Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

MÜSLÜMANIN SÖZÜ SENETTİR

Muhterem Müslümanlar:

Yaşadığımız çağda en çok ihtiyaç duyduğumuz kimseler kimlerdir diyecek olsak herhalde en çok “ Güvenilir kimse” sözünü duyarız. Hâlbuki kime sorsak kendini Müslüman olarak ifade ettiği halde nasıl olurda en çok ihtiyaç duyulan “sözüne güvenilen bir kimse” olur.

Müslüman’ın güvenir kimse olması gerekirken, bizler bu vasıfları ne çabuk kaybettik. Hâlbuki Allah Resulü Müslüman’ı şöyle vasıflandırmıştı:

Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de insanların canları ve mallarının güvende olduğu kişidir. [1]

Yine bizler bilirdik ki!

Konuşunca yalan söyleyen, Söz verince sözünde durmayan, Kendisine bir şey emanet edilince hıyanet eden. [2] Kimseler ancak münafıklar için ortaya konulan vasıflardı.

Peki! Bize ne oldu ki, dün sözü senet olan Müslümanlar en güvenilmeyen kimseler oldu?

Çünkü bizler Rabbimize verdiğimiz ahitlerimize sahip çıkmadık, bizler

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعٖينُؕ

 (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. [3] Ayetini günde 40 sefer tekrar ettiğimiz halde dünyalık menfaatler için her şeyi mubah görür hale geldik.

Hep diyoruz ki “Geçmiş günler ne güzeldi”. Peki! Geçmişin güzelliği nerden geliyordu hiç düşündük mü?

Hiç müşahede ettik mi?;

Bizi bankalara mecbur bırakan hallerimizi?

Çocuğumuzu güven içinde sokağa salamamayı?

Birbirimize Allah’ın selamını bile veremeyişimizi?

Dünden bugüne ne değişti değerli kardeşim, hiç kendimize sorduk mu?

İşte değişen o şeyin ne olduğunu Rabbimiz ortaya koyuyor:

وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلاً قَرْيَةً كَانَتْ اٰمِنَةً مُطْمَئِنَّةً يَأْتٖيهَا رِزْقُهَا رَغَداً مِنْ كُلِّ مَكَانٍ فَكَفَرَتْ بِاَنْعُمِ اللّٰهِ فَاَذَاقَهَا اللّٰهُ لِبَاسَ الْجُوعِ وَالْخَوْفِ بِمَا كَانُوا يَصْنَعُونَ

Allah şöyle bir şehri örnek veriyor: Bu şehir güvenlikli ve huzurluydu; her yerden oraya bol rızık geliyordu. Derken ahalisi Allah’ın nimetlerine karşı nankörlük etti, Allah da onlara yapıp ettikleri yüzünden genel bir açlık ve korku felâketini tattırdı. [4]

Hani şimdi bazılarımız diyor ya:” Artık güç bizde, her şey elimizde, dilediğimizi yapma kudretine sahibiz” bu yalancı bir bahar! Sen aldanıyorsun bu bir keramet değil aksine bir istidraç.

Bu yalancı bahardan nasıl kurtuluruz sorusunu kendimize sormadıkça, yalancı bahar biterde, kış gelir ki şimdiden soğuğunu hissetmeye başladık.

Nasıl kurtuluruz bu şeytani halimizden dediğimizde karşımıza Allah Resulünün örnek hayatı çıkıyor.

O ki Medine ye hicret ederken bile yanında düşmanı olan bir kavmin emanetlerini barındırıyordu.

O ki, kendisine bir eksiklik isnat etmek isteyen müşriklerin dili ile “ Onun yalan söylediğine şahit olmadık” ifadesi tasdik ediliyordu.

O ki, Kendisine her türlü ihaneti eden Yahudilerin sözüne ve ticaretine güvenerek borç verilen bir kimse oluyordu.

Bize düşen Allah Resulünün yaşantısını örnek almak ve Rabbimize teslim olmaktır. Nitekim Rabbimiz bizden ahdimize sadık olmamızı isteyerek şöyle buyuruyor:

وَاَوْفُوا بِعَهْدٖٓي اُو۫فِ بِعَهْدِكُمْ

Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vaat ettiklerimi vereyim. [5]

Bu vaade rağmen kendimize çeki düzen vermezsek Allah Resulünün şu Tehdidi ile karşı karşıya kalırız: 

Kıyamet günü, ahdine vefa göstermeyen kimselerin arkasında bir bayrak bulunacak ve vefasızlığı ölçüsünde o bayrak yükseltilecektir. [6]

Bugün henüz geç değilken Müslüman olma şerefine sahip çıkma adına yaptığımız günahlara af dileyelim. Çünkü yarın çok geç olabilir!

Rabbimiz sözüne değer verilen ve sözüne güvenilir kimselerle beraber olan kimselerden olabilmeyi bizlere nasip etsin!

 

 

 


[1] Buhari, İman 7

[2] Buhârî, Îmân 24, Şehâdât 28, Vesâyâ 8, Edeb 69; 

[3] Fatiha 5

[4] Nahl 112

[5] Bakara 40

[6] Müslim, Cihad, 15

Dosyalar

muslumanin sozu senettir
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş