Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!
Güncel Vaazlar Kitabımız Satışta!

ÇİZGİ FİLİMLER GERÇEKTE NE KADAR MASUM?

Değerli kardeşlerim:

Doğumla başlayıp ölümle biten yalancı dünyanın geçici sakinleri olan bizler hayatın içinde birçok nimetten zevk alır ve bu sebeple de o zevklerin aracı olan imkânları elde etmek için Rabbimizin haram kıldığı yollara tevessül etmeyi helak olma pahasına da olsa yapmaya kalkarız.

Hâlbuki dünya hayatı bizler için geçici bir metadan başka bir şey değildir. Rabbimiz kerim kitabında bu hususu şöyle hatırlatıyor:

اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِنْدَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ اَمَلًا

“Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.” [1]

Rabbimizin açık beyanı olmasına rağmen bizler dünyanın süsü olan iki kavramı birbirinin bahanesi ederiz.

“ Ben evlatlarım için çalışıyorum! Benim mal ve servette gözüm yok! Sadece onların geleceğini düşünüyorum!”

Kendini bu ifadelerle kandıran Müslüman acaba gerçekten sadece evlatlarına mal ve servet yığmak için mi hüküm olundu?

Bu sorunun en açık cevabı Rabbimizin şu beyanında ortaya konulmakta ve asıl olması gereken sorumluluğumuzun ne olduğunu biz Müslümanlara hatırlatılmaktadır:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْل۪يكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ

“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” [2]

Peki! Edindiği dünyalıkları evlatlarının geleceği için yığdığını söyleyen bizler, acaba evlatlarımıza karşı sorumluluklarımızı ne kadar farkındayız?

Sorumluluk dendiğinde artık toplum içinde algılanan iyi bir okul, lüks bir hayat ve dünyalıklarla garanti altına alınan bir gelecek olarak düşünülmekte!

Peki! Ama Müslüman da olması gereken vasıflar nerede? İmanlı nesil yetiştirme hayallerimiz nerede?

Müslümanlar olarak yaşadığımız çağdaki şeytani planları o kadar basite alır olduk ki, kurulan tuzakları bir güzellik ve kolaylık olarak görür hale geldik!

Hâlbuki Rabbimiz şeytanın hilelerini ifade ederken şu beyanda bulunuyor:

قَالَ فَبِمَٓا اَغْوَيْتَنٖي لَاَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَقٖيمَۙ ثُمَّ لَاٰتِيَنَّهُمْ مِنْ بَيْنِ اَيْدٖيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ اَيْمَانِهِمْ وَعَنْ شَمَٓائِلِهِمْؕ وَلَا تَجِدُ اَ كْثَرَهُمْ شَاكِرٖينَ

“Öyleyse, beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onlar için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.” [3]

İnsanoğlu için apaçık bir düşman olan şeytan insanı bozmak için daha anne ve babanın birleşmesinden itibaren nesli bozmak için mücadeleye başlar.

Çocuk dünyaya geldiğinde onun fıtratının bozulması için onların haram yoldan kazanılmış veya haram olan besinlerle yetişmesi için anne ve babasını yönlendirmeye çalışır.

Olur mu hiç hocam! Biz Müslüman’ız neslimizin ve kendi geleceğimiz için helal ve temiz olan nimetleri elde etmeye çalışıyoruz!

Peki! Zihnini de temiz ve helal olan bilgilerle ile dolduruyor muyuz?

Hocam çocuklarımız sübyen kurslarına veriyoruz! Kuran kursuna gönderiyoruz! İmam hatipte okutup görevimizi yerine getiriyoruz!

Sizce şeytan bu kadar bir çalışma ile alt edilebilir mi?

O melun işinde öyle uzmandır ki, size zehri şifa diye sunar!

Nasıl olur ki deme! Bak şimdi anlatıyorum iyi dinle!

Hani bugün çağın teknolojisini yakalama adına evlerimize koyduğumuz televizyon, bilgisayar ve telefon var ya! İşte bu teknolojik aletlerin aracılığı ile en masum gözüken görüntülerle neslimizin bilinçaltını darmadağın edilirken bunun altında ki akıl bizatihi şeytanın kendisidir.

Bugün gerek filimler de, gerekse dizilerde eşcinsellik, zina, kumar, cinayet, hırsızlık ve benzeri birçok insan onuruna yakışmayan kareler bizlere sunulurken, bunun yanında Allah’ın varlığını ve birliğini hiçe sayan çok tanrılı veya ilahsızlığı öne süren birçok inancın reklamı yapılmakta ve biz bunları izlemekteyiz.

Bunu zaten hepimiz farkındayız da, acaba evlatlarımıza sunulan ve gönül rahatlığıyla izlettiğimiz veya kafamız biraz nefes alsın diye başımızdan savmak için açtığımız çocuk filmi ve çizgi filimler in içeriklerini ne kadar farkındayız!

Maalesef geçmişte bilinçsizce izlediğimiz süper kahramanlarla bezenmiş çizgi karakterlerin aslında bize çok tanrılı bir inancı ve bunun yanında cinselliği pazarladığını şimdilerde anlarken artık bunun bir silaha dönüştüğünü farkında bile değiliz.

Yunan mitolojisinin çok tanrılı inancının çizgi karaktere dönüşmüş kahramanlarının cinsel objelerle süslenmiş halleri ile büyüyen çocukların, daha sonra evrim teorisi ve yunan felsefesi ile donatılan eğitim hayatı ile de ya ateist, ya da deist bir kişilik ortaya çıkmasına zemin hazırladığına dair hiçbir fikrimiz bile yok!

Şimdi soruyorum sizlere, bunca tehlikeye karşın çocuklarımıza izlettiğimiz kareleri, başımızı ağrıtmasınlar, bizden uzak dursunlar, eğlensinler diye izletmeye devam edecek miyiz?

Bugün yapılan araştırmalar göstermektedir ki, çocuklarımız ortalama üç ile beş saat arasında bu tarz çizgi filimleri izlemekte ve daha kötüsü tamamına yakınında şiddet ve cinsel objelerin olduğu oyunları ortalama günde yedi ile on saat arasında oynamakta.

Şimdi anladık mı? Neslimizin ahlakı niçin bozuldu! Neden zina ve benzeri kötü işler çoğaldı! Kumar normalleşti! Gayri meşru hayat çoğaldı!

Zaman zaman hatırlattığımız güzel ve anlamlı bir reklam repliği var:

“Kontrolsüz güç, güç değildir!”

Maalesef hayatımızı kolaylaştırma adına hayatımıza giren imkânlar kontrolümüzde olmadığı için bizim için felâkete dönüşmüş durumda.

Peki! Ne yapmalıyız?

  • Öncelikle geleceğimiz olan neslimizi helal lokma ile büyütmek zorundayız.
  • Televizyon, bilgisayar ve benzeri aletlerin kullanımına sınırlama getirmeli ve kontrol altında olmasına özen göstermeliyiz
  • Çocuklarımızı cami ve ilmi meclislerle buluşturmalı ve onların sosyal hayatın içinde olmasını sağlamalıyız.
  • Allah Resulünün örnek hayatından çocuklarla ilgili kesitler sunarak zihinlerindeki kahraman portesinde olması gereken asıl kimseleri onlara öğretmeliyiz.
  • Onları aile büyükleri ile buluşturup onların nasihatlerine erişmelerine olanak vermeliyiz.
  • Tarihi yerler ziyaret edilerek din ve vatan uğrunda verilen mücadelenin nasıl yapıldığını ve ne amaçla yapıldığını onlara öğretmeliyiz.
  • Rızkın Allah’ın elinde olduğunu, kula düşenin çaba olduğunu ve asıl kazancın imanla bu dünyadan göçmek olduğu bilincini verme çabası içerisinde olmalıyız.
  • Günümüz teknolojisinin İslam’a hizmet edecek şekilde yeniden güncellenmesinin ne kadar hayati önemde olduğunu bilinçaltlarına yerleştirmeliyiz
  • Kabir ziyaretleri yapılarak sonunda varılacak yerin neresi olduğu bilincinin verilerek tamahkârlığın hiçbir fayda sağlamadığının akıllarına kazınmasını sağlamalıyız.

Dünyaya geldik ve gidiyoruz değerli kardeşlerim! Her geçen gün aleyhimize işlerken bir kez daha sorumluluklarımız hatırlamak adına Allah Resulü s.a.v’ in şu beyanını sizlere sunmak istiyorum:

“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idare ettiklerinizden sorumlusunuz.” [4]

Rabbim bizler için göz aydınlığı olacak, cennetin kapılarını açmaya vesile olacak nesiller yetiştirebilmeyi nasip eylesin!

Rabbim bizlere şeytanın kurduğu tuzaklara karşı mücadele verebilecek feraseti ve imanı nasip eylesin!

 


[1] Kehf 46

[2] Tahrim 6

[3] A’raf, 16-17

[4] Buhârî, Cum`a 11, İstikrâz 20, İtk 17, 19, Vesâyâ 9, Nikâh 81, 90, Ahkâm 1; Müslim, İmâre 20.

Dosyalar

ÇİZGİ FİLİMLER GERÇEKTE NE KADAR MASUM
Facebook Sayfamız
Facebook Sayfamız

Bu yazıyı paylaş