Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

11.DERS | HZ. HAMZA VE HZ. ÖMER’İN MÜSLÜMAN OLUŞU

HZ. HAMZA VE HZ. ÖMER’İN MÜSLÜMAN OLUŞU

Değerli kardeşlerim:

Tarihin yaprakları arasında çok ilginç hidayet vesikaları vardır. Batılın karanlığını zifiri olsa da gün gelir hak o zifiri karanlıkları aydınlığa kavuşturur. Bu gerçek en katı gözüken kalpleri bile yumuşatır.

İşte o güneşin ta kendisi olan İslam Arap yarımadasını ışığı ile aydınlatırken müşriklerin bütün çabalarına rağmen iman nuru gönüllerde yer bulmaya devam ediyordu.

Habeşistan’a giden elçilerin eli boş dönmesi ile müşrikler daha da azgınlaşmıştı. Bu durum en çok da Ebu cehil’i sinirlendirmişti.

Bu hal üzere çıktığı Safa tepesinde Allah Resulünü oturmakta olduğunu görünce ona ağza alınmayacak hakarette bulundu ancak Allah resulü buna karşılık vermedi.

Bu noktada şu ifadeyi not düşmek gerekiyor “Arsıza karşılık vermek arsızı meşru kılar.”

Bu olayı şahit olan Abdullah Bin cunda’nın azatlı cariyesi bu durumu avdan dönmekte olan Hz. Hamza’ya bildirerek:

  • Ey Hamza kardeşinin oğlu Muhammed’e Ebu’l hakem ve arkadaşları tarafından yapılanlara şahit olsaydın asla dayanamazdın.
  • Ebu'l hakem ne yaptı?
  • Ona şuracıkta otururken hakaretler yağdırdı ama yeğenin ona karşılık vermedi.
  • Sen bana gözünle şahit oldun mu?
  • Evet gördüm.

Haksızlığa tahammülü olmayan Hz. Hamza bu konuşmanın ardından yayını ve okunu aldığı gibi Kabe’nin yolunu tuttu.

Kureyşin meclisine varınca yayı ile okkalı bir vuruşla Ebu cehil’i yere serdi ve ekledi:

  • Ben onun dinine girmişken ona zulmeden sen misin? Dedi.

Kureyş’in önde gelenlerinden olan Ebu cehil’e böyle daralmasına karşın ayaklanmak isteyenler olsa da Ebu Cehil buna müsaade etmeyerek şöyle dedi:

  • Hamza’ya dokunmayınız zira haklıdır ben yeğenine fena sözler söyledim.

Ebu Cehil kurnaz bir adamdı Hamza’ya dokunmanın sonucunun bir çatışmaya ve peygambere iman hususunda ona inanmayanların ona yönelmesine sebep olacağını biliyordu.

Bu olay sonrasında Hz Hamza kızgınlıkla söylediği sözleri aklıselim ile tekrar düşününce söyledikleri tasdik edip Allah Resulünün huzuruna çıktı.

  • Senin doğruluğuna şehadet ediyorum ki ey kardeşimin oğlu artık dinini bana açıkla! Dedi.

Bu olay Müslümanlar açısından hem güç demekti, hem de büyük bir moraldi.

Hz. Hamza’nın iman etmesi sebebi ile orada bulunan sahabe efendilerimiz Allah’a şükrettiler ve sevindiler.

Bu durum Müslümanları sevindirirken, Müslümanların aksine Kureyş’in azgın müşriklerini çok üzen bir olay oldu.

Bu durumu değerlendirmek için geniş katılımlı bir toplantı yaptılar.

Hararetli tartışmalardan sonra Ebu cehil’in önerisi ile peygamber’i öldürmeyi kararlaştırdılar.

Karar aldılar ama bunu kim yapacaktı?

Daha önceleri Haşimoğulları ile bir kan davası olmasından çekinen müşrikler, gün geçtikçe Müslümanların güçlenmesinden dolayı artık kan davasını da göze almışlardı.

Bu toplantıda müşriklerin önde gelenlerin Kureyş’i böldüğü gerekçesiyle Allah Resulüne kızan biri de vardı..

Bu kimse Müslüman olması için Allah resulünün dua ettiği iki Ömer’den biri olan Hattap oğlu Ömer’di.

Kureyşi böldüğü gerekçesiyle Allah Resulüne kızan Hattap oğlu Ömer onu öldürmeyi üzerine aldı.

Toplantı sonucu ortaya çıkan öldürme planını uygulamak üzere görevi üzerine alan  Hattap oğlu Ömer’e:  

  •  Haydi görelim seni! Dediler.

O sırada 33 yaşında olan Ömer kılıcını kuşandı doğruca Erkam’ın evine doğru yol almaya başladı. Giderken kendisine nereye gidiyorsun diyenlere “Muhammed’i öldürmeye gidiyorum.” diyordu.

Bilmiyordu ki gittiği yolun sonunda Allah onu hidayete erdirecek ve onun eli ile İslam’ı güçlendirecek.

Yolda Ömer’e Müslüman olan ama Müslümanlığını gizleyen Nuaym bin Abdullah rastladı.

