BİR TOPLUM KENDİNİ DÜZELTMEDİKÇE ALLAH ONLARI DÜZELTMEZ
Değerli Müslümanlar:
Yaşadığımız çağın kanunların da yapılan suça karşılık iyi hal diye bir indirim uygulanır. Bunun sebebi yaptığı fiilin kötülüğünü kabul etmesi ve verilecek karara saygı göstermesi sebebi iledir.
Rabbimde bizleri var etmiş yanlışı ve doğruyu hayat kitabımız olan kuran-ı kerim ile ortaya koymuş, nasıl uygulanacağını Allah Resulünün örnekliği ile bizlere haber vermiş ve karşılığında kullarından bu emirlere uymamızı istemiştir.
Ancak Allah’ın yarattığı bir kul olan insan bu emirlere uymadığı gibi, kendi eliyle faseta uğrattığı bu dünyadan şikâyet eder hale gelmiştir.
Bu şikâyeti yapan insana yaratıcısı Rabbinden şöyle bir uyarı gelmiştir:
اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْؕ
Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. [1]
Peki! Bizlerde değişmesi ve düzeltilmesi gereken durumlar nelerdir?
Günahlardan kaçınmak ve teşvik etmemek:
Bir Müslüman’ın muhakkak bilmesi gereken hususlardan biri hâya ve utanma duygusu iken bugün Müslüman olarak kendini konumlandıran camiada üzülerek görmekteyiz ki utanma duygusu ortadan kalkmış ve yapılan haramlar aleni hale gelmiştir.
Hâlbuki Allah Resulü s.a.v açık bir şekilde ifade etmektedir ki! : Hayâ imandandır.[2]
Şimdi soralım kendimize, Bunca ahlaksızlık ve hırsızlık yapılırken, bunları yapanlar hala kendilerini Müslüman olarak adlandırırken Peygamber efendimizin ifadesi nerede?
Bu yetmezmiş gibi bir de yaptığı kötülüğü marifetmiş gibi ballandıra ballandıra anlatan sureti insan olan mahlûkları ne yapacağız?
Müslümanlar olarak şunu bilsek aslında yaptığımız işin ne kadar çirkin ve tehlikeli olduğunu anlarız:
İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp:
Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım”, demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi, Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o, Allah’ın örttüğünü açarak sabahlıyor. [3]
Aslında farkında değiliz ama kendi elimizle kendi af dilekçemizi yırtmaktayız!
Elbette bizler nefis taşıyan kullar olarak hataya ve günaha açığız ve de hata da yapacağız, günaha da bulaşacağız ancak hatamızı dönülmez noktaya getirmeyeceğiz.
Nedir o dönülmez nokta? :
اِنَّ الَّذٖينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَشٖيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِؕ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Müminler arasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve ahrette can yakıcı bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.[4]
İslam’ın kaidesi bellidir:
Kim İslam da iyi bir çığır açarsa açtığı yolun ecri ve kendisinden sonra, onunla (o çığırla) amel edenlerin ecirleri, sevaplarından hiçbir şey eksilmeden ona aittir. Kim de İslam da (Müslümanlar içinde) kötü bir çığır açarsa, açtığı yolun günahı ve kendisinden sonra onunla amel edenlerin günahları, günahlarından bir şey eksilmeden ona aittir.[5]
Müslüman’a düşen görev nedir? :
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُؕ اِدْفَعْ بِالَّتٖي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذٖي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَمٖيمٌ
İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel olan davranışla sav; o zaman bir de göreceksin ki seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş![6]
Bu yol ise zor ve dikenlidir. Mücadele ederken karşılaşacağımız her zorlukta aklımıza Rabbimizin şu ifadesi gelmesi gerekir:
وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا الَّذٖينَ صَبَرُواۚ وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا ذُو حَظٍّ عَظٖيمٍ
Bu sonuca ancak sabırlı olanlar ulaşabilir, yine buna ancak (erdemlerde) büyük pay sahibi olanlar ulaşabilir.[7]
Mücadeleden kaçmayan, sabrı kuşanan ve Rabbinden yardım dileyen kullar muhakkak ki Rablerinin yardımı ile karşılaşırlar.
Bizler hem mücadele verir, hem de bunu yaşantımız ile ortaya koyarsak o zaman mükâfatın nasıl olacağını Rabbimiz şöyle ifade ediyor:
اِنْ تَجْتَنِبُوا كَـبَٓائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلاً كَرٖيماً
Eğer size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi değerli bir yere koyarız.[8]
Bizler toplumumuzun düzelmesini ve İslam’ın yaşandığı bir ortama ulaşmasını istiyorsak Rabbimizin bahsettiğimiz hususlardaki emirlerini harfiyen uygulayacağız.
O zaman göreceğiz ki, yeniden merhameti ile Ebu Bekirler, Adaleti ile Ömerler, ahlakı ile Osmanlar, ilmi ile Ali’ler içimizde olacak.
Rabbim bizleri istikametten ayırmasın!
Rabbim bizlere yeniden asrısaadeti yaşayacak ruhu ve imanı nasip eylesin!
[1] Rad 11
[2] Buhari, İman, 16
[3] Buhârî, Edeb 60; Müslim, Zühd 52
[4] Nur 19
[5] Riyâzu’s-Salihîn, 19, bab. 172. hadis, s. 158
[6] Fussilet 34
[7] Fussilet 35
[8] Nisa 31