Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

TOPRAĞIN ZEKÂTI “ ÖŞÜR “

Değerli Müslümanlar:

Bu geçici âlemde Rabbimiz kimimizi nimet verip imtihan ederken, kimimizi de nimetten mahrum bırakarak imtihan eder. Rabbimiz bu imtihanda nimete sahip olanla, nimete muhtaç olan arasında kurduğu ilişki ile de biz kullarını imtihana tabi tutar.

Aslında bu imtihanda çoğumuz farkında olmayız ama asıl nimetin sahibi olan Allah, kendinin olan mülkünde bize oyun oynama hakkı tanır ve rolünü en iyi şekilde yapanı ödüllendirirken, rolüne çalışmayanı da cezalandırır.  Sonuç olarak her birimiz için sahnede ki rolümüz bitince perde kapanır ve puanlar verilir. İşte bugün sahne bizde ise de, yarın o sahnenin ışıkları her birimiz için sönecek ve gerçek hayat mezarla birlikte başlayacak.

O gün gelmeden önce yerine getirmemiz gereken görevlerden biri de bize sunulan nimetten Allah için harcama hükmünü kavramamız ve gereklerini yerine getirmemiz gerektiği gerçeğidir.

Bu görev İslam’ın beş şartından biri olan zekât görevini anlama ve tatbik etme emridir. Bu noktada ortaya koymamız gereken ilk bilgi zekâtın mali bir hüküm olarak zengin olan kimsenin yerine getirmesi gereken bir görev olduğu gerçeğidir.

Bu görevin asli unsurları nelerdir diye baktığımızda bir kimse asli ihtiyaçlarını, borcunu, işyerinde kullandığı demirbaşını çıktıktan sonra, ekonomik bir değer ifade eden para ve benzeri değerlerinin nisap miktarı bir büyüklüğe sahip olup, üzerinden bir kameri yıl geçmiş olması ve artıcı özelliğe sahip olması olarak değerlendirildiğini görmekteyiz.

Bu imkâna sahip olan kimseler inancının gereği olan bu mali ibadetin karşılığını; fakir, miskin, yolda kalmış kimse, borçlu olan kimse, kalbi İslam’a ısındırılacak kimseler, İslam yolunda mücadele edenler, zekât memurları ve köleler olmak üzere sayılan kimselere tasadduk etme yolu ile görevlerini ifa etmiş olurlar.

Bu ortaya koyduğumuz hususlar Müslümanların genel itibari ile bildiği meselelerken bugün bizim değinmek istediğimiz konu ise zekâtın bir parçası olduğu halde Müslümanların dikkat etmediği veya bilmediği husus olan toprağın zekâtı ifade eden “ÖŞÜR” konusu üzerine olacak.

Malumunuz yaz ayı olması sebebi ile birçok bölgemizde farklı kalemlerde olsa da aynı hükmü ifade eden ürünleri topladığımız zamanda bu konuya değinmek Müslüman kardeşlerimizin sorumluluklarını bilmesi açısından önem arz etmektedir.

Peki! Öşür nedir?

Öşür, sözlükte onda bir anlamına gelmektedir. Dini bir kavram olarak ise, zirai mahsullerden alınan zekâtı ifade etmektedir.

Zekât konusu ile Rabbimiz toplum barışını sağlayarak zengin ile fakir arasındaki uçurumu ortadan kaldırarak toplumun birliğini ve bütünlüğünü sağlamayı hedef almıştır.

Bu ifadeyi ortaya koyduğumuzda imkân sahiplerinin şunu dediğini duymaktayız! Bu nasıl bir birlikmiş ki bizim cebimize müdahale ediyor!

Unutmamak lazım ki muhtaçlı olmayan tek güç Allah’tır. Onun dışınki her varlık muhtaçlıdır. Patron işçisi olmazsa bir mana ifade etmediği gibi, Kralda halkı olmazsa, hizmetçileri olmazsa krallığının bir manası olmaz!

Bu kısa hatırlatmanın ardından  “ Öşür” hükmünün ne ifade ettiğini ortaya koymaya devam edelim.