  • Ey Ömer nereye gidiyorsun?
  • Arapları bölen Muhammed’i öldürmeye
  • Ey Ömer ashabı yanındayken böyle bir işe kalkışma, oldu ki öldürdün haşimoğulları seni sağ bırakırlar mı?
  • Ey Nuaym yoksa sen de mi Muhammed’den yana oluyorsun?
  • Ya Ömer sen Muhammed’i bırak da kendi ailene bak! Enişten Sait Bin Zeyd ve kız kardeşin Fatma da Müslüman olmuş.

Muaym bin Abdullah bunu yaparken peygamberi korumak adına böyle bir yönlendirme yapıyordu ama aslında kader Hz. Ömer için ağlarını örerken, Hz Ömer’in İslam’a giden yolunu Rabbimiz böylelikle açıyordu.

Ömer duydukları karşısında yolunu değiştirdi ve kardeşinin evine yöneldi.

Kapıya geldiğinde Habbab Bin Eret Taha suresini okuyordu.

Ömer hiddetle kapıya vurunca hemen Kuran nüshalarını ve Habbabr r.a sakladılar.

Ömer: - Az önce ne okuyordunuz?

Zeyd: - Bir şey yok!

Bu ifadenin üzerine Ömer büsbütün sinirlenmiş “demek Muhammed’e tabi oldunuz he!”diyerek eniştesi olan Zeyd’in üzerine çullanarak onu yere serdi ve üzerine çıktı.

 Kardeşi Fatma kocasını Ömer’in elinden almak için çabalarken Ömer’den yediği tokatla yüzü kan revan içinde kaldı.

Kardeşi Fatma:

  • Allah’tan kork bir kadına yaptıklarına bak! Ben ve eşim Müslüman olduk. Başımızı da kessen asla bu yoldan dönmeyeceğiz.

Kardeşinin kanlı yüzünü gören Ömer bu durum karşısında yumuşadı ve şöyle dedi:

  • Şu sözleri okuyun!

Ayetlerin yazılı olduğu nüshalara zarar vermeyeceğine dair söz alan kardeşi Fatma nüshaları Ömer’e uzattı.

Nüshayı eline alan Ömer ayetlerde yerin ve göğün 6 günde yaratıldığı, kâinatın sahibinin Allah olduğu okuyunca:

  • Kureyş bundan mı kaçıyor? Bu bir insan kelamı olamaz! Dedi

Yerin ve göğün sahibi Allah’tır ayetine gelince putların ne kadar boş olduğuna Ömer Kani oldu.

Ömer’in sözleri sonrasında Habbab r.a gizlendiği yerden çıkarak

  • İki Ömer’den biri sensin ey hattap! Dedi

Ömer:

  • Beni Muhammed’e götürün!

Bunun üzerine Hz. Ömer’i Erkam’ın evine götürdüler. Kılıcını kuşanmış bir şekilde kapıya gelen Ömer’i gören Müslümanlar tedirgin olduysalar da Hz. Hamza açın kapıyı dedi.

  • Eğer iyi niyetle geldiyse ne ala, kötü niyetle geldiyse içeride halletmemiz daha kolay olur! dedi

Peygamber efendimiz Hattap oğlu Ömer’in içeri alınmasının talimatını verdi.

İçeri alınan Ömer:

  • Müslüman olmaya geldim Ya Resulallah! dedi

Bu ifade üzerine Müslümanlar çok sevinip ve kucaklaştılar. Ömer devamında ekledi:

  • Ya Resulallah kaç kişiyiz?

Kırk kişi oldukları bilgisini alınca:

  • Daha ne bekliyoruz Kâbe’ye gidelim! İslam’ı tüm Mekke’ye ilan edelim.

Bu teklif üzerine Allah Resulü s.a.v ortada sağ tarafında Ömer, sol tatafında Hamza eşliğinde bir yuvarlak oluşturarak Kâbe’ye doğru yürümeye başladılar.

Müşrikler Bu durum karşısında Hattap oğlu Ömer'in hepsini getirdiğini zannettiyseler de Ebu Cehil işin aslı’nın öyle olmadığını anladı ve tedbir alınmasını emretti.

Müslümanlar Kâbe’ye yaklaştıkça tekbir sesleri duyulmaya buna karşılık müşriklerde bir tedirginlik hâsıl oldu. Bunun sonucu olarak müşriklerle Müslümanlar arasında arbede çıkınca Hz. Ömer müşriklere meydan okuyarak:

  • Gücünüz yetiyorsa saldırın’ evladını yetim karısını dul bırakmak isteyen karşıma çıksın!

 Bu ifade ve aynı zamanda Müslümanların için Hz. Hamza’nın olması müşriklerin daha ileriye gitmesine engel oldu.

Anlattığımız bu bölümden alınacak en büyük ibret Müslümanların içinde muhakkak Hz. Ömer’in ve Hz. Hamza’nın görevini yapacak kimselerin bulunması gerekliliğidir.

Rabbim bizlere İslam’ın yeniden hâkim olmasına destek sağlayacak Ömerler ve Hamzalar nasip eylesin!

Dosyalar

11. DERS HZ. HAMZA VE HZ. ÖMERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş