TEMİZLİK İMANDANDIR

Değerli kardeşlerim:

İman ehli bir Müslüman ile küfür ehli bir kâfir arasında pek çok farklılıklar vardır. Bu farklılıklardan en belirleyici olanlarından biride temizlik meselesidir. Müslüman için temizlik nedir diye baktığımızda Allah Resulü s.a.v’ in ifadesi bizi diğer inançlardan ayıran temizlik meselesinin konumunu net bir şekilde ortaya koymaktadır:

“Temizlik imanın yarısıdır.” [1]

İman insanın Rabbine kulluğunun nişanesi iken, o kulluğa giden yolda insanın temizliğinin Allah indindeki yerini belirleyeceğini peygamber efendimiz açık bir ifade ile ortaya koyarken şöyle bir örnekle de Müslüman olan kimseleri tasvir etmektedir:

“Mümin bal arısına benzer. Arı; daima temiz olan şeyleri yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve nazik davrandığı için konduğu yere zarar vermez, orayı kırıp bozmaz. Düştüğünde ise kırılmaz, bozulmaz.” [2]

Her hali eşref-i mahlûk olma güzelliğini ortaya koyan Müslüman Rabbine karşıda bu dikkatini ortaya koyar ve onun huzuruna en temiz hali ile çıkma çabasında olur. Çünkü her şeyi var ettiği gibi, kendisini de var eden Rabbi huzuruna nasıl çıkılması gerektiğine dair kurallarını koymuş ve biz inanmış kullarından bunlara uymamızı istemiştir. Nitekim kulluğun en güzel göstergesi olan ibadetler için gereken ilk görevi Rabbimiz şöyle beyan etmiştir:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اِذَا قُمْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَاَيْدِيَكُمْ اِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُؤُ۫سِكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ اِلَى الْكَعْبَيْنِؕ وَاِنْ كُنْتُمْ جُنُباً فَاطَّهَّرُواؕ وَاِنْ كُنْتُمْ مَرْضٰٓى اَوْ عَلٰى سَفَرٍ اَوْ جَٓاءَ اَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَٓائِطِ اَوْ لٰمَسْتُمُ النِّسَٓاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَٓاءً فَتَيَمَّمُوا صَعٖيداً طَيِّباً فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَاَيْدٖيكُمْ مِنْهُؕ مَا يُرٖيدُ اللّٰهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَلٰكِنْ يُرٖيدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

"Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve kollarınızı yıkayın, başınıza meshedin ve topuklara kadar da ayaklarınızı yıkayın! Eğer cünüp iseniz güzelce yıkanıp temizlenin. Şayet hasta veya yolcu olursanız yahut biriniz tuvaletten gelirse ya da eşlerinizle cinsî münasebette bulunur da, abdest veya gusül almanız gereken böyle durumlarda su bulamazsanız, o zaman temiz toprağa ellerinizi sürüp onunla yüzlerinizi ve dirseklere kadar kollarınızı meshedin. Bu tür emirlerle Allah size güçlük çıkarmak istemez; bilakis şükredesiniz diye sizi tertemiz kılmak ve size olan nimetini tamamlamak ister." [3]

Rabbimiz ak ve pak olan yegâne güç sahibi olarak huzuruna varılmasını ve huzuruna varan kimsenin maddi ve manevi pisliklerden ayrılmasını isteyerek böylelikle kâfir ile Müslüman’ın ayrılmasını sağlayacağını şöyle beyan etmektedir:

لِيَمٖيزَ اللّٰهُ الْخَبٖيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَيَجْعَلَ الْخَبٖيثَ بَعْضَهُ عَلٰى بَعْضٍ فَيَرْكُمَهُ جَمٖيعاً فَيَجْعَلَهُ فٖي جَهَنَّمَؕ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَࣖ 

"Allah böylece murdar olanı temiz olandan ayırır, sonra murdar olanları birbiri üstüne yığıp, hepsini bir balya hâline getirir ve ardından cehenneme doldurur. İşte onlar, en büyük zarara uğrayanların ta kendileridir." [4]

Maddi ve manevi temizliğin abdest ile olacağını ortaya koyan dinimiz bunun yanında her alanda ve her yerde temiz olmayı öngörerek Allah Resulü s.a.v’ in dili ile peygamberlerin sünnetini şöyle ortaya koymaktadır:

"Peygamberlerin sünneti (fıtrat) beştir (yahut beş şey fıtrat gereğidir):Sünnet olmak(hitan), kasıkları tıraş etmek, tırnakları kesmek, koltuk altını temizlemek, bıyıkları kırpmak." [5]

Nitekim dikkatli bakan gözler şunu görür ki, Müslüman ile kâfiri ayıran en önemli özelliklerden biride vücut temizliği hususudur. Şurası bir gerçektir ki, daha yakın çağa kadar Avrupa dediğimiz tuvalet kültürü olmayan, banyo nedir bilmeyen bir topluluktu. Bununla beraber hala duş almayı sevmeyen, tıraş nedir bilmeyen tabiri caizse hayvani dürtülerle hareket eden bir topluluk olarak hayatlarına devam etmektedirler.

