KUDÜS DAVASI BU ÜMMETİN NAMUSUDUR

Değerli kardeşlerim:

Her inancın değer verdiği mekânlar ve hükümler vardır. İnsanoğlu Rabbinin onda var ettiği inanma duygusunu tatmin etmek için arayış içine girdiği bu dünyada her inancı kutsalları vardır. Biz Müslümanların kutsalını belirleyen ise Allah'ın kitabı ve Resulünün sünnetidir.

Dinimiz İslam'ın kutsal saydığı yerlere baktığımızda karşımıza ilk olarak üç mekân çıkar:

Ancak üç mescidi ziyaret için yola çıkılır; Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ ve benim şu mescidim! [1]

Onun için tarih boyunca Müslümanlar bu mescidleri korumak ve oranın hizmetkârı olmak için çaba sarf etmiştir.

Bu üç mescid’den biri olan Mescid-i Aksa tarih boyunca birçok zaman Müslümanları hüzünlendirmiştir. Ehli kitap'ın da hak talebinde bulunduğu Kudüs, tarih boyunca Müslümanların hâkimiyetinden ne zaman çıkmışsa kan ve gözyaşının merkezi haline gelmiştir.

Peki! Kudüs Müslümanlar için neden bu kadar önemli?

Bunun cevabı da Rabbimizin ayetin de saklıdır:

سُبْحَانَ الَّـذٖٓي اَسْرٰى بِعَبْدِهٖ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذٖي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَاؕ اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْبَصٖيرُ

Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur. [2]

Müslümanlar için böylesine değerli bir mekân olan bu mabet bugün Siyonist yapının elinde kan ve gözyaşına dönüşmüşken sesini çıkarmayan Müslüman'a ne söylenir doğrusu bilemiyoruz.

Nasıl olurda beş vakit namazını kılıp, güç ve kudret sahibi sadece Allah'tır diyen bir kimse veya bir topluluk kâfirlerle iş tutar?

Şöyle mi diyoruz? Ne yapalım adamlar çok güçlü biz güçsüzüz!

Peki! Rabbimizin şu hitabı karşısında ne yapacağız:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۘ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍؕ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ

Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez. [3]

Bizler eğer ki arkadaşlığı dostluğa, ticareti ahbaplığa, antlaşmaları Müslümanların aleyhine çevirirsek o zaman Allah Resulünün şu sözüne muhatap oluruz:

Sizden biri kiminle dostluk bağı kurduğuna dikkat etsin.  Zira kişi dostunun dini üzerindedir. [4]

Ancak Müslüman olduğu iddiasında olan birçok kardeşimiz âli menfaatleri, inançlarını önüne geçerek, onlarla dost ve müttefik olduklarını ortaya koyarak Müslüman’dan yana olmaktan kaçındıklarını üzülerek görüyoruz.

Peki Değerli kardeşler!

Şu ayetin hükmü karşısında bir Müslüman olarak ne yapacağız?

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ

Müminler ancak kardeştirler. [5]

Hani kardeşliğimiz nerede?

Bu uyarıyı anlamak istemeyip Müslüman'a sırt dönen gafiller bakın Rabbimiz ne buyuruyor:

اَلَّذٖينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرٖينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنٖينَؕ اَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَاِنَّ الْعِزَّةَ لِلّٰهِ جَمٖيعاًؕ

Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir. [6]

Yıllardır aynı filmi seyrediyoruz. Siyonist yapı olan İsrail Filistinli kardeşlerimize saldırıyor, evlerini yıkıyor, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'yı kirli postalları ile çiğniyor ama İslam âleminden cılız bir sesten başka bir şey çıkmıyor.

Onlarca İslam ülkesi bir araya geliyor çok sert bir şekilde kınıyor!

Sonuç hep ezilen Müslümanlar!

Üstelik bir tek Filistin değil ki, dünyanın her tarafında ezilen bizim kardeşlerimiz. Ancak biz sadece kendi menfaatlerimizin peşindeyiz.

Ya Rabbimizin emirleri ne olacak?

Umursamaz bir şekilde hareket edip, bahanelerin arkasına sığınan İslam devletlerinin idarecilerine Rabbimizden tokat gibi bir cevap geliyor:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِرٖينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنٖينَؕ اَتُرٖيدُونَ اَنْ تَجْعَلُوا لِلّٰهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَاناً مُبٖيناً

Ey iman edenler Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? [7]

Peki! Yarın aleyhinize olacağını bildiğiniz halde Rabbinize karşı nasıl hareket edersiniz? Yoksa inandım dediğiniz değerlere gerçekten iman etmediniz mi?

Oysa Rabbimizin emri kesin ve açık:

اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذٖينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّٖينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

Allah ancak, din konusunda sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza yardım etmiş olanlarla dostluk kurmanızı yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte bunlar kendilerine yazık etmişlerdir. [8]

Bize ne oluyor ki, ilk kıblemiz işgal altındayken bu kadar rahat şekilde hareket edebiliyoruz?

Nereye güveniyoruz ki, Müslüman kardeşlerimize sırt çevirip görmezden geliyoruz?

Evet! Belki bizim elimizden bir şey gelmiyor! Ancak avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz...

Kudüs İslam'ın dır, İslam'ın kalacak

Elbet bir gün bir Selahattin çıkacak kâfirin demir zırhlarını yırtacak! Ama sen Müslüman, sen nerede ve hangi safta yer alacaksın!

Rabbim bizlere doğru safta yer alacak imanı nasip etsin! Özgür Kudüs'te Aksa' da namaz kılabilmeyi nasip etsin!

 

---

[1] Buharî, Fadlus-Salâti fî Mescidi Mekke ve’l-Medîne, 6; Hac, 26; Savm, 67; Müslim, Hac, 288; Tirmizî, Salât, 243/326

[2] İsra 1

[3] Maide 51

[4] Tirmizî, Zühd, 45; Ebû Dâvûd, Edeb, 16

[5] Hucurat 10

[6] nisa 139

[7] Nisa 144

[8] Mümtehine 9