SALİH PEYGAMBER VE SEMUD KAVMİNİN HELAKI
Değerli kardeşlerim:
Allah’ın var ettiği ve kendilerine sorumluluk yüklediği insanlar ve cinler Allah’a kulluk ettikleri sürece Rableri katında makamlara yükselir.
Eğer yaratanını unutup büyüklenirse aşağıların aşağısına varacağını gösteren birçok ibretin başında da şeytan gelir.
Şeytanın insana olan düşmanlığı her devirde kendini göstermiş, bu düşmanlığın sonucu olarak insanı da kibre ve gurur hastalığına düşürerek kendi gibi kibirlenenlerin yok olmasına sebep olmuştur.
Rabbim biz kullarının aynı hatalara düşmemesi için kibre kapılanların nasıl bir sonla karşılaştıklarını kuran'daki kıssalar da ve Allah Resulünün sünnetinde net bir şekilde ortaya koyarak bize mesajını iletmiştir.
Kibirlenenlerin başına gelenlere örnek olarak Rabbimizin bize haber verdi kısalardan birisi de Semud kavminin büyüklenme meselesidir.
Bu kavim Ad kavmi ile akraba olup onlardan sonra dünyaya gelmiş bir kavimdir.
Hz Nuh’un oğlu Sam’ın soyundan gelen bu kavim İrem’in soyunda Ad kavmi ile birleşirler.
Ad kavminin helakından sonra Hz. Hud‘a inanan ve Mekke’ye hicret eden topluluk içinden çıkan bu kavim Hz. Hud’un ölümünden sonra Ad kavminin helak olduğu yere yerleşmişlerdir.
Hicr bölgesi olarak geçen bu yer Medine Tebük yolu üzerinde bulunmaktadır.
İlk başta Tevhid inancına sahip olan kavim daha sonra putperestliğe sapmış ve en büyüğü bulundukları bölgede bir dağda olmak üzere toplamda yedi puta tapmakta idiler.
Salih peygamber Semud kavminin önde gelen ailelerinden birinin evladı ve herkes tarafından sevilen ileride kavminin lideri olması beklenen bir kişiydi.
Ad kavminin evlerini kumların üzerine kurduğundan dolayı yok olduğunu düşünen Semud kavmi evlerini dağlara oydular.
Allah c.c Salih peygamberi onlara elçi olarak göndererek onlara tebliğ yapma görevini verince kavmi onun tebliğine karşı çıktı.
Ona karşı başarılı olamayınca da putlarına saygı ve tazimde bulundukları bir özel günde Salih Peygambere şu teklifte bulundular:
“Biz kendi ilahlarımıza sende kendi ilahlarına dua et! Kimin duası kabul görürse diğeri onun ilahına iman etsin!”
Kavminin ileri gelenleri ve puthanenin rahibinin bu teklifine Salih peygamber olumlu cevap vererek kabul etti. Ancak sonuç onların istediği gibi çıkmayınca Salih peygamberden kendilerine bir mucize getirmelerini istediler.
Mucize olarak da bulundukları yerdeki bir kayanın içerisinden yüklü kırmızı bir deve çıkarmasına istediler. Eğer böyle bir şey olursa Salih peygambere iman edeceklerini ve Allah’ı kabul edeceklerini ifade ettiler.
Bu isteğe karşı Salih peygamber onlardan şu sözü istedi:
“ Deveye dokunmayacaksınız ve onu özgür bırakacaksınız” diye söz aldı.
Daha sonra ellerini semaya kaldırarak yaptığı dua üzerine Allah c.c taşın içerisinden yüklü kırmızı bir deve çıkardı. Buna karşılık olarak bir kısım kimse iman etti ise de her zaman zalimlerin ve inkârcıların yaptıkları gibi çoğunluğu bunu bir sihir olduğunu söylediler.
İman edenlerin içinde Salih Peygamberden mucize isteyenlerden biri olan kavminin lideri konumunda olan Cenda’da vardı.
Rabbimiz yaşanan bu hadiseyi Kuran-ı kerimde şöyle beyan etmektedir:
وَاِلٰى ثَمُودَ اَخَاهُمْ صَـالِـحاًۘ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُؕ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْؕ هٰذِهٖ نَاقَةُ اللّٰهِ لَكُمْ اٰيَةً فَذَرُوهَا تَأْكُلْ فٖٓي اَرْضِ اللّٰهِ وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُٓوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ
Semud’a da kardeşleri Salih’i (gönderdik). Onlara, “Ey kavmim” dedi, “Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Size rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da, size bir işaret olarak Allah’ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah’ın toprağında otlasın. Ona kötülük etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar.”
وَاذْكُرُٓوا اِذْ جَعَلَكُمْ خُلَـفَٓاءَ مِنْ بَعْدِ عَادٍ وَبَوَّاَكُمْ فِي الْاَرْضِ تَتَّخِذُونَ مِنْ سُهُولِهَا قُصُوراً وَتَنْحِتُونَ الْجِبَالَ بُيُوتاًۚ فَاذْكُـرُٓوا اٰلَٓاءَ اللّٰهِ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْاَرْضِ مُفْسِدٖينَ
“Düşünün ki Allah Ad kavminden sonra yerlerine sizi getirdi ve yeryüzünde sizi yerleştirdi. O’nun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler kuruyorsunuz. Artık Allah’ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın.” [1]
Mucizenin ardından Salih peygamber kavmine dedi ki:
“Deveyi serbest bırakın bir gün pınar’dan o içsin, bir gün siz için. Deve pınar’dan sulandığı gün devenin sütünü alın kullanın! Sulanmadığı günde suyu siz kullanın! Eğer bu talimatı uyulmazsa Allah’ım başlarına büyük bir bela ve musibet göndereceğini ifade etti.”
Ancak kavmin lideri olup Salih peygambere iman eden Cenda’nın kardeşinin ve puthanenin rahibinin de içinde bulunduğu ve toplamda 9 kişiden oluşan azgın topluluk Salih peygamberi sihir göstermekte suçlarken toplumun çoğunluğu da bu iftira karşısında sessiz kaldılar.
Rabbimiz yaşanan olayı kuran-ı kerim de şöyle ifade ediyor:
قَالَ الْمَلَأُ الَّذٖينَ اسْتَكْبَرُوا مِنْ قَوْمِهٖ لِلَّذٖينَ اسْتُضْعِفُوا لِمَنْ اٰمَنَ مِنْهُمْ اَتَعْلَمُونَ اَنَّ صَالِحاً مُرْسَلٌ مِنْ رَبِّهٖؕ قَالُٓوا اِنَّا بِمَٓا اُرْسِلَ بِهٖ مُؤْمِنُونَ
Kavminin ileri gelenlerinden büyüklük taslayanlar, içlerinden zayıf gördükleri kesimden inananlara dediler ki: “Siz Sâlih’in, rabbi tarafından gönderildiğine gerçekten inanıyor musunuz?” Onlar da, “Şüphesiz biz onunla ne gönderilmişse ona inanırız” dediler.
قَالَ الَّذٖينَ اسْتَكْبَرُٓوا اِنَّا بِالَّـذٖٓي اٰمَنْتُمْ بِهٖ كَافِرُونَ
Büyüklük taslayanlar ise, “Biz de sizin inandığınızı inkâr ediyoruz” diye karşılık verdiler. [2]
Gösterilen mucize karşısında bu azgın topluluk kendi aralarında bir karar alarak deveyi öldürme niyetlerini ortaya koyunca Allah durumun Salih peygambere bildirdi. Salih peygamber de onlara:
“Eğer deveye dokunursanız Ad kavmi’nin başına gelen sizin başınıza da gelir “ uyarısına rağmen devenin 4 ayağını birden keserek Allah’ın ortaya koyduğu mucizeyi yok ettiler.
Kerim Kitabımız bu durumu bizlere şöyle haber veriyor:
فَعَقَرُوا النَّاقَةَ وَعَتَوْا عَنْ اَمْرِ رَبِّهِمْ وَقَالُوا يَا صَالِحُ ائْتِنَا بِمَا تَعِدُنَٓا اِنْ كُنْتَ مِنَ الْمُرْسَلٖينَ
Derken, o deveyi keserek öldürdüler, böylece rablerinin emrinden dışarı çıktılar ve “Ey Sâlih! Eğer sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı bize getir!” dediler. [3]
Yapılan Bu yanlışlığa tepki vermesi gereken toplum bu işi yapanların toplumun önde gelenleri olması sebebiyle ses çıkarmaktan korkmaları sebebi ile azgınlık yapanların başına gelen bela onların başına gelmesi kaçınılmaz oldu.
Salih peygamber kavmine üç gün içinde helak olacaklarını haber vermesi üzerine Salih peygamber’in ailesini öldürmek istediler.
Ancak Rabbimizin yardımı ile Salih peygamber ve ona iman eden 120 kişi Mekke’ye göç ederek kavminin başına gelen beladan kurtuldular.
Üç günün sonunda ilk gün yüzleri sarardı, sonra gün kırmızıya, sonra günde yüzleri siyahlaşması ile başlarına gelecek belayı anladılar.
Rabbimiz Salih peygamberin onlara verdiği cevabı şöyle beyan ediyor:
فَتَوَلّٰى عَنْهُمْ وَقَالَ يَا قَوْمِ لَقَدْ اَبْلَغْتُكُمْ رِسَالَةَ رَبّٖي وَنَصَحْتُ لَكُمْ وَلٰكِنْ لَا تُحِبُّونَ النَّاصِحٖينَ
Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.” [4]
Bu üç günün sonunda Rabbimizin sonsuz kudret ve azameti karşısında bir hiç oldukların da iş işten geçmiş olarak Yıldırım ve zelzeleyle karşı karşıya kalarak yok oldular.
Rabbimiz bizlere örnek olacak bu kıssada onların nasıl yok olduğunu vahyi ile ortaya koyarak şöyle buyurmaktadır:
فَاَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَاَصْبَحُوا فٖي دَارِهِمْ جَاثِمٖينَ
Bunun üzerine onları o dehşetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında yere serildiler. [5]
Bu azgın toplumun Salih peygamber ve inananların dışında kalan kısmının tamamı yok oldu. Rivayetlerde 5.000 civarında bir topluluk olduğu beyan edilmektedir.
Burada almamız gereken en önemli ibret yapılan bir yanlışı gördüğümüzde korkularımıza yenilerek sessiz kalmanın bedelinin ne kadar ağır olacağı gerçeğidir.
Çünkü bizler eli ve dili ile yanlışı düzeltmesi gereken Müslümanlarız!
Rabbim anlattıklarımızdan istifade etmeyi ve hayatına tatbik etmeyi hepimize nasip eylesin!
[1] Araf 73 - 74
[2] Araf 75 - 76
[3] Araf 77
[4] Araf 79
[5] Araf 78