İSRAF SEBEBİ İLE YİTİRİLEN HAYATLAR
Değerli Müslümanlar:
İnsanoğlu denen bizler doyumsuz bir varlığız. Nitekim Allah Resulü insanin doyumsuzluğunu şöyle ifade ediyor "onun gözünü ancak toprak doyurur"
Doyumsuz olan insan, az ile yetinmeyi bilmediği için hep daha fazlasın ister. Hal böyle olunca da kiminin doyumsuzluğu, kiminin açlığı haline gelir. Araştırmalar bize gösteriyor ki, Bugün dünyada çöpe giden yiyecek ve diğer ihtiyaç maddeleri muhtaçlara aktarılacak olsa, yeryüzünde aç ve açıkta kimse kalamayacağı net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Onun için İslam dünyada ki eşitsizliği dengelemek için zekât müessesini ortaya koyduğu gibi, israfı da haram kılmıştır. Öyle ki, İslam abdest alırken bile suyu tasarruflu kullanmayı öngörmüştür.
Rabbimiz Müslüman'ın bu hassasiyetine işaret ederek şöyle buyurmuştur:
وَالَّذٖينَ اِذَٓا اَنْفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذٰلِكَ قَوَاماً
Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir, Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. [1]
Rabbimiz Müslüman'a her zaman orta yolu seçmesini emrederken, acaba bizler ne kadar itidalli olmayı tercih ediyoruz diye kendimize sormamız lazım?
Öyle ki! Müslüman mahallelerinde artık iki kesim oluştu: Bir tarafta lüks bir hayat içerisinde ne oldum delisi küçücük bir zümre, diğer tarafta kıt kanaat geçinmeye çalışan ve bu yaşananlara ses çıkarmayan geniş bir kitle...
Hâlbuki Allah kaideyi koymuş;
وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً اِلٰى عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُوماً مَحْسُوراً
Elini bağlayarak boynuna atma (cimrilik yapma )ama onu büsbütün de açma (israf etme ). Sonra kınanır ve hasret çeker hale düşersin. [2]
Ne yazık ki! Bu dengeyi kuramadığımız gibi, birlerini de şöyle dedirtiyoruz; İşte sizin Müslüman dedikleriniz de bunlar.
Yeri geldiğinde Müslümanlığı kimseye bırakmayanlar bu sözleri duyunca rahatsız olmuyor ama bizler onlar adına utanıyor ve eziliyoruz ve Soruyoruz;
Biz hangi ara bu kadar yozlaştık?
Rabbimizin yiyin, için ama israf etmeyin emrini unuttuk mu?
Biz buradan Ebu Zer gibi sesleniyoruz, Ey Vali bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan israf, Milletin parası ile yaptırdıysan ihanettir.
Dün çektiği acıları unutup bugün yanlış bir yaşama sahip olan, başkalarının acıları üzerinden zevk-ü sefa süren kimseler Allah'ın şu hitabına kulak versinler:
قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرْتَن۪ٓي اَعْمٰى وَقَدْ كُنْتُ بَص۪يرًا قَالَ كَذٰلِكَ اَتَتْكَ اٰيَاتُنَا فَنَس۪يتَهَاۚ وَكَذٰلِكَ الْيَوْمَ تُنْسٰى وَكَذٰلِكَ نَجْز۪ي مَنْ اَسْرَفَ وَلَمْ يُؤْمِنْ بِاٰيَاتِ رَبِّه۪ۜ وَلَعَذَابُ الْاٰخِرَةِ اَشَدُّ وَاَبْقٰى
Kıyamette kör olarak haşr edilenler şöyle der: Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşr ettin? Allah "Evet, öyle ayetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun, Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun", der, israf eden ve Rabbi'nin ayetlerine inanmayanlar işte böyle cezalandırırız, şüphesiz ahret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır. [3]
Maalesef israfta öyle bir hale geldik ki, Sadece yeme içme konusunda israf etmekten ileri geçtik.
İlmimizi israf ettik: Sırf güç sahiplerine yaranmak için Allah'ın haram kıldığı hususlara kılıf bulma çabası içine girdik.
Makamlarımızı israf ettik: Menfaatlerimizi elde etmek adına bizlere emanet edilen hizmet yerlerini zevk aracı haline getirdik, daha dün dünyada dikili bir ağacı olmayanlar, bugün trilyonluk evlerde ve araçlarda poz verir hale geldi.
İşin daha acısı bu yaşananların yanlışlığını ortaya koyması gerekenler karşı mahalledekilere sizinde var diyerek savunmaya kalkıyor olmasıdır. Eğer ki! Emanete sahip çıkılmaz ve israfa devam edilirse daha çok evlatlarımızı batakhanelerden toplarız, hem de dini nesil yetiştirme iddiamızla vurulmuş olarak.
Birde şu husus var ki! Dinimizin emirlerini israf ettik ki, en acısı da budur. Yaptığımız ahlaksızlıkları, kırdığımız potları, Allah'ın ayetleriyle peygamberin yaşantısıyla kılıflama ya çalıştık.
Şimdi sormak lazım! Bu kadar hak ve hakikate kör olmuş gözlerle yarın huzuru mahşerde Rabbimizin yüzüne nasıl bakacağız?
Neden paylaşmayı bilmiyoruz?
Neden hiç ölmeyecekmiş gibi davranıyoruz?
Ahret var diyoruz ama niçin hazırlık yapmıyoruz?
Yaklaşmakta unuttuğun o hesap günü Ey gafil insan! Bir düşün! Bugün arkasına sığındığın bahaneler seni kurtarmaya yetecek mi?
Malın, servetin, makamın seni azaptan kurtaracak mı?
Zekâtını esirgediğin, hakkını heba ettiğin, sırtından geçindiğin onca insanın hakkı seni kokutmuyor mu?
Bizler biliyoruz ki! Yarın ahrette öyle bir hesap var ki, boynuzsuz koç, boynuzlu koçtan hakkını alacak?
Aman ya Rabbim ne çetin bir hesap!
Ey Rabbim bizleri o çetin hesabın ve azabın zorluğundan koru?
Rabbim bizlere verdiğin nimetlerin şükrünü eda edebilmeyi nasip eyle!
Ey Rabbim israf eden kullardan olmaktan bizleri uzak eyle!
[1] Furkan 67
[2] İsra 29
[3] Taha 125-12