Rabbimiz zekât hükmü ile servetin zenginlerin arasında dolaşan bir devlet olmasını ortadan kaldırarak, zenginlerin mallarında fakirler için bir hak ayırmıştır: Yüce Allah:

وَف۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِ

 “Onların mallarında muhtaç ve mahrumların hakkı vardır” [1]

Rabbimiz zenginin malından fakire pay vermekle de ne amaç güttüğünü yüce kitabında şöyle açıklamaktadır:

خُذْ مِنْ اَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكّ۪يهِمْ بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْۜ

Onların (Müslümanların) mallarından sadaka (zekât) al ki, bununla onları (cimrilik ve bencillikten) temizlemiş, kötülüklerden arındırıvermiş (ve kazançlarını bereketlendirmiş olursun). [2]

Bu ayet biz kullara şu mesajı açıkça ortaya koymaktadır:

“ Ey kullarım! Mülkün asıl sahibi benim. Sakın kendinizi asıl zannedip de yanılmayasınız! Mesajının en güzel örneği durumundadır.

Rabbimiz, zenginlerin mallarında fakir ve muhtaçlara bir hisse ayırdığı gibi, lütuf ve rahmetiyle, yerden ikram etmiş olduğu ürünlerde de fakirler için bir pay tahsis etmiştir.

Bunun bir göstergesi olarak Rabbimiz kitabında şöyle buyurmaktadır:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّٓا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ

“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan infak edin...” [3]

Bu zekâtın nasıl belirlenmesi gerektiğine baktığımız zaman Allah Resulünün şu iki ifadesini görüyoruz:

“Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde (zekât olarak) onda bir (öşür); kova ile sulananlarda ise yirmide bir (yarım öşür) vardır” [4]

 “Hayvan ile sulananlarda yirmide bir vardır” [5]

Bu ayet ve hadislerden hareket eden fakihler, toprak mahsullerinden zekât verilmesinin farz olduğu konusunda ittifak etmişlerdir.

Topraktan elde edilen hangi ürünlerden “Öşür” verilmesi gereklidir diye baktığımızda Rabbimizin şu beyanı ticari değeri olan her ürünü ifade ettiğini görmekteyiz:

وَهُوَ الَّـذٖٓي اَنْشَاَ جَنَّاتٍ مَعْرُوشَاتٍ وَغَيْرَ مَعْرُوشَاتٍ وَالنَّخْلَ وَالزَّرْعَ مُخْتَلِفاً اُكُلُهُ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُتَشَابِهاً وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍؕ كُلُوا مِنْ ثَمَرِهٖٓ اِذَٓا اَثْمَرَ وَاٰتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهٖؗ

Çardaklı ve çardaksız bağları, değişik ürünleriyle hurmaları, ekinleri, birbirine benzeyen ve benzemeyen biçimlerde zeytin ve narları meydana getiren O’dur. Her biri ürün verdiğinde ürününden yiyin; hasat günü de hakkını verin… [6]

Peki! Toprak ürünlerinde nisap miktarı nedir!

Allah Resulü s.a.v beyanlarında  zirai mahsul nisabının beş vesk olduğunu belirtmiştir.[7]

Beş vesk kilogram olarak ne ifade eder diye baktığımız zaman bunun yaklaşık 650 kg ağırlığa denk geldiğini görmekteyiz.

Bu itibarla, toprak mahsullerinde, elde edilen ürün 650 kg.’dan fazla ise ve yağmur, nehir gibi tabii yollarla sulanması halinde, elde edilen ürünün 1/10’i; su motoru, kova, tulumba gibi aletlerle emek sarf edilerek veya masraflı olarak sulanması halinde ise, 1/20’i zekât verilmesi her Müslüman’ın vermesi gereken bir borçtur.

Bu hatırlatmalardan sonra şunu ifade etmek gerekir ki, dünya da bize zor gelse de Allah için ne yaparsak ölümden sonraki ebedi âlemde bizi kurtaracak olan ameller bunlar olacaktır.

Değerli kardeşlerim! Sakın ha bu dünyanın geçici heveslerine kapılıp ahret yurdunun azıklarından aşırmaya kalkmayalım!

Hani demişler ya: Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, malda yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan!

Rabbim dünyanın geçici heveslerine kapılıp ta ahret yurdunu unutanlardan olmaktan bizleri muhafaza eylesin!

Rabbim dünyada Allah için verip de cenneti satın alan bahtiyar kullardan olabilmeyi hepimize nasip eylesin!

 

 

 

 

 

 

 


[1] Zariyat 19

[2] Tevbe 103

[3] Bakara 267

[4] Buhârî, Zekât, 55

[5] Müslim, Zekât 7; Ebû Dâvud, Zekât 11; Nesâi, Zekât 25.

[6] En-am 141

[7] Müslim, Zekât, 1.

Dosyalar

TOPRAĞIN ZEKÂTI ÖŞÜR
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş