Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

NASIL HESAP VERECEĞİZ?

Değerli kardeşlerim:

Bizler gelip geçen bir hayatı hiç gitmeyecekmiş gibi yaşamaya çalışan cahil varlıklarız. Zannediyoruz ki, bu dünya denen geçici âlemin ve bize verilen her nimetin sahipleriyiz. Ancak unuttuğumuz şu ki, nice sahip oldukları güçler ile övünenler helak oldular. Ne güçleri baki kaldı, ne de kendileri…

Peki! Bizi güçlü hissettiren ve hiç ölmeyecekmiş gibi günaha daldıran ne?

Rabbimiz bu sorumuza şöyle cevap veriyor:

اِنَّمَا يَأْمُرُكُمْ بِالسُّٓوءِ وَالْفَحْشَٓاءِ وَاَنْ تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

“O ( Şeytan ), size ancak kötülüğü, hayâsızlığı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” [1]

Bugün öyle bir hayat yaşıyoruz ki, şeytan;“ Bu kadarını ben bile düşünemezdim diyerek herhalde bizlere şaşırıyordur.

Rabbimiz bizlere iffetli olmayı, fuhşiyattan uzak durmayı emrederken, bizler bunu öylesine normal görür hale geldik ki sokaklarda hayvanlar gibi günahı işler hale geldik.

Peki! Ama bu ahlaksızlığın, hayasızlığın, kural tanımazlığın bir sonucu olmayacak mı?

Sokak ortasında yapılan gayri ahlaki hareketleri, bunları normal gören sistemi, bu sistemi kabul eden kimseyi Allah normal görecek mi?

Şimdi sor kendine Müslüman sen bu isyanın neresindesin?

Evlatlarımız sokak ortasında zina yaparken, bir Müslüman buna müdahale edemiyorsa, bunu doğal karşılıyorsa, özgürlük olduğuna inanıyorsa, medeniyet olarak görüyorsa söyle senin ilahin kim?

Bunun cevabını Rabbimiz kerim kitabında şöyle beyan ediyor:

اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوٰيهُۜ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَك۪يلًاۙ

“İstek ve arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü? Yoksa onu kollayıp, koruyan sen mi olacaksın?” [2]

Ey nefislerini ilah edinip de Allah’ı unutanlar hala elde ettiklerinizle kendinizi avutmaya devam mı edeceksiniz?

Daha gencecik yaşında iffetini ve namusunu pazara çıkaran gençlerin ağızlarından çıkan kelimelere şahit olmuyor musunuz?

Öyle sözler işitiyoruz ki, insanın aklı almıyor ve bir Müslüman olarak hicap duyuyoruz.

“Ben özgürüm istediğim yerde sevişirim, istediğimle yatarım, beden benim istediğim gibi kullanırım kime ne!”

Bu kulaklar bunu duyuyor ve müdahale ettiğinde taciz ve tecavüzle suçlanmak korkusu ile müdahale edemiyor!

Peki söyleyin! Yarın bunun hesabını nasıl vereceğiz?

Hani bizler Müslümanlardık, hani bizler Allah’ın kitabına ve Resulünü sünnetine göre yaşamak istiyorduk, hani bizler cihad ediyorduk, hani bizler bu kokuşmuş zihniyeti değiştirecektik!

Hani bizler Rabbimiz şu ayetini hayatımıza rehber edinecektik:

وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَۚ

“Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın.” [3]

Hani nerde bizim sözlerimiz, sokakları inleten seslerimiz, hani bizim mücahitlerimiz, hani neredesiniz?

Hani bizler Yusuf peygamber gibi zindanlara taliptik. Hani onun şu sözünü vermiştik:

قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنٖٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّٖي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِنَّ وَاَكُنْ مِنَ الْجَاهِلٖينَ

 Yusuf, “Rabbim! Zindan bana bunların benden istediklerinden daha iyidir. Eğer onların bana kurdukları tuzağı boşa çıkarmazsan, korkarım ki, onlara meyleder ve cahillerden olurum!” dedi. [4]

Hani nerede bizim sözlerimiz?

İslam adına yola çıkanların kendilerince uydurdukları din ile cennete ulaşacaklarını ve Rabbinin gazabından kurtulacaklarını mı zannediyorlar?

Aklımızda bunca deli soru ile dolaşırken Rabbimiz açıkça hitabını ortaya koyuyor ve aklını belinden aşağı tutanlara şöyle tehdit de bulunuyor:

ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْاَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ

“Bırak onları; yesinler, yararlansınlar, boş ümit oyalasın onları; yakında bilecekler!” [5]

Bizler biliyoruz ki, ne kadar haykırırsak haykıralım Müslümanım diyenlere bile etki edemeyeceğiz!

Ancak bizler biliyoruz ki, hidayet bizim elimizde değil ve yine biliyoruz ki, bizim görevimiz apaçık bir tebliğden başka bir şey değil!

Bizler görevimizi yapıyor ve hatırlatıyoruz; Rabbimiz kullarına mühlet verir ama asla ihmal etmez ve nasıl hesap soracağını da ortaya koyar:

اَلَمْ تَكُنْ اٰيَاتٖي تُتْلٰى عَلَيْكُمْ فَكُنْتُمْ بِهَا تُكَذِّبُونَ

“Size âyetlerim okunurdu da onları yalanlardınız değil mi?”

قَالُوا رَبَّـنَا غَلَبَتْ عَلَيْنَا شِقْوَتُنَا وَكُنَّا قَوْماً ضَٓالّٖينَ

“Derler ki: “Rabbimiz! Kötü yanımıza yenildik; biz bir sapkınlar topluluğu olduk.”

رَبَّـنَٓا اَخْرِجْنَا مِنْهَا فَاِنْ عُدْنَا فَاِنَّا ظَالِمُونَ

“Rabbimiz! Bizi buradan çıkar; eğer (çıkar da) bir daha eskiye dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız.”

 

قَالَ اخْسَؤُ۫ا فٖيهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ

Allah buyurur ki: “Yıkılın karşımdan! Ve artık bana bir şey söylemeyin!”

اِنَّهُ كَانَ فَرٖيقٌ مِنْ عِبَادٖي يَقُولُونَ رَبَّـنَٓا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمٖينَۚ

 “Kullarım arasında, ‘Rabbimiz! Biz iman ettik; bizi affet, bize acı! Sen merhametlilerin en üstünüsün’ diyen bir kesim de şüphesiz vardı.

فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِياًّ حَتّٰٓى اَنْسَوْكُمْ ذِكْرٖي وَكُنْتُمْ مِنْهُمْ تَضْحَكُونَ

“Ama siz (ey müşrikler), işte onları alaya aldınız; sonunda bu tutumunuz size beni hatırlamayı unutturdu. Hep gülerdiniz onlara.”

اِنّٖي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُٓواۙ اَنَّهُمْ هُمُ الْفَٓائِزُونَ

 “Bugün de ben onlara sabretmelerinin karşılığını veriyorum. Onlar hakikaten muratlarına ermişlerdir.” [6]

Bizler bugün bir avuç kaldık hak yolda yürüyen, bütün gücümüzle mücadele verirken Rabbimizin rızası için uyarıyor ve bu yolda sabır edenlerden olmak için gayret gösteriyoruz!

Rabbin isyan eden kimseleri hidayet nuru ile aydınlatsın!

Rabbim bizleri ve ailemizi ahlaksızlığa ve isyana sürüklenenlerden olmaktan muhafaza eylesin!

Rabbim huzuruna geldiğimizde yaptıklarımızla pişman olacak amelleri yapmaktan bizleri muhafaza eylesin!

 

 


[1] Bakara 169

[2] Furkan 43

[3] En-am 151

[4] Yusuf 33

[5] Hicr 3

[6] Mü'minun 105 -111

Dosyalar

NASIL HESAP VERECEĞİZ
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş