Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

FİRAVUNLARIN SONU ACIKLI BİR AZAPTIR

Değerli kardeşlerim:

İlk insan ile başlayan hak ve batıl savaşı kıyamete kadar devam edecektir. Bir tarafta hakkın temsilcisi olan Musa'lar, diğer tarafta batılın simgesi firavunlar.

Kerim kitabımızı okuyanlar fark ederler ki, farklı olaylarda firavunlardan bahsedilir. Firavun bir kişinin adı değil bir kimliktir. O kimlik batılın sistemleşmiş hali olan firavun düzenidir.

Rabbimiz firavun düzenini düzeltmek için birçok sefer peygamber gönderse de toplumlar firavun düzeninden sağladıkları ufak menfaatler için batıl olan anlayışlarından vazgeçmemişlerdir.

Nitekim Rabbimiz bunu bizlere şöyle ifade etmektedir:

ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسَى وَهَرُونَ اِلَى فِرْعَوْنَ وَمَلاَئِهِ بِاَيَاتِنَا فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِمِينَ

Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Musa ve Harun'u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular[1]

Bugünde dünyada bir şey değişmiş değildir. Rabbimiz İslam ile bize hayat verecek bir düzen ortaya koyarken, ufak menfaatlere kanan cahil insan firavuni sistemin devam etmesi için elinden geleni yapmaktadır.

Ancak bu durum hakkın hâkimiyeti için çaba sarf eden bizleri yıldırmamalı, firavunlar ne kadar saltanatını korumak için çaba sarf etseler de Rabbim Musa'larını onların saraylarında yetiştirmeye devam edecektir.

Hatırlayalım firavunun aldığı tedbirleri:

Firavun, kâhinlerinden aldığı bilgilere dayanarak bir peygamber geleceğini ve saltanatının onun tarafından tehdit edileceğini öğrenince, yeni doğan erkek çocukların öldürülmesini emrediyor, kızları ise sağ bırakıyordu

Bu durum uzun yıllar devam etti. Gelecek korkusundan binlerce bebek öldürülüyordu. Fakat Allah’ın emrinin önüne hiçbir kimse çıkamazdı. Musa isimli çocuk söz konusu olunca durum değişecekti. Firavun Allah’ın takdiri ile kendi sarayını teslim edeceği küçük Musa’yı sevecek, himaye edecek, evine götürüp büyütmeye başlayacaktı. Nihayetinde Musa, Firavun’un sarayında yetişip olgunluk yaşına gelecekti. Hatta halk Firavun’un Musa’nın hamisi, karısını da sütannesi sanıyorlardı.

Rabbim kitabında bu örnekleri verirken bizlere şu mesajı vermekte:

اِذْهَبَا اِلَى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغَى

Firavuna gidin. Çünkü o azmıştır[2]

Bizler Müslüman’ız ve azgınlık eden her kim olursa bir Musa gibi onlara gitmek ve uyarmak zorundayız.

Ancak bu uyarı nefsimizin arzuları için değil, hakkın emri için olmak zorundadır.

Bunun içinde hakkın emrinin dikkate alınması gerekir. Hakkın emrinde ise yumuşak huylu olmak vardır:

فَقُولاَ لَهُ قَوْلاً لَيِّنًا لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ اَوْ يَخْشَى

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır yahut korkar. [3]

Rabbimiz tarih boyunca firavun zihniyetinde olanlara uyarılar yapmış ve zulümden vazgeçmesini emretmiştir. Bunun örneği olarak da Hz. Musa'nın firavuna olan şu hitabını görüyoruz:

وَلاَ تُعَذِّبْهُمْ قَدْ جِئْنَاكَ بِاَيَةٍ مِنْ رَبِّكَ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى

Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selâm, doğru yola uyanlara olsun. [4]

Bu uyarılara karşı zalimlerin yaptıkları firavunun yaptıkları ile aynı olmuştur:

Firavun bu ilahi tebliğ karşısında hiddetlenip büyüklenir. Çünkü o ilk kez kendisinden başka bir ilahın var olduğunu, besleyip büyüttüğü bir insandan duyuyordu. Benden başka Rab olur mu? diye hiddetleniyordu. Sakinleşince, onu incitmeden bu iddiasından vazgeçirebilme umuduyla ikna etmeye çalışıyordu. Fakat Hz. Musa, Allah’ın kendisine verdiği emaneti Firavun’a ve bütün insanlara anlatmaya kararlı olduğunu söyleyince, Firavun böbürlenir, kibirlenir ve Hz. Musa’ya hitaben,

قَالَ لَئِنِ اتَّخَذْتَ اِلَهاً غَيْرِى لاَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ

Eğer benden başka bir ilah edinirsen, ant olsun seni zindana atılanlardan ederim. [5]

Firavunların kafa yapısı hep aynıdır. Eğer güç ve servet ile kazanamazsalar, tehdit ve zulümle ıslah etmeye çalışırlar. Ancak onların gösterdikleri güç ve ihtişam göz aldanmasından başka bir şey değildir. Ne zaman ki Musa'lar elindeki asaları yere atarsa onların yalancı ihtişamları bir ejderhanın karşısında eriyip gider.

Aynı Hz. Musa'nın karşısındaki sihirbazların ipleri gibi:

فَاَلْقَى عَصَاهُ فَاِذَا هِىَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ

Musa, asasını atınca, bir de ne görsünler asa açıkça kocaman bir yılan olmuş. [6]

Firavun Hz. Musa’ya meydan okumak amacıyla sihirbazlarını çağırır da hakkı görenler her zaman Musa’ya iman ederler. Firavun’un verdiği ödüller de, savurduğu tehditler de bir işe yaramaz olur.

Çünkü hak geldi mi, batıl zail olur.

Firavunlar yanındaki dalkavukların şakşakçılığı sebebi ile yaptıkları işlerin doğruluğuna kendilerini öyle inandırırlar ki, zannederler ki orduları ile hakkı ve hakkın temsilcileri olan Musa’ları boğacaklar.

Onlar Musa'ların üzerine bütün güçleri ile yürürken Rabbim köşeye sıkışmış Müminlere Musaların asaları ile yardım eder:

فَاَوْحَيْنَا اِلَى مُوسَى اَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَ

“ Ey Musa, ‘Asan ile denize vur.’ Deniz derhal yarıldı. [7]

Zulme uğrayanlar o denizi geçerde, Firavunların kaderi değişmez!

فَاَخَذْنَاهُ وَجُنُودَهُ فَنَبَذْنَاهُمْ فِى الْيَمِّ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الظَّالِمِينَ

Biz de onu ve askerlerini yakaladık ve onları denize gömdük (orada boğuldular). Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bak! [8]

Firavunların aklı ancak suyu yutmaya başladığı zaman başlarına gelmeye başlar. O zaman derler ki! Biz Musa'nın Rabbine iman ettik.

Rabbimizde onlara şöyle hitap eder:

اَلْئَنَ وَقَدْ عَصَيْتَ قَبْلُ وَكُنْتَ مِنَ الْمُفْسِدِينَ

Şimdi mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun.[9] Rabbimiz firavunlaşanlara örnek olsun diye dünyanın her köşesine bedenleri ve hikâyeleri bırakır.

Bize düşen, Musa gibi olmak ve firavunlara karşı mücadele etmektir. Belki bu yolda çokça kayıplarımız olsa da bir gün denizler yarılır, firavunlar boğulur.

Müslüman asla umutsuz olmaz, hakka sarılır, batılla mücadele eder. Galip getiren Allah’tır.

Bu yolda, Yenilsek de galibiz, mağlup olsak ta galibiz. Çünkü bizler haktan yana batıla karşıyız.

Rabbim bizleri haktan ayırmasın, batıla saptırmasın!

 


[1] Yunus, 75

[2] Taha, 43

[3] Taha, 44

[4] Taha, 47

[5] Şuara, 29

[6] Şuara, 32

[7] Şuara, 63

[8] Kasas, 40

[9] Yunus, 91

Dosyalar

Firavunların Sonu Acıklı Bir Azaptır
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş