KÜRESEL GÜÇLERİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YALANI

İnsan yaratılış itibari ile sorgulayan bir varlık olarak etrafında yaşanan olayları değerlendirdiği gibi kendini de değerlendirmesi gereken bir varlıktır. İnsanoğlunun kendini değerlendirmeye kalktığı zaman iki farklı kimlikle karşılaşır. Bir tarafı ile düşünebilen, değerlendirme yapabilen, doğru ile yanlışı ayırt edip hakkı seçen bir kimlik, diğer taraftan yeryüzünde fesat çıkartan, kan döken, yaratanına savaş açabilecek kadar cahil olan bir başka kimlik.

Bu iki kimliği doğru değerlendirmesini bilmeyen bireyler ve toplumlar doğru ve faydalı olana ulaşamaz ve canavarlaşan insanın bir parçası olurlar. Nitekim Rabbimiz Hz. Âdem’i var etmek istediğinde meleklerin Rabbimize şu hitabı da bunun açık bir delili niteliğindedir:

وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّٖي جَاعِلٌ فِي الْاَرْضِ خَلٖيفَةًؕ قَالُٓوا اَتَجْعَلُ فٖيهَا مَنْ يُفْسِدُ فٖيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَٓاءَۚ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَؕ قَالَ اِنّٖٓي اَعْلَمُ مَا لَا تَعْلَمُونَ

“Hani Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar (Melekler), “Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” dediler. Allah “Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim” buyurdu.” [1]

Evet! İnsan bir yanı ile kendini var eden Rabbine kulluk için var edildiğini bilirken, bir yanı ile de hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatı için öldürmeyi ve yok etmeyi göze alabilecek kadar da canavarlaşan bir varlıktır.

Rabbimiz hayvani dürtülerle hareket eden, şeytanı kendine rehber edinen, nefsini kendine ilah edinen bu kimseleri kerim kitabında ortaya koyarken Firavun, Nemrut ve benzerlerini bizlere bir ibret vesikası olarak verirken, insanoğlu için en tehlikeli olarak da Yahudileri ve kurdukları oyunları olduğunu bizlere haber vermektedir. Öyle ki bu kimseler vahye muhatap oldukları halde Allah’ı bile ( haşa ) kendilerine mecburmuş gibi tasvir edecek kadar canavarlaşmış bir zümre olarak kerim kitabımızda şöyle ifade edilmektedir:

لَقَدْ سَمِـعَ اللّٰهُ قَوْلَ الَّذٖينَ قَالُٓوا اِنَّ اللّٰهَ فَقٖيرٌ وَنَحْنُ اَغْنِيَٓاءُۘ سَنَكْتُبُ مَا قَالُوا وَقَتْلَهُمُ الْاَنْبِيَٓاءَ بِغَيْرِ حَقٍّۙ وَنَقُولُ ذُوقُوا عَذَابَ الْحَرٖيقِ

“Allah fakirdir, biz zenginiz” diyenlerin sözünü andolsun ki Allah işitmiştir. Hem bu söylediklerini hem de haksız yere peygamberleri öldürmelerini elbette (bir tarafa) yazacağız ve “Yakıcı azabı tadın!” diyeceğiz. [2]

İşte dünyanın başına bela olan bu lanetlenmiş kavmin aşırılarını ifade eden Siyonist yapı bugün dünyanın her yerine hâkim olan bir organizasyon kurmuş ve dünyada kendi dışında yaşayan herkesi kölesi olarak gören çürük bir zihniyete sahip olarak insanlığın büyük bir kısmını yok etmeyi, kalanları da kendilerine köle olarak kullanmayı hedeflemektedirler.

Bu canavar yapının başında ise Rockefeller, Rothschild, Morgan ve benzeri aileler ve George Soros gibi iş adamı kılıklı canavarlar bulunmaktadır. Bu canavarlar her sene Davos denen dünyanın başına çorap örme toplantıları yaparken insanlığının yararına kurulduğu iddiasındaki Birleşmiş milletler, Dünya Sağlık Örgütü, İMF ve benzeri küresel aktörlerle dünyayı istedikleri gibi dizayn etmek adına kuklalarını kullanırlar.

Bunun en bariz örneklerinden biride yakın zamanda yaşadığımız ve bugün bir oyun olduğunu gördüğümüz pandemi sürecinde yaşadık. Çin’de çıktığı söylenen virüsün aslında bir çeşit grip olduğunu ve medyaya servis edilen sokaklarda ölen kimselerin görüntülerinin bir senaryo ürünü olduğunun gerçek görüntülerini şimdi sosyal medyada görmekteyiz.

Bütün bir insanlığa iyilik yaptıklarına inandırıp içlerinde zehir olan ilaçları bizlere enjekte edenlerin oyunları dün kahraman ilan edilen sözde bilim adamlarının yargılanması ile ortaya çıkarken insanlık zehirlenmiş ve yapısı bozulmuştur.

Dünyayı açık bir cezaevine çeviren bu canavarlar, insanın yapısını bozmak ve büyük ölümler ortaya çıkararak dünyanın nüfusunu azaltma niyeti Rabbimizin şu hükmünü takılmış ve oyunları şimdilik bozulmuştur.

لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ يُحْي۪ وَيُم۪يتُۜ

“Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Yaşam da, ölümde ancak onun elindedir.” [3]

(Haşa) Tanrıyı oynamaya kalkan bu zümreler öylesine şeytana kapılmışlardır ki, burnunun uçlarını görmemekte ve hala Tanrıyı oynamaya devam etmektedirler.

Hayat ve ölümün ellerinde olmadığını Rabbimiz yaptıkları bunca çabaya karşı başarısız kılarak ortaya koyduğu halde onlar yeni yeni projelerle insanlığı yok edip kendilerine bir cennet var etmeye çalışırken, bu oyunun parçası olmaya gönüllü olanlara da Rabbimiz şöyle sesleniyor:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِؕ وَمَنْ يَتَّبِـعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَاِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِؕ

“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytana ayak uydurursa bilsin ki, o edepsizliği ve kötülüğü emreder.” [4]

Şimdi kendimize sormamız gereken soru şu; bu sahtekârların oyunlarına tekrar aldanacak mıyız yoksa karşısında mı yer alacağız?

Çünkü Siyonist çete boş durmuyor ve bu seferde İklim Değişikliği ile mücadele adı altında karbon salınımını bahane ederek insanları gözetim altına almayı, temel gıdalarımız olan et ve benzeri gıdaları yapay birleşenlerle yer değiştirip insanlığı gıdasız bırakmayı hedeflerken, insanlığın temel ihtiyaç maddesi olan suyu da insanlığın kullanımından çıkarmak istemektedir.

Çünkü onlara göre dünyanın nüfusu beş yüz milyon olmalı ve gerisi yok olmalı diye çürük bir hedefleri söz konusu.

Bu noktada Müslümanlar olarak pandemi de yuttuğumuz zokayı, iklim değişikliği adı altında pilot bölgelerden biri olarak seçilen ülkemizde aynı zokayı tekrar yutmamak adına çaba göstermek zorundayız. Aksi takdir de gelecek neslimize miras olarak yokluk ve Allah’a isyan etmeye vesile olacak bir sistem bırakmış oluruz.

Peki! Bu oyunun uygulamasında ne gibi bir yol izlenecek?

Bunun ilk noktası karbon salınımı altında insanların hayatları sistemli şekilde kontrol altına alınacak. Nitekim bugün bunun örnekleri olarak banka ve benzeri mobil uygulamalarda bunun izlerini görmeye başladık. Zaten pendemide de uygulanan sistem bunun ön çalışması niteliğindeydi.

Şimdi ise bu uygulamalar daha kapsamlı hale getirilerek kümesimizde ki tavuklar, ahırımızdaki hayvanların itlafı, yediğimiz yiyeceklerin kısıtlanması veya değiştirilmesi, iş imkanlarının kısıtlanması, sosyal faaliyetlerin kısıtlanması gibi bir çok hedefi içermektedir.

Artık bizler sevdiğimiz insanların dediklerine değil, gerçeklere göre hareket etmeye mecbur olan kimseler olarak hayatımızın buna bağlı olduğunu ortaya koymak zorundayız. Aksi durumda yapay et ile beslenen, glikoz şekeri ile tat alan, ilişkileri sanal gerçeklik gözlükleri ile olan, doğurganlığı sapkınlıkla yok edilmiş zümreler olarak lud kavmi gibi yerin dibine batırılanlar oluruz.

Dünya siyasetinde hiç bir şey gelişi güzel gelişmeyeceği yaşanılan tecrübeler ile sabitken, dünya da yaşanan her savaş, eşcinsellik gibi her çeşit sapkınlık, sömürü gibi her düzen Siyonist çeteye hizmet etme adına çıkarılmış oyundan başka bir şey değildir.

Şimdi soralım tekrar kendimize Allah’ı mı kul olacağız, yoksa Siyonistlere mi kul olacağız?

Efendim! Onlar çok güçlü ve her yeri sarmış durumdalar diyenler bakın Rabbimiz ne buyuruyor:

وَاِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذٖينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ اَوْ يَقْتُلُوكَ اَوْ يُخْرِجُوكَؕ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللّٰهُؕ وَاللّٰهُ خَيْرُ الْمَاكِرٖينَ

“Hatırlar mısın? İnkâr edenler seni etkisiz hale getirmek veya öldürmek ya da yurdundan çıkarmak için tuzaklar kuruyorlardı; onlar tuzak kuruyorlardı Allah da bozuyordu. Tuzak bozma işini en iyi yapan Allah’tır.” [5]

Bizler Allah’a ve Resulüne iman etmiş kimseler olarak inanıyor ve teslim oluyoruz ki Rabbim dilemedikçe hiçbir şey olmaz ve yine biz inanıyoruz ki;

وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنٖينَ

“Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz galip gelecek olan sizlersiniz.” [6]

Dün olduğu gibi bugünde şeytan ve onun askerleri olan Siyonist çetelerle mücadele etmeye devam edeceğiz. İnancımız ve geleceğimiz için bedel ödemekten kaçınmayacağız.

Rabbim bizleri Allah’a savaş açmış Siyonist ve kuklaları ile beraber olmaktan muhafaza eylesin!

Rabbim bizleri hak davada kalıp da bize emanet verilen her nimete sahip çıkmayı nasip eylesin!

 

---

[1]Bakara 30

[2] Al-i İmran 181

[3] Duhan 8

[4] Nur 21

[5] Enfal 30

[6] Al-i İmran 139