Bu noktada şu notu da Avrupa diye yatıp kalkan kafalara düşmek gerekiyor: siz böylesine medeniyetten uzak bir toplulukla beraber mi olmak istiyorsunuz?

Bizim medeniyetimizin yenildiğini asıl medeniyetin Avrupa da olduğunu mu söylüyorsunuz?

Bu düşünce de olanlara sadece şunu söylemek gerekiyor: “Allah akıl fikir versin!”

Rabbimiz biz Müslümanlara temizliği emrederken bununla sadece maddi pislikleri dökmediğini Allah Resulü s.a.v şöyle ortaya koyuyor:

“Bir Müslüman abdest aldığı zaman, yüzünü yıkarken gözleriyle işlediği günahlar abdest suyu (veya suyun son damlası) ile dökülür gider. Ellerini yıkadığında elleri ile işlediği günahlar abdest suyu (veya suyun son damlası) ile dökülür (öyle ki kişi bütün günahlardan arınır ve tertemiz olur). Ayaklarını yıkadığında da, ayaklarıyla işlediği günahları abdest suyu (veya suyun son damlaları) ile akıp gider. Nihayet o Müslüman günahlarından tamamıyla arınmış olur.” [6]

Hal böyle iken maalesef birçok Müslüman’ın gerek taharet, gerekse abdest meselesine gerekli hassasiyeti göstermediğini görüyoruz. Allah Resulü s.a.v bu hususun ne denli kazanca vesile olduğunu ortaya koyarken taharetine dikkat etmeyenleri şöyle uyarıyor:

“Kabir azabının çoğu, necasetten gereği gibi sakınmamaktan kaynaklanır” [7]

Çoğu zaman şahit oluyoruz! Adamın tuvalete girmesi ile çıkması bir oluyor, ne taharet hususuna dikkat ediyor, ne de adımlama yapıyor. Daha da acısı birçok kimse ayakta ihtiyacını gidererek hem hastalıklara maruz kalıyorlar, hem de kabir de azap çekmelerine sebebiyet verecek bir ameli ortaya çıkarmış oluyorlar. Üstelik bu halleri ile ibadet edenler var ki, taharet ve abdestleri tam olmayan bu kimselerin yaptıkları ibadetten kazançları olmadı gibi borçları da kesilmiyor.

Çünkü ibadet için şart olanlardan birinin de necasetten taharet olduğunu Rabbimiz ortaya koyuyor:

يَا بَنٖٓي اٰدَمَ خُذُوا زٖينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ

"Ey Âdemoğulları! Namaz kıldığınız, ibadet ettiğiniz her yerde temiz ve güzel elbiselerinizi giyin. [8]

Kim Rabbimizin beyan ettiği bu emri yerine getirmek için evinde hazırlığını yapıp sonra da ibadet için evinden çıkarsa Allah Resulünün ifadesi ile büyük bir mükâfata nail olur:

“Bir kimse evinde güzelce temizlenir, sonra Allah’ın farzlarından bir farzı yerine getirmek için Allah’ın evlerinden birine giderse, attığı adımlardan her biri bir günahı silip yok eder; diğer adımı da onu bir derece yükseltir.” [9]

Daha öncede ifade ettiğimiz üzere Rabbimiz her hususta bizlerden istediği temizlik meselesi aynı zaman da dünyada ki rızkımızın bereketine vesile olacağını Allah Resulü s.a.v şöyle ifade ediyor:

“Yemeğin bereketi, hem yemekten önce hem de yemekten sonra elleri yıkamaktadır." [10]

Maalesef bizler temizlik denildiğinde genelde ibadetler için yapıldığını algılasak da aslında her alanda olması gerektiğine dair Allah c.c şu beyanını göz ardı ediyoruz:

وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْۙ 

"Maddi-manevî her türlü pislik ve kötülükten uzak dur." [11]

Dünya da temizlik Müslüman’ın şahsiyetinin ve suretinin bir nişanesi olduğu gibi, ahret hayatın da onun kimliği olacağı gerçeğini Allah Resulü s.a.v şöyle beyan ediyor:

“Benim ümmetim Kıyamet gününde abdest izlerinden dolayı “Yüzleri nurlu, elleri ve ayakları bembeyaz olanlar” diye (hesap mahalline veya mizan başına) çağrılacaklardır.” [12]

Rabbim bizlere yüzleri nurlanan, elleri ve ayakları bembeyaz olmuş şekilde cennete gitmeyi nasip eylesin!

Rabbim bizleri maddi ve manevi her türlü pisikten muhafaza eylesin!

Rabbim bizlere bereketli ve temiz bir hayat nasip eylesin!

 

 

 

 

 

---

[1] Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86

[2] Ahmed, II, 199; Hâkim, I, 147; Beyhakî, Şuab, V, 58; Süyûtî, el-Câmi, no: 8147.

[3] Maide 6

[4] Enfal 37

[5] Buhârî, Libâs 51, 62, 64; Müslim, Tahâret 49, 50.

[6] Müslim, Tahâret 32

[7] İbn-i Mâce, Tahâret, 26

[8] Araf 31

[9] Müslim, Mesâcid 282

[10] Tirmizi, Şemail, 79

[11] Müddessir 5

[12] Buhârî, Vudû’, 3