İSLAM'DA KADINA VERİLEN ÖNEM
Değerli kardeşlerim:
Bir Müslüman olarak Rabbimize kulluk yapmakla hükümlü olduğumuz gibi, birbirimize karşıda sorumluluklarımız vardır. Rabbim dünya hayatında bizleri sorumluluklarımızla imtihan etmekte ve hükümlü kılmaktadır.
Sorumluluklarımız nereden başlar diye baktığımız da en yakınımız olan ailemizden başladığını görmekteyiz.
Rabbimiz bu sorumluluğu bizlere hatırlatarak şöyle buyuruyor:
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلٖيكُمْ نَاراً وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلٰٓئِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللّٰهَ مَٓا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır. [1]
Rabbimizin dünyanın ziynetleri olarak bizlere haber verdiği eşlerimiz ve çocuklarımız, aynı zamanda bizim için zorlu bir imtihandır.
Ancak bu imtihan zor olduğu kadar, bizler için mutluluğunda yoludur. Çünkü yalnızlık sadece Allah'a mahsustur. Rabbimiz bizi eşlerimizle var etmiş ve şöyle buyurmuştur:
وَمِنْ اٰيَاتِهٖٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًؕ اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır. [2]
Rabbimizin ifade ettiği ibret gerçekten çok ilginçtir. Daha önce birbirini hiç tanımamış iki kişi bir araya geliyor ve aile oluyorlar ve bir ömür süren bir birlikteliğe dönüşüyor.
İki kardeşin bile anlaşmakta zorlandığı bir ortamda, yıllarca aynı yastığa baş koymak ancak Rabbimizin merhamet ve sevgisinin göstergesi olabilir.
Şimdi! İçinizden "Nerde öyle evlilikler " diyenler çıkabilir. Rabbimizin bahsettiği evlilikler sadece dünyalık bağları üzerine kurulan, ahret göz ardı edilen evlilikler değildir.
Evlilik demek aynı zaman da karı kocanın şehevi arzularına gem vurarak zinaya kaymasını engelleyen bir settir.
Rabbimiz bu durumu şöyle ifade ediyor:
هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّؕ
Onlar sizin için elbisedir, siz de onlar için elbisesiniz. [3]
Her ilişkide olduğu gibi evliliklerde de kimi zaman sıkıntılar ortaya çıkabilir. Bu durumda erkeğin izlemesi gereken yolu Rabbimiz şöyle ortaya koyuyor:
وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِۚ فَاِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـٔاً وَيَجْعَلَ اللّٰهُ فٖيهِ خَيْراً كَثٖيراً
Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz. [4]
Bugün geldiğimiz noktada ise aile içi problemlerin kaynağında daha fazla kazanma hırsı ile kadın ve erkeğin konumunun değişmesi sebebi ile olduğunu tecrübelerle görmekteyiz.
Bu konumlar insanın kendi belirlediği hususlar değilken, bugün gelinen noktada buna muhalefet eden bazı anlayış ve kavramlar sebebi ile aileler dağılmakta ve toplum huzuru ortadan kalkmaktadır.
Hâlbuki Rabbimizin kıstası bellidir:
اَلرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَٓاءِ بِمَا فَضَّلَ اللّٰهُ بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍ وَبِمَٓا اَنْفَقُوا مِنْ اَمْوَالِهِمْؕ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّٰهُؕ وَالّٰتٖي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ
Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Saliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın... [5]
Rabbimiz kıstasını ortaya koyduktan sonra çıkabilecek huzursuzluklarda izlenecek yolu da ortaya koymaktadır. Bu yolun sonunda eğer ki sonuç alınmazsa aile büyüklerinin aracılık etmesi istenmekte, böylelikle aile kurumunun korunması sağlanmaktadır.
Bugünün ailelerini değerlendirdiğimiz zaman sıkıntıların kaynağında geçimi sağlaması gereken erkeğin görevini yeterince yerine getirmemesi veya daha fazla imkânlar elde etmek için eşini çalıştırarak kadınlık vazifelerini yapma hususunda eksiklik göstermesine sebep olmaktadır.
Bu noktada Allah Resulünün ifadesi sorumluluğun kimde olduğunu net şekilde ortaya koymaktadır:
Geçimini sağlaması gerekenleri ihmal etmek, insana günah olarak yeter.[6]
Şu iyi bilinmeli ki, Eşler arasında yaşanan sıkıntılar sadece bugüne ait meseleler değil, ilk insan olan Âdem a.s’dan beri olan bir husustur. Siyer kaynaklarında Allah Resulünün eşleri ile aralarında geçen olaylardan bahsederken, Allah Resulünün tavrı bizler için örnek olacak niteliktedir:
Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyetimi tutunuz. Zira kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz. [7]
Karşılıklı anlayış, esneklik, hoşgörü bir ailenin devamı için en önemli faktördür. Allah Resulü bu hususu ortaya koyarken bardağın dolu tarafına bakmayı bize tavsiye etmektedir:
Bir mümin erkek, bir mümin kadına buğz etmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir. [8]
Sonuç olarak eşlerimiz bize emanettir. Bizler de Müslümanlarız ve izleyeceğimiz yolda Allah Resulünün yoludur:
Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım. [9]
Rabbim hepimize kendileri ile mutlu olacağımız eşler nasip eylesin!
Rabbim bizlere dünya ve ahrette beraberliği arzulayacağımız mutluluklar nasip etsin!
[1] Tahrim 6
[2] Rum 21
[3] Bakara 187
[4] Nisa 19
[5] Nisa 34
[6] Ebû Dâvûd, Zekât 45
[7] Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ 11, Tefsîru sûre (9) 2; İbni Mâce, Nikâh 3
[8] Müslim, Radâ, 61
[9] Tirmizî, Menâkıb, 63