RAHMET İKLİMİ OLAN ÜÇ AYLARI DEĞERLENDİRMEK

Muhterem kardeşlerim:

İnsan zamanla gelişen bir varlık olarak bir konuda deneyim kazanıp o işin erbabı olabilmesi için bazı merhaleleri geçmesi gerekir. Bu merhaleler insanın yapacağı iş konusunda kafasındaki düşüncenin olgunlaşmasına ve bunun sonucunda yapılacak işteki başarı oranının yüksek olmasına vesile olur. İnsanın dünyalık bir işte deneyim kazanması gibi, manevi alanda da başarı yakalayabilmesi için çaba sarf etmesi ile bu merhaleleri geçerek daha olgun bir mümin olmasının önünü açmış olur.

Bu ifade ettiğimiz merhaleler aynı zamanda Rabbimizin kitabında uyguladığı bir sünnettir. Bir örnek olması açısından baktığımız zaman Rabbimizin içkinin haramlığını tek seferde ortaya koymak yerine kısım kısım uygulamayı tercih etmesi de bunun bir göstergesidir.

İçkide olduğu gibi ibadetlerde de Müslüman'ın boyunu aşacak bir yükün altına girmesini İslam hoş görmez.

Bunun bir örneği olarak Allah Resulünün nafile ibadetlerdeki şu uyarısını görmekteyiz:

Allah katında amellerin en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır. [1]

Rabbimizin bu sünnetini Müslümanlar için arınma ayı olan Ramazan içinde uygulanmakta olduğunu görmekteyiz.

Rabbimiz ve Allah Resulü s.a.v, Müslümanların Ramazan ayını en verimli şekilde değerlendirebilmesi için Ramazan öncesinde Recep ve Şaban aylarında ibadetleri arttırarak Müslüman’ı bedenen ve ruhen Ramazan’a hazırlamaktadır.

Halk arasında biz bu rahmet iklimini" Üç Aylar " diye adlandırmaktayız.

Peki! Ramazan'a hazırlık olan Recep ve Şaban aylarının Allah Katındaki değeri nedir?

Rabbimiz üç ayların ilki olan Recep ayının da içinde bulunduğu haram aylardan bahsederken şöyle buyuruyor:

اِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللّٰهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْراً فٖي كِتَابِ اللّٰهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ مِنْهَٓا اَرْبَعَةٌ حُرُمٌؕ ذٰلِكَ الدّٖينُ الْقَيِّمُ فَلَا تَظْلِمُوا فٖيهِنَّ اَنْفُسَكُمْ

Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin! [2]

Haram aylar hangileridir:

Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep aylarından oluşan haram aylardan Zilkade ve Zilhicce ayı hac mevsimini ifade ederken, Muharrem ayı aşureyi, Recep ayıda üç ayların başlangıcını ifade eder.

Allah Resulü s.a.v Recep ayına girince şu duayı yapar ve ibadetlerini arttırırdı.

 اللهم بارك لنا في رجب وشعبان وبارك لنا في رمضان

Ey Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur. [3]

Recep ayına girişi ifade eden Regaib gecesi ile başladığımız üç aylara, İnsanlığın en yüksek makama yükselip hediyelerle dönmesini ifade eden Miraç ile kıldığımız namazın manasını anlamaya çalıştığımız ve Rabbimizin vaadi olan " Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan cennete girecek " müjdesi ile Rabbimize yönelişimize umut kattığımız bir aydır.

Bu ayın sonrasında Allah Resulünün en çok nafile oruç tuttuğu ve benim ayım diye ifade ettiği Şaban ayı gelir ki, bu ayın içinde samimiyetle ibadet eden Müslümanların af ve mağfiretine vesile olan Berat gecesini barındırır.

Allah Resulü s.a.v bu gecenin bereketinden şöyle bahsetmektedir:

Allah Teâlâ, Şaban ayının 15. gecesi, -rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve Kelp Kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar. [4]

Allah Resulü s.a.v bu ay içinde ibadetlerini daha da arttırdığına bir işaret olarak şu beyanını görmekteyiz:

Usame b. Zeyd (r.a) ben; "Ey Allah'ın Resulü Şaban ayında tuttuğunuz kadar başka aylarda oruç tuttuğunuzu görmedim" sordum .

Allah Resulü s.a.v şöyle buyurdu; Bu Ramazan ve recep ayı arasında olan ve insanların gaflet ettikleri bir aydır. Ameller o ayda âlemlerin Rabbine yükseltilir. Ben de oruçlu olduğum halde amellerimin yükseltilmesini severim. [5]

 İşte bu iki aylık hazırlıktan sonra Müslümanların af ve mağfiret olma şansını yakalayacakları Ramazan gelir ki, Allah Resulü s.a.v Ramazan ayını şöyle ifade ediyor:

Ramazan ayı gelince cennetin kapıları ardına kadar açılır, cehennem kapıları kapatılır, şeytanlar zincire vurulur. [6]

Allah Resulünün bu beyanı; Rabbimizin kullarının Ramazan ayından istifade edip hazinesinden faydalanmalarını sağlamak için iman etmiş kimselere sıkıntı yaşatacak tüm engelleri önlerinden kaldırdığının ifadesidir

Ramazan ayı demek aynı zaman da ibadetlerin zirveye ulaşması demektir. Kuranın indiği ay olan Ramazanın gündüzünü oruçla ve mukabele ile eda edip, gecesini teravih namazı ile süslerken, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesine kavuşup affedilme umudu ile itikâf'a girdiğimiz ve samimiyetimizin göstergesi olarak zekâtlarımızı ve sadaklarımızı vererek zengin, fakir ayrımı yapmadan bir sofranın etrafında buluştuğumuz bir bereket ayıdır.

Ramazan'ın sonunda fıtır sadakalarımızla tüm Müslümanların bayramın neşesine dâhil olmasına vesile olduğumuz özlem ayıdır.

Allah Resulü s.a.v bu ayda çokça tövbe etmeyi bize tavsiye ederken, Rabbimizde şu beyanı ile bize hitap etmektedir:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَؕ اِنَّ اللّٰهَ خَبٖيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

Ey iman edenleri Allah'tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına -bir baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah, işlediklerinizden haberdardır. [7]

Değerli kardeşlerim ne hata yapmış olursak olalım Rabbimizin af ve mağfiretine sığınarak, böylesine değerli zamanları da vesile kılıp Rabbimizden af dileyeceğiz.

Çünkü Rabbimiz bizden bağışlanma dilememizi beklemektedir:

قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذٖينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمٖيعاًؕ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحٖيمُ

De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir." [8]

Muhterem Müslümanlar!

Gelin bu mübarek ayları değerlendirmede acele edelim! Bir sonraki rahmet ayına ulaşma garantisi olmayan bu ölümlü dünyada geç kalıpta keşke diyenlerden olmayalım!

Namazlarımızı arttıralım, nafileleri çoğaltalım, insanların dertleri ile dertlenelim, kötü alışkanlıklarımızı bırakmak için çaba sarf edelim ve asla Allah'tan umudumuzu kesmeyelim!

Bir köpeğe ayakkabısı ile su veren bir kimsenin bile affedilebildiği bir dünyadan neden bizim içinde bir af olmasın düşüncesi ile Rabbimize yönelelim!

Rabbim af ve mağfirete kavuşup cennete giden yola giren kullardan olabilmeyi hepimize nasip eylesin!

 

---

[1] Buhari, İman, 32

[2] Tevbe 36

[3] Ahmed b. Hanberl, Müsned, c.l, 259

[4] Tirmizi, Savm, 39 ; İbn-i Mace, İkame, 191

[5] Nesai, Sıyam, 2369

[6] Buhari, Savm, 5 ; Müslim, Sıyam, 1 - 2

[7] Haşr 18

[8] Zümer 53