkü onlar âlemlere rahmet olarak gönderilmiş Hz. Peygamberin haber verdiği şu müjdeye kalpten iman etmiş kimselerdir:

“Müminin hâli ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına güzel bir iş geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde ise sabreder; bu da onun için hayır olur.” [1]

Sabır ve şükür ilk bakışta birbirine ters gibi gözükse de aslında birbirini tamamlayan bir bütünün parçalarıdır. Nitekim Rabbimiz buna işaret ederek son ana kadar mücadelenin ve sabrın sonunun selamet olduğunu şöyle beyan etmektedir:

اَمْ حَسِبْتُمْ اَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُمْ مَثَلُ الَّذٖينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْؕ مَسَّتْهُمُ الْبَأْسَٓاءُ وَالضَّرَّٓاءُ وَزُلْزِلُوا حَتّٰى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا مَعَهُ مَتٰى نَصْرُ اللّٰهِؕ اَلَٓا اِنَّ نَصْرَ اللّٰهِ قَرٖيبٌ

“Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.” [2]

Rahat bir hayat yaşamaya alışmış bizler, zor bir hayat yaşayan kardeşlerimizin halinden anlamıyoruz. Ama onlar yürüdükleri yolun sahibini de, yolun sonunda varılacak yeri de iyi biliyorlar. Çünkü onlar Rablerinden gelen şu müjdeye iman etmiş kimseler:

مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللّٰهَ عَلَيْهِۚ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضٰى نَحْبَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ يَنْتَظِرُۘ وَمَا بَدَّلُوا تَبْد۪يلًاۙ لِيَجْزِيَ اللّٰهُ الصَّادِق۪ينَ بِصِدْقِهِمْ

“Müminlerden öyle erkekler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakat ettiler: Kimi (şehid oluncaya kadar döğüşeceğine dair) adağını ödedi (şehid oldu), kimi de (şehid olmayı) bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler. Çünkü Allah, sözlerinde duranları, sadakatları sebebiyle mükâfatlandıracak;” [3]

Tabi böyle bir mükâfata erişmek için yola çıkacak bir irade ve o yolda size yoldaşlık edecek karakterli dostlar gereklidir. Çünkü zor yola kolay insanlarla çıkılmayacağı gibi, yolun sonunda elde edilecek ecrin büyüklüğüne olan sarsılmaz bir imanın olması da kaçınılmaz bir gerçektir.

 Bir büyüğümüzün de dediği gibi:

“Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanlar, yolda yürümeye başlamadan önce gönüllerinde ve zihinlerinde yürümek ve yol almak zorundadırlar. Evvela, bu yolu ben nasıl aşarım korkusundan kurtularak yola çıktıklarında görürler ki, yol zor da olsa bir müddet sonra aşılmış yürünmüş ve hedeflenen yere gidilmiştir. İşte o zaman, insanların yüreklerinde, aslında yolun zannedildiği kadar zahmetli olmadığına ve bütün sıkıntılı yolların aşılabileceğine dair bir iman doğar.”

Ancak şu da bir gerçektir ki, böyle bir yolda olanların yolu kan, gözyaşı ve ihanetlerle döşelidir. Bunun en bariz örneğini bugünlerde yalnız bıraktığımız Gazze’de görüyoruz. Öyle ki, yıllarca Filistin davasına önderlik eden devletler ve fikirler ABD ve İsrail’in tehditleri karşısında koltuklarını koruma içgüdüsü ile hareket edenlerin ihanetleri ile sarsılırken, zihinlerimizde ki Filistin davası unutturulmak istenmekte ve davası için bedel ödeyenler yalnız bırakılmaktadır.

Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var ki, bütün hesapların üzerinde hesap tutan bir Rabbimiz var!

Evet! Bu mesele birçoğunu rahatsız ediyor belki ama Rahmetli Sezai Karakoç’un da dediği gibi:

Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar.
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar

Bugün Aksa’nın özgürlüğü için mücadele eden idarecisinden, halkına varıncaya kadar kanları ile topraklarını sularken, sabır ve metanetleri ile bizlere ders vermeye devam ediyorlar.

Ancak İsrail denen İslam coğrafyasının kalbine saplanmış hançer şu sıralar yaptığı zulüm yetmezmiş gibi, “kızıl inek” kehaneti ile mescidi Aksa’yı  yıkıp yerine Süleyman mabedini inşa etmek için hazırlanırken, ihanet etmeye alışmış Müslüman aleminden zerrece ses çıkmıyor olması yakında büyük belalarla karşı karşıya kalacağımıza dair delilleri güçlendirmektedir. Zira Allah kendiden başkasından korkan ödlek inanmışlarına karşı ders vermekten çekinmez.

Nitekim Rabbimizin şu beyanı bunun açık delili niteliğindedir:

وَلَا تَرْكَـنُٓوا اِلَى الَّذٖينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ اَوْلِيَٓاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ


“Bir de zalimlere (sevgi beslemek, yağcılık yapmak veya yaptıkları işlere rızâ göstermek suretiyle) meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (Cehennemlik olursunuz). Allah'dan başka yardımcılarınız da yoktur; sonra azabından kurtarılamazsınız.” [4]

 

Evet! Bugün bazılarımızın dünyalık korkuları var! Ama ahret yurdunda ki korkularımızın yanında dünyadaki korkularımızın zerrece değerinin olmadığını anlamak zorundayız.

Bilmem farkında mısınız ama gün geçtikçe İslam adına yola çıkıp da istikametini kaybedenler kan kaybetmeye ve zillet içinde bir hayata sürüklenmeye olanca hızları ile giderken hala akıllarını başlarına alma hususunda hiçbir şey yapmamak konusunda inat ediyorlar!

Aklımıza gelmeyen şey ise bu hususta ileri gidenlerin tarih boyunca yok oldukları gerçeğidir. Rabbimiz bu hususta biz kullarına uyarıda bulunarak şöyle buyurmaktadır:

اِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدٖيدٍ وَمَا ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ بِعَزٖيزٍ

 “O dilerse sizi yok eder ve yerinize yenilerini yaratır ki Allah için bu hiç de zor değildir” [5]

Artık bahanelerin arkasına sığınmak yerine gerçeklerle yüzleşerek tarafımızı açıkça ortaya koyacak fiilleri yerine getirmek zorundayız. Bunun içinde dünyalık çıkarları bir kenara bırakarak Allah’ın rızasına uygun hareket etmek adına yola çıkmak zorundayız.

Efendim kısıtladık, azalttık, kınadık, bağırdık, gıyabında namazlar kıldık gibi deli saçması işler yapmak yerine can acıtıcı ve nefeslerini kesici icraatler yapmak zorundayız.

Ha! Birde bu zamana kadar yaptığımız ticaretle Müslüman’ın kanının dökülmesine sebep olduğumuzdan dolayı helalleşmek ve de tövbe etmek zorundayız!

Bilmem belki farkında değilsiniz ama “helalleşmek” söylemi bile topluluklara nasıl kazanç sağladığını yakın zamanda net şekilde gördük. Birde bunun samimi şekilde icra edilmesinin hem dünya da hem de ahrette büyük bir karşılığı olacağı gerçeği hepimizce malum olan bir gerçektir.

Peki! Ne yapmalıyız?

  • Devletler olarak İsrail ve onunla beraber hareket edenlerle diplomatik ilişkileri en asgari seviyeye çekmeliyiz.
  • Onlara cansuyu sağlayan ticaretimizi bitirmeliyiz.
  • Onların ürettiği hiçbir malı canımızı yaksa dahi almamalıyız.
  • Kardeşlerimize yardım ulaştırmak adına gerekli olan her imkânı faaliyete geçirmeliyiz ( dün Bosna’da, Çeçenistan’da, Afganistan’da ve benzeri yerlerde yapıldığı gibi)
  • Görsel ve yazılı medya araçları ile yapılan zulmü duyurmaya ve gündemde kalması için bütünleşik bir çabayı ortaya koymalıyız.
  • Aramızda olan çekişmeleri bir kenara bırakarak, ortak bir akıl ve hareketle aynı hedefe ulaşma çabası ile bir araya gelmek zorundayız.

İşte bu çabaları gösterdiğimiz zaman Rabbimizin vaadi olan yardımı gelecek ve zafer sevinci hepimizi mutlu edecektir.

Rabbim kardeşlerimizin zafer muştusu ile sevinmeyi bizlere nasip eylesin!

Rabbim yanlış tarafta olup da mağlup olanlardan olmaktan bizleri muhafaza eylesin!

 


[1] Müslim, Zühd, 64

[2] Bakara 214

[3] Ahzap 23 - 24

[4] Hud 113

[5] Fatır 16 - 17

Dosyalar

ONLAR SANIYORLAR Kİ BİZ SUSSAK MESELE KALMAYACAK
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş